İSTANBUL (AA) - İlhamını gerçek bir hayat hikayesinden alan filmin senaryosunu Sinem Uslu ile Mustafa Uslu kaleme aldı.
Yönetmenliğini Ahmet Topuz'un üstlendiği film, KEM Yapım ve Dijital Sanatlar ortak yapımcılığında izleyiciyle buluşacak.
Filmde Ayça Ayşin Turan "Nazlı", Erkan Petekkaya "Savaş", Ayça Bingöl "Gülderen", Malik Blumenthal de "Yasin" karakterine hayat veriyor.
Başrol oyuncuları Erkan Petekkaya ile Ayça Bingöl, filme dair detayları AA muhabirine anlattı.
"Oyunculuk ve teknik açıdan çok zor"
Oyuncu Petekkaya, "Al Beni Baba" filminin çok uzun zamandır okuduğu en iyi film senaryolarından biri olduğunu belirterek, senaryodan çok etkilendiğini söyledi.
Senaryoyu bir çırpıda okuduğunu kaydeden Petekkaya, "Genelde böyle bir yarım saat, bir saat okuyup tekrar geri okurum ama bunun başından kalkmadım. Çok iyi yazılmış bir iş. Ben kendi meslek hayatımda önce senaryoya, sonra yönetmene, sonra da oyuncuya inanan bir oyuncuyum. Dolayısıyla kağıt üzerinde çok iyi bir işle yola çıktık. Ekibimiz çok güzeldi. Çok zor bir iş bu arada. Oyunculuk ve teknik açıdan da çok fazla zor." dedi.
Petekkaya, Almanya'da kendi halinde yaşayan bir ailenin içine düştüğü durumun filmde anlatıldığını vurgulayarak, şunları aktardı:
"Ailenin kızı bir terör örgütünün eline düşüyor. Ben de onun babasını oynuyorum. Sonra o adamın kızını terör örgütünden kurtarma hikayesini izleyeceğiz. Güzel film olduğuna inanıyorum. Bu ana kadar benim açımdan filmin çok önemli kısımlarını çektik. İlk 20-25 dakikada seyirciyi inandıramazsak olmaz biliyorsunuz. Bazı filmler ya da bazı diziler son anda açılır. Dolayısıyla şimdi en zor kısımları kaldı. Çok iyi oyuncularla, çok keyifli bir ekiple çalışıyorum. Bir oyuncu olarak heyecan duyuyorum. Bu sene tatil yapmadım ama bir film çekmek 10 tane tatile bedel."
Yaz aylarında kış sahnelerinin çekilmesindeki zorluğa değinen Petekkaya, "Bir de ben Almanya'da kış çekiyorum. Üstümde yün gömlekler, kazaklar, ceketler... 65 derecede oynuyorum. Ama tabii sağ olsunlar ekibimiz her türlü soğutmayı yapıyor. Bu sıcakta gerçekten zor oluyor. Ama film kendisi zor zaten çünkü zor sahneler var filmde. İyi ki bu zorluklara katlanmışız, iyi ki bunları çekmişiz. İyi ki çocuklarımıza ya da torunlarımıza ya da bizi sevenlere böyle bir filmi gösterme imkanı bulduk." şeklinde konuştu.
"İlk çekimde sanki 45 yıldır karı koca gibiydik"
Usta oyuncu, uzun yıllar "Öyle Bir Geçer Zaman Ki" dizisinde başrolü paylaştığı oyuncu Ayça Bingöl ile oynamaktan memnuniyetini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ayça'yla bugüne kadar denk gelmedik. Hiç birlikte oynamadık. Ayça benim hayatımda çok önemli, öncelikli bir insan. Zannediyorum ben de onun için öyleyimdir. İlk günden beri Ayça'yı hem oyuncu hem insan olarak çok sevmişimdir. Ayça'yla ve 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' ekibiyle ikimizin de hayatında çok önemli bir işe imza attık. Dünyanın yarısına satıldı o dizi. Dünyanın yarısı izledi. Çok başarılı bir işte birlikte oynadık. Ayça ile ilk çekimde, inanamazsınız sanki 45 yıldır karı koca gibiydik. Oyuncularda olur bazen öyle şeyler. Çok ender olur. Oynadığında anlarsın. Çok iyi anlaşılır. Hiç konuşmaya gerek yok. Gözlerle anlaşılır. Ben bir şey yapınca o karşılık verir. Önemli olan golü kimin attığı değildir. Önemli olan takımın kazanmasıdır. Ayça da ben de böyle düşünen oyuncularız."
Yakın dostları Sinem ve Mustafa Uslu'nun senaryoyu kaleme aldığına değinen Petekkaya, "Mustafa'yla bugüne kadar hiç iş yapmadık. Teşekkür ederim ona da böyle kıymetli bir film için beni düşündü, oynamamı istedi. Mustafa'yı da Sinem'i de iyi tanıyorum. Onları da tanıdığım için bunun bana çok faydası oluyor. Tabii senaryosu da iyi. Ahmet de çok iyi bir yönetmen. İlk defa çalıştım onunla da. İlk bakışta anlaştık. Yapımcımız Kemalhan Bey var. Çok gencecik. Önce kalbi temiz. Bu işe gönlünü vermiş bir arkadaşımız. Böyle güzel bir işle başladı. Böyle güzel bir işe kendini, aklını, parasını koydu. Güzel bir şey olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Tadı damağımda kalan film"Oyuncu Ayça Bingöl de hasta olduğu için kızının peşinden gidemeyen Gülderen'in, içsel olarak onu mücadelesinde daha güçlü bir noktaya getirdiğini söyledi.
Gülderen'i canlandırmanın zorluklarının yanı sıra keyifli olduğunu aktaran sanatçı, "Bir şeye rağmen oynuyorsunuz ve o annenin mücadelesini anlatmaya çalışıyorsunuz. O anlamda da iştah açıcı." görüşünü paylaştı.
Bingöl, dijital çağın zorluklarına da işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Ben de bir ebeveyn olarak zorlandım. Uyum sağlamaya çalışıp bir taraftan da çocuklarımı korumaya çalıştım. Tamamen dürüstçe, çocuklarımızla açık açık konuşabildiğimiz, birbirimizle sonsuz güvenle her şeyi paylaşabildiğimiz noktada onları koruyabileceğimizi düşünüyorum. O sebeple açık iletişimden ve belli sınırlardan yanayım açıkçası."
Tek mekanda çekim yapıldığına dikkati çeken Bingöl, "O yüzden benim açımdan konforluydu. Çok bildiğim ve sevdiğim bir ekiple ve oyuncu arkadaşlarımla çalışmak ayrıca zevkli. Tadı damağımda kaldı. Mesela bugün ben son sahnemi çekeceğim ve filmde işim bitiyor. Biraz daha işim olsaydı aslında birkaç gün daha çalışırdım. Çok tatlıydık. Tadı damağımda kalan film. Beyaz perdede merakla seyredeceğim." ifadelerini kullandı.
Oyuncu Erkan Petekkaya ile çok uyumlu çalıştıklarını belirten Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem oyunculuk anlamında aramızdaki sinerji hem de iletişimimiz her zaman çok pozitifti. Bu bence bizim yaptığımız işlere yansıyor. Birbirimizle oynamaktan keyif alıyoruz. Ben mesela birlikte sahne çekerken onunla oynamayı ne kadar çok özlediğimi fark ettim. Ya da uzun zamandır herhangi bir partnerimle yaşamadığım ama bizim çok eskiden yaşadığımız, o sözsüz anlarda gözlerimizin içine bakıp ne demek istediğimizi sezmemizi çok özlemişim. Bu bana oyuncu olarak çok iyi geldi."
Bingöl, daha önce "Müslüm" filminde çalıştığı ekiple yeniden bir arada olduklarını vurgulayarak, "Daha önce tanıştığım ve çalıştığım bir ekip olduğu için çok bildik ve tanıdık insanlarla olmanın konforu, böyle bir senaryo içinde de yerimizin sağlamlığını bilmek, dramatik olarak da bir oyuncu için bulunmaz bir nimet. O anlamda şanslıyım." dedi.
"Al Beni Baba" filminin gelecek yıl başında vizyona girmesi planlanıyor.
Muhabir: Özlem Limon