Tarih: 27.11.2025 13:55

Diyarbakır'da embriyo transferiyle doğan manda "Dicle" anne oldu

Facebook Twitter Linked-in

DİYARBAKIR (AA) - DÜ bünyesinde GAP Bölge Kalkınma İdaresi desteğiyle 2020'de kurulan manda üretim işletmesinde yürütülen çalışma kapsamında, yüksek süt verimiyle bilinen İtalyan mandalarından alınan embriyolar yerli Anadolu mandalarına transfer ediliyor.

Embriyo transferiyle 2022'de dünyaya gelen ilk yavru "Dicle", işletmede damızlık olarak yetiştirildi ve bu yıl ilk doğumunu gerçekleştirdi.

Böylece proje kapsamında ikinci kuşak saf İtalyan manda yavrusu elde edildi.

İşletmede dünyaya gelen yeni yavruya, Dicle Nehri'nden beslenen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Hevsel Bahçeleri'nden esinlenilerek "Hevsel" adı verildi.

Çalışmayla, hem bölge koşullarına uyumlu hem de yüksek süt ve et verimine sahip damızlık ırkların oluşturulması hedefleniyor.

"Bu çiftlik aynı zamanda damızlık gen merkezi olarak planlandı"

DÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadık Yayla, AA muhabirine, fakülte bünyesinde yürütülen çalışmalarla Diyarbakır'ın hayvancılık potansiyelinin daha görünür hale geldiğini söyledi.

Diyarbakır'ın büyükbaş hayvan varlığında yıllardır ilk sıralarda yer aldığını, küçükbaş hayvancılıkta da benzer şekilde öne çıktığını ifade eden Yayla, "Temel hedefimiz Diyarbakır'da mandacılığın bilinirliğini artırmak, tanınırlığını geliştirmek ve üreticilere öncülük etmektir. Bu çiftlik aynı zamanda damızlık gen merkezi olarak planlandı. Böylece hem üreticilerimize kaliteli damızlık materyal sağlayacağız hem de bölgedeki mandacılığın yaygınlaşmasına katkıda bulunacağız." dedi.

Yayla, geçmiş yıllarda İtalya'dan getirilen embriyoların yerli mandalara transfer edildiğini ve başarılı sonuçlar elde edildiğini anlatarak, "İlk embriyo transferiyle doğan yavrumuz Dicle, bugün yavrusunu dünyaya getirdi. Böylece merkezimizde Dicle'nin yavrusunu da görmüş olduk. Bu döngünün sürdürülebilir şekilde birçok jenerasyona yayılmasını amaçlıyoruz. İlk yavruya 'Dicle' adı verilmişti. Diyarbakır için önemli bir yer olan Hevsel Bahçeleri'nden ilham alarak yeni doğan yavruya da 'Hevsel' adını verdik." diye konuştu.

"Yavrularımızın süt verimi yüksek"

DÜ Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ferit Özmen ise manda yetiştiriciliğini geliştirmeye yönelik çalışmaların Türkiye açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Uzun süredir hem suni tohumlama hem de embriyo nakli üzerinde yoğun bilimsel çalışmalar yürüttüklerini belirten Özmen, şöyle konuştu:

"Çalışmalarımızda temel iki amacımızdan biri, İtalyan mandalarından embriyoları elde edip Anadolu mandalarını taşıyıcı anne yapıp coğrafi koşullara dayanıklı yavrular elde etmek ve bölgemizde ihtiyaç duyulan damızlık hayvan teminine katkı sunmak, ikincisi ise fakültemiz bünyesine böyle bir işletme kurup, öğrencilerimize uygulamalı eğitim vererek mandacılık sektörüne kalifiyeli eleman yetiştirmektir."

İlk yavru Dicle'nin sağlıklı şekilde dünyaya geldiğini dile getiren Özmen, bu işin sürdürülebilirliğine karar vermek hem de yavruların adaptasyonunu inceleyebilmek için Dicle'yi işletmede bıraktıklarını kaydetti.

Özmen, Dicle'nin kardeşlerini dönem dönem işletmelere gönderdiklerini ifade ederek, bu şekilde küçük de olsa genetik ıslaha katkı sunmayı amaçladıklarını, yetiştiricilere ucuz, kaliteli damızlık temininde bulunduklarını belirtti.

Islah çalışmasındaki temel amaçlardan birinin de aynı bakım ve besleme koşullarındaki hayvanlardan daha fazla ürün elde etmek olduğuna işaret eden Özmen, bunu yapmanın yegane yolunun hayvanların genetik kapasitesini artırmak olduğunu ifade etti.

Özmen, "Şu an yaptığımız şey aslında bu. Doğan her bir yavrumuza sadece bir yavru gözüyle bakmıyoruz, o yavrudan elde edilecek olan bütün yavruların genetik kalitesinin iyileşmesi olarak görüyoruz. Bir yavrumuzu bir işletmeye, köyümüze gönderdiğimiz zaman süreç içerisinde o yavrudan doğan ve onun bir şekilde genetiğinin bulaştığı bütün yavrularımızda bir iyileşme bekliyoruz ve annelerine göre verim artışı bekliyoruz. Bu meydana gelirse besiciler daha fazla kazanacak ve ülke ekonomimize daha fazla katkı sunulacak." dedi.

Bu noktada yaptıkları uygulamayı prototip işletmeye benzeten Özmen, Diyarbakır'da bu işin yapılabilirliğini test ettiklerini, yapılabileceğini gördüklerini söyledi.

Özmen, şunları kaydetti:

"Yavrularımızın genetik olarak süt verimleri yüksek, coğrafi koşullara da dayanıklılar. Islah çalışmalarında da yetiştiriciler açısından çok önemli katkılar ortaya çıkıyor. Örneğin Dicle'nin taşıyıcı annesinin süt verimi ortalama 4 litreydi. Dicle'nin ise günlük ortalama süt verimi 8-10 litre arasında. Hevsel'in de anne olduğunda 10-15 litre süt verimine ulaşmasını bekliyoruz. Bu da süt veriminde en az üç katlık artış sağlandığını gösteriyor."


Muhabir: Osman Bilgin




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N