Tarih: 04.12.2025 19:41

İsrail, iki yıl boyunca Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da 316 arkeolojik ve tarihi alanı hedef aldı

Facebook Twitter Linked-in

RAMALLAH (AA) - Filistinli Bakan Hayik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarının Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki tarihi eserlerde yol açtığı tahribata ilişkin bilgi verdi.

Hayik, "İsrail tarihi alanlara sistematik şekilde el koyuyor. Bu, alanların geniş ölçüde tahrip edilmesi ve arkeolojik arazilerin gasbıyla sonuçlanıyor." dedi.

Batı Şeria'nın kuzeyindeki Sebastiya bölgesi ya da Gazze Şeridi'nin en eski ibadethanelerinden biri olan ve 1400 yıllık geçmişiyle Gazze kentinin simgeleri arasında yer alan Büyük Ömeri Camisinin de tahrip edilen tarihi eserler arasında yer aldığına işaret eden Hayik, şunları söyledi:

"Saldırılar sırasında 316 arkeolojik ve tarihi alan tamamen veya kısmen tahrip edildi. Bu saldırılar, Filistin'in tarihini silmeyi hedefleyen savaş suçları niteliğinde."

Hayik, bakanlığın, turizm sektörünü yeniden canlandırma ve kültürel mirası koruma amacıyla Gazze'deki Büyük Ömeri Camisi başta olmak üzere zarar gören bazı alanların yeniden onarımı için bağışçı ülkeler ve uluslararası ortaklarla koordineli biçimde projeler yürütmeye başladığı bilgisini paylaştı.

Filistin kimliğinin doğrudan hedef alınması

Bakan Hayik, ayrıca "İsrail'in bu ihlalleri, Filistinlilerin kimliği, mirası ve tarihi için doğrudan bir tehdit oluşturuyor." dedi.

Arkeolojik alanların korunması, Dünya Mirası Listesi'ne alınması ve daha fazla yıkımın önlenmesi için acilen uluslararası müdahale çağrısı yapan Hayik, "İsrail Batı Şeria'da 'C' bölgeleri üzerinde tam bir kontrol kurdu; buralarda askeri operasyonlar yürütüyor, tarihi alanlara el koyuyor." diye konuştu.

Hayik, "Nablus'un kuzeyindeki Sebastiya beldesinde binlerce dönümlük arkeolojik arazi gasbediliyor. Bu, Filistin mirasının karşı karşıya kaldığı tehdidin hacmini gözler önüne seriyor." ifadelerini kullandı.

Bakanlığın, bölgeyi süregelen tahribattan korumak için uluslararası toplumla işbirliğiyle Sebastiya beldesinin Tehlike Altındaki Dünya Mirasları Listesi'ne alınması için başvuruda bulunduklarını dile getirdi.

Özel bir sembolizm taşıyor

Hayik ayrıca bu yılki Noel'in "özel bir sembolizm" taşıdığını belirterek, Beytüllahim'in iki yıl aradan sonra ilk kez sokaklarını yeniden süslemeye başladığını söyledi ve kutlamaların "dini ve ulusal bir nitelik" taşıdığını da ifade etti.

Hazırlıkların, belediyeler, valilik ve özel sektör arasında yürütülen işbirliğiyle gerçekleştirildiğini kaydeden Hayik, bunun amacının bayram atmosferini güçlendirmek ve turizm hareketliliğini canlandırmak olduğunu ifade etti.

Hayik, Noel'in Filistin içinden ve dışından ziyaretçi gelişini artırdığını ve zor koşullara rağmen kente yeniden umut kattığını sözlerine ekledi.

Hayik "İçimize kapanamayız, yaşamalı ve devam etmeliyiz; çünkü yaşam ve devam etmek varlığımızın temelidir." diye konuştu.

Filistinli Hayik, bayramın mesajının "sevgi ve barış" olduğunu vurgulayarak, İsrail'in Cenin, Tulkerem ve Tubas'taki sivillere yönelik ihlallerinin durmasını temenni etti.

Hayatın normale döndüğüne dair "olumlu göstergeler" var

Hayik, Noel kutlamalarının yaklaşmasıyla birlikte turizm hareketliliğinin canlanmasına dair "olumlu göstergeler" bulunduğunu, ülke içinden ve dışından ziyaretçi akışının arttığını ifade etti.

Çabaların sektör çalışanlarını desteklemek ve onları ekonomik olarak güçlendirmek ile kentin zorluklara rağmen normal faaliyetlerine kavuşmasını sağlamak üzerine yoğunlaştığını da ifade eden Hayik, bakanlığın, kültürel ve turistik faaliyetlerin sürdürülmesini sağlamak amacıyla yerel ve uluslararası kurumlarla işbirliği içinde tarihî alanların ve kültürel tesislerin yeniden rehabilite edilmesine yönelik projeler üzerinde çalıştığını belirtti.


Muhabir: Qais Omar Darwesh Omar,Halime Afra Aksoy,Ekrem Biçeroğlu




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N