ANKARA (AA) - Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalar ile enkazdan yeni çıkartılan cenazelere ilişkin son verileri paylaştı.
İsrail saldırılarıyla, son 24 saatte 14'ü enkaz altından çıkarılan 17 Filistinlinin naaşı ile 16 yaralının hastanelere ulaştırıldığı bildirildi.
Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana düzenlenen saldırılarda ise 345 kişinin öldüğü, 889 kişinin yaralandığı, enkaz altından da 588 kişinin cesedinin çıkarıldığı kaydedildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ekim 2023'te başladığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 69 bin 775'e, yaralıların sayısının 170 bin 965'e yükseldiği aktarıldı.
İsrail ordusu Gazze kentinde konutları yıktı, Han Yunus'u topçu atışıyla bombaladıGörgü tanıklarından alınan bilgilere göre, İsrail ordusu, Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde işgal ettiği bölgelerde çok sayıda binayı patlatarak yıktı.
İsrail askerleri ayrıca Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda yer alan bölgeleri, topçu atışıyla bombaladı.
İsrail ordusunun saldırılarının can kaybı ya da yaralanmaya ilişkin henüz bilgi verilmedi.
İsrail'in ateşkese rağmen Gazze'de sürdürdüğü saldırılarda 1 Filistinli hayatını kaybettiGazze Şeridi'ndeki Nasır Hastanesinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentine bağlı Beni Suheyla beldesinde açtığı ateş sonucu 1kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Öte yandan İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kıyılarını denizden hedef aldı.
Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail savaş gemileri, Refah kıyılarına açık denizden ateş açtı.
Şiddetli yağış nedeniyle Gazze Şeridi'nde çadırlar su altında kaldıGörgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Mevasi bölgesindeki Filistinlilere ait onlarca çadırı su bastı. Bazı çadırlar yağmur sularıyla sürüklenip, yıkılırken, bir kısmı ise kuvvetli rüzgar nedeniyle havaya savruldu.
Han Yunus Belediyesi Sözcüsü Saib Lakan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kentteki durum, işgalci İsrail'in yol, su ve kanalizasyon şebekelerinin büyük bölümünü ve yağmur suyu tahliye sistemini önemli ölçüde tahrip etmesi nedeniyle ciddi anlamda felaket halde." ifadelerini kullandı.
Belediye Sözcüsü, şu anda Han Yunus'ta yerinden edilmiş kişiler ve bölge sakinleri dahil yaklaşık 900 bin kişi bulunduğunu, bu insanların hava şartlarının etkileriyle doğrudan yüzleştiğini aktardı.
İsrail ordusunun 2 yıl süren saldırılar boyunca toplam 220 bin metre uzunluğunda yol hattını tahrip ettiğini, bunun da altyapının yüzde 90'ından fazlasına karşılık geldiğini ifade eden Lakan, kaynak kıtlığı ve imkansızlıklar nedeniyle belediye ekiplerinin bu yıkımla başa çıkmakta zorlandığını vurguladı.
Han Yunus belediyesindeki acil durum ekiplerinin, özellikle çadırlarda yaşayan Filistinlileri kurtarmak için ilkel imkanlarla ve bakımsız ekipmanlarla çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Lakan, Han Yunus'taki durumu "Karanlık ve trajik bir sahne." olarak tanımladı.
Kassam Tugayları, Gazze'de enkazda bulunan esirin cesedini teslim edeceğini duyurduHamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde ulaşılan bir esirin cenazesinin bugün yerel saatle 16.00'da teslim edileceği belirtildi.
Söz konusu cesedin esirlerden birine ait olduğu onaylanırsa Gazze Şeridi'nde 2 esirin cenazesi kalmış olacak.
Gazze'de ikisi İsrailli, biri de Taylanlı olmak üzere 3 esirin cenazesi kalmıştı.
Kassam Tugayları, 10 Ekim'de varılan ateşkes kapsamında Gazze'deki 28 ölü esirden 25'nin cenazesini teslim etmişti.
Hamas ve İsrail arasında varılan ateşkeste, garantör ülkeler ABD, Türkiye, Katar ve Mısır, tarafların Gazze Şeridindeki milyonlarca ton enkaz ve moloz, bunun yanı sıra içerideki altyapının yıkılması, iş makinesinin eksikliği nedeniyle esirlerin cenazelerinin bulunmasındaki zorluğu konusunda fikir beyan etmişti.
Gazze'ye saldırılarını sürdüren İsrail, Filistinli grubu ateşkesi ihlal etmekle suçladıİsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, İslami Cihad Hareketi'nin Gazze Şeridi'nde bir esir cenazesinin daha yerinin tespit edildiğini duyurulduğu ancak teslim sürecinin geciktirildiği iddia edilerek grubun ateşkesi ihlal ettiği öne sürülmüştü.
İsrail'in Gazze'de kalan son 3 esirin cesetlerinin derhal iade edilmesini talep ettiği belirtilmişti.
İslami Cihad Hareketi'nden dün yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nden (ICRC) yetkililerle yürütülen çalışmalar sonucunda bir esire cesedinin yerinin tespit edildiği açıklanmıştı.
Al Jazeera televizyonun haberinde ise esire ait cesedin Gazze'nin kuzeyindeki Nuseyrat bölgesinde bulunduğu aktarılmıştı.
Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasıABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Mısır'da devam eden müzakerelerde İsrail ile Hamas'ın Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.
Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da anlaşma imzalanırken ateşkes, İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim'de devreye girmişti.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde varılan ateşkese rağmen çeşitli iddialarla Filistinlilere yönelik saldırılarda bulunuyor.
İsrailli saldırganlar, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilerin mülklerine zarar verdiYerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, bir grup İsrailli, Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Silvad'da Filistinli Ebu Adem es-Silvadi'nin evine zorla girerek kapılarına zarar verdi, evin içinde büyük çaplı hasar oluşturdu.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Mihmas beldesinde de bir barakayı ateşe verdi.
Kudüs Valiliğinden yapılan açıklamada, İsrailli saldırganların, Mihmas beldesinde tarım amaçlı kurulan bir barakayı ateşe verdiği, yapının büyük bölümünün yandığı ve çevrede hasar oluştuğu ifade edildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.
Filistin topraklarını gasbeden bu İsrailliler, sık sık Batı Şeria'da Filistin beldeleri ve köylerine saldırılar düzenliyor. Bu saldırılar, kendi topraklarında işgalin boyunduruğu altında yaşamak zorunda kalan Filistinlilerin hayatlarını daha da zorlaştırıyor.
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da köye düzenlediği baskınla 1 kişiyi öldürdüYerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, sabah Cenin kentinin güneyindeki Marka köyüne baskın düzenleyerek bir evi kuşattı.
İsrail ordusunun bölgeye çok sayıda asker takviyesi yaptığını ve Apaçi helikopterlerin köyün üzerinde uçtuğunu aktaran yerel kaynaklar, askerlerin kuşattığı evi yoğun ateş altına aldığını anlattı.
İsrail ordusu ise işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentine düzenlediği baskında geçmişte bir saldırıya karıştığı iddiasıyla bir Filistinliyi öldürdüğünü itiraf etti.
Ordudan yapılan açıklamada, öldürülen Filistinlinin Sultan el-Gani olduğu belirtilirken gece boyu süren baskında 5 Filistinlinin alıkonduğu da bildirildi.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde 21 Ocak'ta Cenin kenti ile kampına başlattığı sonrasında Tulkerim ve Nur Şems kamplarını kapsayacak şekilde genişlettiği saldırılarını sürdürüyor.
Evlerin yıkıldığı, yolları kapatıldığı ve bölgedeki coğrafi yapının değiştirildiği İsrail saldırıları nedeniyle bölgede 50 binden fazla Filistinli yerinden edildi.
İsrail ordusu Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 50 Filistinliyi gözaltına aldıFilistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te sürdürdüğü gözaltılara ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, İsrail güçlerinin Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'da dün akşam saatlerinden bu yana en az 50 Filistinliyi gözaltına aldığı belirtildi.
Gözaltıların, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Kalkilya ile doğusundaki Eriha kentleri başta olmak üzere Cenin, Beytüllahim, Nablus ve Ramallah'ta gerçekleştirildiği ifade edildi.
İsrail askerlerin ayrıca El Halil kentine bağlı Beyt Ummar beldesinde Filistinlileri, açık alanda sorgulamaya devam ettiği belirtildi.
Gözaltılar sırasında gözaltına alınan kişilere ve yakınlarına eziyet edildiği, doğrudan ateş açıldığı ve Filistinlilerin evlerinin tahrip edildiği bilgisi paylaşıldı.
İsrail makamlarının, Filistin toplumunun farklı kesimlerini hedef aldığı "günlük gözaltı politikasını" yürüttüğü kaydedilen açıklamada, Gazze'ye saldırıların başladığı Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da tırmanan saldırılar kapsamında gözaltına alınanların sayısının yaklaşık 20 bin 500'e yükseldiği ifade edildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin verilerine göre, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Ekim 2023'ten bu yana Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da tırmandırdığı saldırılarda, 1080 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 11 bin kişi yaralandı.
Batı Şeria'daki şiddetli yağış, İsrail'in inşa ettiği Ayrım Duvarı'nın bir kısmını yıktıSosyal medyaya yansıyan görüntülerde, Filistinlilerin "Utanç Duvarı" diye isimlendirdiği el-Halil kentindeki Ayrım Duvarı'nın bazı beton blokları aşırı yağmur nedeniyle yıkıldı.
Blokların yıkılması sonucu Ayrım Duvarı'nın yanındaki yolun ulaşıma kapandığı görüldü.
Aynı şekilde, yağışın sebep olduğu heyelanlar, İsrail ordusunun sistematik olarak yolları ve altyapıyı tahrip ettiği işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde trafiği aksattı.
Ayrıca, bölgedeki şiddetli yağış, İsrail'in iki yıldır saldırılar düzenlediği Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş yaklaşık 2 milyon Filistinlinin kaldığı çadırlar ve barınaklarında su baskınlarına yol açıyor, Birleşmiş Milletler raporlarına göre bölgede salgın hastalık riskini artırıyor.
İsrail'in Batı Şeria'yı açık hava hapishanesine çeviren "Ayrım Duvarı"İsrail, tüm tepkilere karşın 2002'de Batı Şeria'yı işgal altındaki Kudüs'ten ve İsrail'den ayıran bir duvar inşa etmeye başlamıştı. Tel Aviv yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ü fiilen birbirinden ayıran Ayrım Duvarı ile "iki devletli çözümün" hayata geçmesini engellemeye çalışıyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, "Ayrım Duvarı'nın" inşa edildiği rotaya atıfta bulunarak Tel Aviv yönetimini Batı Şeria'da daha fazla Filistin toprağını işgal ve ilhak etmenin altyapısını hazırlamakla suçluyor.
Filistinliler ise Batı Şeria'dan çıkabilmek için Ayrım Duvarı boyunca yer alan 23 askeri kontrol noktasından birini kullanması gerekiyor.
İsrail, ateşkesi ihlal ederek saldırılarını sürdürdüğü Lübnan sınırına da "Ayrım Duvarı" inşa etmeyi tasarlıyor.
BM, İsrail'in saldırdığı Gazze'nin kayıtlardaki en hızlı ve yıkıcı ekonomik çöküşü yaşadığını bildirdiBirleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreter Yardımcısı Pedro Manuel Moreno ve Filistin Halkına Yardım Koordinatörü Mutasim Elagraa, işgal altındaki Filistin topraklarının ekonomisindeki gelişmelere ilişkin 2025 yılı raporunu, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
İşgal altındaki Filistin topraklarında mevcut ekonomik durumun son derece endişe verici olduğunu kaydeden Moreno, uzun süredir devam eden İsrail saldırıları ve kısıtlamalar nedeniyle buradaki ekonominin, kayıtlardaki en derin düşüşe sürüklendiğini söyledi.
Moreno, işgal altındaki Filistin topraklarında altyapının, üretim varlıklarının ve kamu hizmetlerinin büyük bir kısmının hasar gördüğünü veya yok edildiğini belirterek "Onlarca yıllık ilerleme yok edildi. Sonuç, son yıllarda görülen en derin ve kötü ekonomik krizlerden biri yaşanıyor. Gazze, kayıtlardaki en hızlı ve yıkıcı ekonomik çöküşü yaşıyor. Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) 2024'te, 2023'e kıyasla yüzde 83 oranında daraldı. Bir önceki yılki keskin düşüşün ardından kişi başına düşen GSYİH, dünyadaki en düşük seviyelerden biri olan 161 dolara geriledi." dedi.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın da kayıtlardaki en kötü ekonomik gerilemeyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Moreno, artan güvenlik riski, erişim kısıtlamaları ve birçok sektördeki üretken fırsatların kaybı nedeniyle 2024'te GSYİH'de yüzde 17'lik bir düşüşe yol açtığını kaydetti.
Moreno, "(Batı Şeria'da) Kişi başına düşen GSYİH neredeyse yüzde 19 düştü. Aynı zamanda Filistin hükümetinin müdahale kabiliyeti daha da zayıfladı." diye konuştu.
İşgal altındaki Filistin topraklarında Ekim 2023'ten bu yana mali durumun keskin bir şekilde kötüleştiğinin altını çizen Moreno, 2024'ün, hükümetin karşılaştığı en zor yıllardan biri haline geldiğini söyledi.
Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doların üzerinde olduğunu aktaran Moreno, inşanın uzun yıllar sürebileceğini belirterek, savaş ve kısıtlamaların "Filistin ekonomisinde eşi görülmemiş bir çöküşe" yol açtığı uyarısında bulundu.
Moreno, "BM, Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankasının tahminlerine göre, Gazze'nin yeniden inşası için 70 milyar dolardan fazla kaynağa ihtiyaç duyulacak. Bu rakam, hem yıkımın boyutunu hem de güçlü büyüme ve cömert yardımlarla bile uzun bir toparlanma sürecine işaret ediyor." ifadelerini kullandı.
Gazze'de, Ekim 2025'te varılan ateşkesin kalıcı olmasının, anlamlı bir toparlanma için şart olduğuna vurgu yapan Moreno, insani yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılmasının önemine işaret etti.
Moreno, "(Gazze'de) Ateşkes, yalnızca milyonlarca insanın acısına son vermek için değil, aynı zamanda bu raporda özetlenen ekonomik zararla mücadeleye başlamak için de kritik bir fırsat sunuyor." dedi.
UNCTAD Genel Sekreter Yardımcısı Moreno, işgal altındaki Filistin topraklarındaki hızlı ekonomik çöküşü durdurmak, mali transferleri yeniden sağlamak, kısıtlamaları hafifletmek ve bölge için kapsamlı bir toparlanma planı geliştirmek için acil ve koordineli uluslararası eylem çağrısında bulundu.
"Kişi başına düşen GSYİH 2003 seviyelerine geriledi"UNCTAD'nin Filistin Halkına Yardım Koordinatörü Elagraa ise Gazze ve Batı Şeria'daki durumun felaket seviyesinde olduğunu kaydetti.
Elagraa, tarihin Ekim 2023'te başlamadığını hatırlatarak 2023'ten bu yana yaşanan mevcut durumun, (İsrail'in Filistin topraklarındaki) 58 yıllık bir işgalin son bölümü olduğunu söyledi.
Filistin'de ulusal ekonominin bir bütün olarak 2019'daki seviyesine kıyasla yüzde 31 oranında gerilediğinin altını çizen Elagraa, "Kişi başına düşen GSYİH 2003 seviyelerine geriledi. Yani 2024'te kişi başına düşen GSYİH 2003'tekiyle aynıydı. Bu da 22 yıllık ekonomik ilerlemeyi sildi." diye konuştu.
Elagraa, Gazze'nin, son 2 yıldaki saldırılar nedeniyle GSYİH'sinin yüzde 87'sini kaybettiğini vurguladı.
RapordanRaporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 daraldığı ve kişi başına gayri safi yurtiçi hasılanın sadece 161 dolar olduğu, bu rakamın küresel olarak en düşük seviyelerden biri olduğu belirtildi.
UNCTAD'ın raporunda "Askeri operasyonlar, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattı ve Gazze'yi insan eliyle yaratılmış bir uçuruma sürükledi." ifadeleri yer aldı.
İsrail'in saldırıları sonucu bölgede meydana gelen yıkımın boyutu "ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin kalkınmadan tamamen yıkıma sürüklenmesine neden olduğunun" belirtildiği raporda, sürekli ve sistematik yıkımın Gazze'nin yaşanabilir bir alan ve toplum olarak yeniden yapılanma kabiliyetine ciddi şüpheler uyandırdığı aktarıldı.
Raporda, "Önemli düzeyde dış yardımla sağlanan çift haneli büyüme oranları gibi iyimser bir senaryoda bile Gazze'nin Ekim 2023 öncesi refah düzeyine dönmesi için birkaç on yıl gerekecek." değerlendirmesinde bulunuldu.
İsrail Meclisinden Yahudilerin Batı Şeria'da arazi almasının önünü açacak yasa hazırlığıHaaretz gazetesinin haberine göre, yasa tasarısı, Moşe Solomon, Limon Son Har-Melech, Yuli Edelstein'ın dahil olduğu bir grup milletvekili tarafından komiteye sunuldu.
Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi, işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak çabalarına hız verdiği bir dönemde, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin bölgede arazi satın almasını önünü açacak tasarıya onay verdi.
Komitenin onayladığı tasarı, İsrail Meclisi'nde 3 oylamadan da geçmesi halinde yasalaşacak.
Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı Boaz Bismuth, tasarının oylamada kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Ayrımcılığı ortadan kaldırmanın ve İsrail vatandaşlarının toprakları üzerindeki doğal haklarını geri kazanmasının zamanı geldi." ifadelerini kullandı.
"İlhak hamlesi"İsrailli sivil toplum kuruluşu Barış Şimdi'den (Peace Now) yapılan açıklamada, "uluslararası hukukun açık ihlali" olan yasa tasarısının aşırı sağın başlattığı bir başka ilhak hamlesi olduğunun altı çizildi.
İsrail ordusunun 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da Ürdün yasaları geçerliliğini korurken uluslararası hukuka göre, İsrail'in işgalci güç olarak yürürlükte olan yasaları değiştirme yetkisi bulunmuyor.
Öte yandan Tel Aviv yönetimi, 1971'de Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria'da İsrail Sivil İdaresi'ne kayıtlı şirketler kurarak arazi satın almasını öngören karar çıkartmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da gasbedilen Filistin toprakları üzerine kurulu 250'ye yakın yasa dışı yerleşim bulunuyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.
Muhabir: Ekip