Tarih: 04.12.2025 11:45

KOBİ'lere sağlanan istihdam desteği, yeni işe alımları da teşvik ediyor

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, geçen yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ'lere yönelik İstihdamı Koruma Programı başlattıklarını, bu kapsamda çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiklerini belirtti.

Erdoğan, bu programı, 2026'da çalışan başına aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceklerini bildirdi.

Sektör temsilcileri, AA muhabirine, bu desteğin sürdürülmesinin istihdama katkısını değerlendirdi.

"KOBİ'ler desteklenmeden ekonominin omurgası güçlenemez"

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Yönetim Kurulu Başkanı Elif Ufluoğlu, söz konusu programla sağlanan desteğin, işten çıkarmaların önüne geçtiğini belirtti.

Aylık destek tutarının yükseltilmesinin, KOBİ'lerin maliyet yükünü hafifletecek önemli bir adım olduğunu söyleyen Ufluoğlu, "Desteğin yükseltilmesi, istihdamı koruma motivasyonunu güçlendirecek, kayıt dışılığı azaltacak ve yeni işe alımlar için cesaret verici olacaktır. KOBİ'ler desteklenmeden ekonominin omurgası güçlenemez." dedi.

Ufluoğlu, KOBİ'ler için işçilik maliyetindeki artış ve nitelikli personel bulmada yaşanan zorlukların temel sorunlardan olmaya devam ettiğini dile getirdi.

Bu nedenle asgari ücrete yapılacak zam da dikkate alınarak tutarın daha da yükseltilebileceğini ifade eden Ufluoğlu, "Büyük ölçekli işletmeler halihazırda yatırım teşvikleriyle tasarım ve ürün geliştirme destek programlarından yararlanabiliyor. Bu nedenle personel teşviklerinin büyük işletmelere genişletilmesi yerine, özellikle yeme, içme, turizm, perakende, küçük sağlık işletmeleri ve eğitim başta olmak üzere ayakta kalmakta zorlanan hizmet alanlarına yönlendirilmesi önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Ufluoğlu, ayrıca SGK primlerinde sektör bazlı geçici indirimlerden dijital dönüşüm ve otomasyon hibelerine, gıda güvenliği ve hijyen eğitim programlarından kadın ve genç istihdamına özel ücret teşviklerine kadar çeşitli mekanizmaların da devreye alınması gerektiğini ifade etti.

Nitelikli iş gücü açığının, son dönemde makine operatörlüğünden dijital pazarlama, yazılım ve veri analitiği uzmanlıklarına kadar geniş bir alanda kendini gösterdiğini belirten Ufluoğlu, işverenlerin eğitim yatırımlarını artırabilmesi için vergi indirimlerinin ve mesleki eğitim desteklerinin yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu söyledi.

Ufluoğlu, sanayide yaşanan ara teknik personel bulmadaki zorluğun, dünyada karşılaşılan bir problem olduğunu, Türkiye'de sektörle entegre bir eğitim müfredatının oluşturulmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

KOBİ'lerde kadın istihdamının hala hedeflenen seviyelerde olmadığını dile getiren Ufluoğlu, "Kadın istihdamının artırılmasına, kreş desteklerinin iyileştirilmesi, girişimciler için hibe ve faizsiz kredi programları, teknik mesleklere yönelik özel eğitimler, iş yerlerinde güvenli çalışma koşullarının artırılması gibi uygulamalar önemli katkı sağlayacaktır." diye konuştu.

"Kaynak dağılımında KOBİ'ler geri planda kalmasın"

Girişimci İş Kadınları Derneği (ANGİKAD) Başkanı Gözde Diker de işverenin "Acaba kadroyu sabit tutabilir miyim?" endişesi yaşadığını, programla verilen desteğin, tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine nefes olduğunu söyledi.

Diker, bu sektörlerde işin en büyük kısmının insan emeği olduğuna işaret ederek, "Sahada şunu çok duydum, 'Çalışanı çıkarmayı düşünüyorduk ama bu destekle bekledik'. Dolayısıyla bu destek, hem işveren hem çalışan tarafında bir güven duygusu yarattı, Anadolu'daki KOBİ'ler bu etkiyi daha net hissetti çünkü orada maliyet baskısı çok daha ağır." dedi.

Sağlanan desteklerde sürdürülebilirliğin önemli olduğuna dikkati çeken Diker, desteklerin istikrarlı şekilde devam etmesinin, KOBİ'nin hem mevcut istihdamını korumasına hem de yeni istihdam yaratmasına katkı sağlayacağını söyledi.

Diker, programın büyük işletmelere açılmasının tedarik zinciri açısından değerli olduğunu belirterek, "Çünkü büyüklerin hareketi, doğrudan KOBİ'lere sipariş, iş hacmi ve istikrar olarak geri dönüyor. Yeter ki kaynak dağılımında KOBİ'ler geri planda kalmasın, onlara özel daha avantajlı koşullar tanımlansın." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin üretim gücü KOBİ'lerde, dönüşüm gücü ise kadınlarda"

Uygun maliyetli krediden SGK işveren payına kadar çeşitli kalemlerde sağlanacak esnekliğin, işverenin yükünü azaltabileceğini dile getiren Diker, özellikle yazılım, otomasyon ve teknoloji yatırımlarına verilen desteklerin, istihdama güçlü etkisi olduğunu söyledi.

Diker, son yıllarda yazılım geliştiricisinden veri analistine, siber güvenlik uzmanından CNC operatörüne kadar çeşitli alanlarda nitelikli iş gücü bulmada zorluk yaşandığını ifade etti.

Bu nedenle üniversite ve sanayi işbirliğinin güçlendirilmesinin, uygulamalı mesleki eğitim programlarının yaygınlaştırılmasının ve işbaşı eğitim desteklerinin artırılmasının önemli olduğu belirten Diker, "Gençlerin hem mesleki beceri kazanmasını hem de geleceğin iş gücü ihtiyaçlarına hazırlanmasını sağlayan sektör odaklı politikalara ihtiyaç var." dedi.

Diker, kadın istihdamının beklenen düzeyde olmadığını, iş gücüne katılımları artsa da çok sayıda işletmede kadın emeğinin görünmediğini söyleyerek şunları kaydetti:

"Kreş destekleri, esnek çalışma modelleri ve doğum sonrası iş hayatına dönüşü kolaylaştıran teşvikler, kadınların önünü açar. Öte yandan, finansmana erişimde hala eşit koşullara sahip değiliz. Kadın girişimciler için özel fon ve destekler etkili olur. Teknoloji ve hizmet sektörlerinde kadınların potansiyeli çok yüksek. Kadınların teknolojiye, dijital dönüşüme, yazılım ve veri alanına katılımı, hem şirketlerin verimliliğini hem de inovasyon kalitesini artırıyor. Çeşitlilik aslında bir rekabet avantajı. Türkiye'nin üretim gücü KOBİ'lerde, yenilik gücü teknolojide, toplumsal dönüşüm gücü ise kadınlarda."


Muhabir: Seda Tolmaç




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N