Tarih: 20.11.2025 12:27

Motosikletli kedi "Gofret" İstanbul sokaklarında ilgi odağı oldu

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - Hatem Topcu'nun 2 aylıkken Hakkari'den sahiplendiği kedi, Fethiye'de bahçe katı bir evde büyüdü.

Yavruluktan itibaren dışarıya alışan "Gofret", zamanla motosikletin sesine de uyum sağladı. İkilinin kısa gezintilerle başlayan maceraları, günlük yaşamlarının vazgeçilmez parçasına dönüştü.

Kimi zaman gelinlik, polis ve arı kıyafetiyle motosikletin önünde oturan kedi, trafiğe çıkarken kaskını da takmayı asla ihmal etmiyor.

Onu motosikletin üzerinde görenler önce oyuncak sanıyor, yaklaşınca gerçek olduğunu fark edip kediye şaşkınlıkla gülümsüyor.

Fethiye'de gün batımını izlemeye, balık tutmaya ya da bungalovlardaki havuza yüzmeye giden "Gofret" ile sahibi, bu kez rotasını İstanbul olarak belirledi.

İlk önce uçakla İstanbul'a gelen ikili, Garipçe, Üsküdar, Eminönü, Sirkeci ve Taksim'de motosikletle dolaştı. Gittiği her noktada turistlerin ilgisini çeken kedi, kimi zaman da çocukların oyun arkadaşı oldu.

Rüzgarla hareket eden tüyleriyle motosikletin önünde tarihi kenti izleyen "Gofret", arabalı feribotta da sahibiyle martıları besleyip Boğaz'ı seyretti.

Fethiye'den İstanbul'a uzanan bu samimi yol arkadaşlığı, sahibinin deyimiyle "bir dostluk yolculuğuna" dönüştü.

"Motosikletle Gofret'i sokan arıyı arıyoruz"

İstanbul'u kedisiyle gezen Topcu, AA muhabirine, "Gofret"i 2 aylıkken Hakkari'den sahiplendiğini, ilk yolculuklarında 1200 kilometre yol yaptıklarını anlattı.

İlk yolculuklarının ardından motosikletle de yolculuk yapmaya başladıklarını ifade eden Topcu, "Bahçe katı evde oturuyorum. Gofret bundan dolayı dışarıya alışık. Yani sürekli dışarıya çıkıyor. Motorla kısa gezintiler yapmaya başladık. Motosikletle gezerken kısa videolar çekip paylaştık. Gofret de çok sevildi. Kimi zaman arı kıyafeti giydirip motosikletle Gofret'i sokan arıyı arıyoruz. Kimi zaman ona gelinlik giydirip, aşık olduğu kediyi arıyoruz. Kimi zaman polis kıyafeti giydiriyoruz. Gofret'in farklı farklı kıyafetleri var." diye konuştu.

Topcu, motosikletle yolculukta kediye uygun ana kucağıyla hayvanını önünde taşıdığını dile getirdi.

Kediyi kostümüyle görenlerin yoğun ilgi gösterdiğini aktaran Topcu, şöyle devam etti:

"Gofret'in kaskı da var. Trafiğin aktığı yerde kask da kullanıyoruz. İnsanlar gördüklerinde 'Oyuncak mı?' diye soruyor, inanamıyorlar. Fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. 'Yavrusu var mı, biz de sahiplenmek istiyoruz.' diyenler, evine davet edenler var. Eğlenceli bir hayat sürüyoruz. Gofret'le beraber balık tutmaya gidiyoruz. Sandalyelerimizi alıp gün batımını izlemeye gidiyoruz. Balık çok tutamasak da tutunca şaşkın şaşkın balığa bakıyor. Balık sevmiyor. Sosyal medyadan 'Ben de kedimi alıştırmak istiyorum, sudan, motordan korkuyor.' diye çok yazan da oluyor. Önemli olan bebekken alıştırmak. O zaman onun hayatının artık bir parçası oluyor, bir sıkıntı yaşanmıyor."

"Gofret"le uçağa binip İstanbul'a geldiklerini, burada tarihi yerleri birlikte gezdiklerini dile getiren Topcu, kedisiyle yurt dışına da gittiklerini, Avrupa'yı gördüklerini anlattı.

Topcu, "İstanbul'da güzel yerleri birlikte keşfediyoruz, epey eğlenceli oluyor. Gofret, burayı da tanımış oldu. Turistler, insanlar çok ilgi gösterdi. Birlikte fotoğraf, video çektirmek istediler. Gofret'le en büyük hayalimiz hep beraber olmak." ifadelerini kullandı.

"Gofret"in "motorlu kedi" olarak tanındığına dikkati çeken Topcu, insanların kendilerini hep motosikletle tanıdığını vurguladı.

Topcu, İstanbul'da motosikletle gezerken durumu iyi olmayan hasta yavru kedi gördüklerini aktararak, "O, bizim için farklı bir olaydı. Yavru kedinin tedavisini yaptırdık. O da sağlığına kavuşmak üzere. İstanbul'a gelişimiz bir hayra da vesile oldu. Elimizden geldiğince sokaktaki kedilere de yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.

"Bazen bungalov kiralayıp havuzda da yüzüyoruz"

"Gofret"le farklı şehirlere araç ve uçakla gittiklerini belirten Topcu, orada da motosiklet kiralayıp birlikte keşfe çıktıklarını kaydetti.

Topcu, "Kedileri böyle şeylere genelde yavruyken alıştırmaları lazım. Onların hayatının bir parçası olması lazım. Gerekli sağlık kontrollerinin de yaptırılması gerekiyor. Nereye gidersem Gofret de yanımda. Yüzmeyi de seviyor. Bazen bungalov kiralayıp havuzda da yüzüyoruz." şeklinde konuştu.


Muhabir: Şaduman Türkay




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N