Dün, Beyaz Saray'da Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'i ağırladığı sırada Çin ile devam eden ticaret savaşına ilişkin konuşan ABD Başkanı Donald Trump, burada savurduğu Pekin'e yönelik tehditlerini 24 saat geçmeden yerine getirdi.
Yüzde 100'lük ek gümrük vergisi uygulama kararı aldığı Çin'i bir kez daha tehdit ederek, "Çin bizi nadir toprak elementleri ile tehdit ederse, yüzde 150 gümrük tarifesi ödemek zorunda kalacak. Bizimle anlaşmamaları halinde Çin ağır bedeller öder" diyen Trump, bugün Pekin'e yönelik ek gümrük vergisini yüzde 155'e yükseltti. Trump, "1 Kasım itibarıyla, Çin'e uygulanacak tarifeler yaklaşık yüzde 155 olacak. Bunun Çin için sürdürülebilir olduğunu sanmıyorum" dedi.
Beyaz Saray'da Cumhuriyetçi Kongre üyelerine verdiği öğle yemeğinde Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşme konusunda değerlendirmelerde bulunan Trump, "İki hafta içinde Güney Kore'ye gidip Devlet Başkanı Şi ile görüşeceğim. Güney Kore'de buluşacağız. Birçok konuyu konuşacağız. Bu müzakerelerde iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyorum." ifadesini kullanan Trump'ın konuşmasının devamı ise soru işaretlerine neden oldu.
ABD Başkanı, Çin'le ilgili diğer değerlendirmelerinde, Şi ile görüşmesinin olmayabileceğini ima ederek "Çin ile adil bir anlaşma yapacağız. Bence (Şi ile) çok başarılı bir toplantı olacak. Bunu bekleyen birçok insan var ama belki de bu gerçekleşmeyecek. Belki de gerçekleşmeyecek." dedi. Trump, Çin Devlet Başkanı Şi ile iyi bir ilişkisinin olduğuna işaret ederek, "Onunla iyi bir anlaşma yapabileceğimi umuyorum ama bu anlaşma adil olmalı." diye konuştu.
Trump geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 1 Kasım itibarıyla Çin'e şu anda ödediği tarifeye ek olarak yüzde 100 ek gümrük vergisi getireceklerini ve tüm kritik yazılımlara ihracat kontrolü uygulayacaklarını duyurmuştu.
ABD Başkanı, Çin'in 1 Kasım'dan itibaren ürettikleri neredeyse tüm ürünlere, hatta bazıları kendi üretimi olmayan ürünlere bile geniş kapsamlı ihracat kontrolleri uygulayacaklarını belirten son derece 'düşmanca' bir mektup göndererek ticaret konusunda olağanüstü agresif bir tutum sergilediğini belirtmişti.
Bunun istisnasız tüm ülkeleri etkilediğini ve yıllar öncesinden tasarlanmış bir plan olduğunu kaydeden Trump, "Uluslararası ticarette kesinlikle duyulmamış bir şey ve diğer ülkelerle ilişkilerde ahlaki bir utanç" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Trump, söz konusu ifadelerinin ardından yaptığı yeni bir açıklamada ise Çin ile bir ticaret savaşının içinde olduklarını belirterek, 'Gümrük vergimiz olmasaydı, savunmamız olmazdı.' diye konuşmuştu. Trump, gümrük vergilerinin savunma ve ulusal güvenlik için önemli bir araç olduğunu vurgulayarak, kendisinden önceki yönetimlerin tarifeleri kullanma gereği duymadığını belirtmişti.
Gümrük vergilerinin trilyonlarca dolarlık gelir getirmesinin yanı sıra 'barışın korunmasını' da sağladığını dile getiren Trump, savaşları bitirmesinde tarifelerin doğrudan sorumlu olduğunu anlatmıştı. Trump, 'gümrük vergileri olmasaydı tüm dünyada savaşların süreceğini, gümrük vergileri sayesinde Rusya dışında hiçbir savaş kalmadığını' öne sürmüştü.