Tarih: 19.10.2025 13:01

Türk tasarımcılar Özbekistan'ın kültürel mirasını geleceğe taşıyor

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - "Orta Asya'nın incisi" anılan Özbekistan'ın kültürel kalkınma vizyonuna katkı sağlayacak müze ve anıt projelerini hayata geçiren Outdoor Factory Baştasarımcısı Sinan Turaman ve ekibi, Taşkent ve Semerkant'ta tasarladıkları müzelerde tarih ile teknolojiyi aynı zeminde bir araya getiriyor.

Kısa sürede tamamlanan projelerde, dijital etkileşim alanları, mapping sistemleri ve sesli hikaye anlatımı gibi unsurlar kullanılarak ziyaretçilere klasik müze anlayışının ötesinde bir deneyim sunuluyor.

Türk tasarımcılar, bu çalışmalarıyla Türkiye ve Özbekistan arasında kültürel işbirliğinin güçlenmesine ve ortak mirasın geleceğe taşınmasına öncülük ediyor.

Bağımsızlık Anıtı'yla başlayan kültür ihracı müzelerle devam ediyor

Özbekistan'a Türk tasarımcıların kültür ihracını başlatan, Özbek halkının 3 bin yıllık tarihinin izlerini taşıyan Bağımsızlık Anıtı oldu. Sinan Turaman ve ekibi tarafından Ülkenin 30. Bağımsızlık Günü dolayısıyla tasarlanan, 64 günde inşası tamamlanıp hazır hale getirilen ve 2021'de açılan anıt, Taşkent yakınlarındaki "Yeni Özbekistan" parkının tam merkezinde yer alıyor.

Taşkent'in kalbinde yükselen, İslam dünyasının tarihsel birikimini, düşünce ve bilim mirasını çağdaş sergileme teknikleriyle dünyaya tanıtacak İslam Medeniyetleri Merkezi'nde, İslam Öncesi Dönem sergisinin tasarım ve uygulama sürecini üstlenen ekip, kısa sürede yüksek nitelikli işler ortaya koyarak merkezin hayata geçirilmesinde kritik bir rol oynadı.

Ülkenin geçmişine açılan en önemli kapılarından biri olan Özbekistan Devlet Tarih Müzesi de Türk tasarımcılar tarafından düzenlenmeye devam edilen müzelerden biri. Orta Asya bölgesinin köklerini, kültürel birikimini ve uygarlık yolculuğunu yeniden gözler önüne sermeye hazırlanan müze, koleksiyonunda 350 binden fazla eserle ziyaretçilerini bekliyor.

İçerisinde türbe, cami ve müze barındıran Semerkant'taki İmam Buhari Kompleksi'nde bulunan İmam Buhari Müzesi de Türk tasarımcıların dijital hikaye anlatımlarıyla harmanlanarak, inancın, bilginin ve tarihsel sürekliliğin mekanı olarak tasarlandı.

"Kendi tarihimden daha çok Özbekistan tarihini, şehirlerini ve sokaklarını bilir oldum"

Taşkent ve Semerkant'taki imza eserlerin serüvenini AA muhabirine anlatan Outdoor Factory Baştasarımcısı Sinan Turaman, Bağımsızlık Anıtı'yla ülkede kendilerine olan algının yükseldiğini ve çok daha farklı proje isteklerinin gelmeye başladığını söyledi.

Müzecilik ile şehir mimarisinde anıt ve park gibi simge yapılarda güçlü olduklarını dile getiren Turaman, Bağımsızlık Anıtı'nı yaptıktan sonra ufak bir müzeyle başladıklarını, ilk önce sadece tasarımların gittiğini, sonra Tarih Müzesi, İmam Buhari Müzesi ve İslam Medeniyetleri Merkezi'nin projelerin devam ettiğini anlattı.

Yalnızca Türkiye ve Özbekistan'da değil, dünyanın birçok ülkesinde de tasarımlara imza attıklarını ve 5 yıldır Özbekistan'da olduğunu aktaran Turaman, şöyle konuştu:

"Neredeyse kendi tarihimden daha çok Özbekistan tarihini, şehirlerini ve sokaklarını artık bilir oldum. Onun için buradaki devlet yönetiminin, sürekli bir yerlere bir şeyler tasarlamam, Türkiye ve dünyadaki deneyimlerimizi buraya aktarmam gibi istekleri oluyor. Biz de bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Araştırırken kendilerinin de bilmediği şeyler karşımıza çıkıyor. İslam Medeniyetleri Merkezi'nde tarihi araştırarak ve tabii ki buradaki alimlerle çalışıyoruz. İnanılmaz yardımcılar ve biz de onlarla çok iyi ekip olduk. Sabah akşam beraber çalışıyoruz. Bu böyle 3-5 kişiyle olacak şey değil. Neredeyse bu görüntünün arkasında 200-250 kişi var. Hem İstanbul'dan hem Özbekistan'dan destekler var. Özbek halkıyla, buradaki hocalarla, profesörlerle, alimlerle, devlet büyükleriyle koordineli çalışmanın sonucu bunlar."

İslam Medeniyetleri Merkezi'nin 15 Kasım'da açılması bekleniyor

Turaman, İslam Medeniyetleri Merkezi'nin müze alanının 7 bin 500 metrekare olduğunu ve İslamiyet öncesi, birinci, ikinci ve üçüncü rönesans olarak 4 bölüme ayrıldığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"İslamiyet öncesi salonu biz yaptık. Burayı bize vermelerindeki sebep sanırım Özbekistan'ın 3 bin yıllık tarihini, daha önce yaptığımız Tarih Müzesi'ndeki deneyimimizi buraya çok rahatça aktarmak oldu. Bu salonu da 45 gün gibi çok kısa bir sürede başardık. Başarmamızın en büyük sebebi tarihini iyi biliyor ve deneyim sahibi olmamızdan geçiyor. Ne yapacağımızı, nereye neyi konuşlandıracağımızı biliyoruz. Sadece burada daha fazla teknoloji kullandık. Müzeyi etnografik müzeden ziyade, her bir bölümde insanların etkileşimde, iletişimde olacağı teknolojiyi kullanarak daha sarmal şekilde yapmayı tercih ediyoruz."

Semerkant'taki İmam Buhari Müzesiyle ilgili de konuşan Turaman, "Her bir bölümünde, her bir hikayesinde insanların deneyimleyerek günümüz teknolojisiyle tarihi, geçmişi birleştirerek bir köprü olarak sunmayı tercih ettik. Sadece okuyarak ezbere dayalı araştırmaktan ziyade, okumaya üşenen veya gezerken sıkılmayı engelleyecek teknolojik ürünler koymayı tercih ettik." dedi.

Turaman, merkezde diğer salonların tamamlanmasını beklediklerini, son aşamalara gelindiğini, 15 Kasım'da açılabileceğini, Tarih Müzesi'nin de aralıkta açılmasının beklendiğini bildirdi.

Özbekistan kültürünün kendilerine emanet edilmesindeki sebebi, güçlü bir ekibinin olmasına atfettiğini dile getiren Turaman, herkesin kendi bölümüyle alakalı titizlikle araştırmalar yaptığını ve Türk Cumhuriyetleri'nin kültürlerinin de aslında Türk kültüründen çok da uzak olmadığını ifade etti.

Turaman, İmam Al-Maturidi'nin de müzesinin tasarımına başlayacaklarını sözlerine ekledi.

Muhabir: Gökçe Karaköse




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N