Tarih: 20.10.2024 03:48

‘Çocuğum beyin kanaması geçirdi, işitme kaybı var’ — Diken

Facebook Twitter Linked-in

‘Çocuğum beyin kanaması geçirdi, işitme kaybı var’ — Diken

‘Yenidoğan çetesi’nin mağdur ettiğin aile çocuklarının beyin kanaması geçirdiğini söyledi: “Yüzde 100 işitme kaybı, fiziksel sıkıntılarımız var. Her gün hastane hastane dolaşıyoruz.”

Fotoğraf: AA

Gazeteci Emrullah Erdinç ‘aralarında doktorlar ve hemşirelerin de olduğu’ İstanbul merkezli bir sağlık çetesini ortaya çıkarmıştı. Çete 21 şüpheli bebek ölümüne neden olmakla suçlanmıştı. Durum 14 gündür bebeğini göremeyen bir annenin şikayetiyle ortaya çıkmıştı.

Savcı Y.E., bebeklerin özel hastanelere nakledilerek haksız kazanç sağlanmasına yönelik soruşturmayı yürüttüğü sırada makam odasında tehdit edilmişti.

Hakimlik, 15 Ekim’de ‘özel hayatın gizliliğini ihlal etmek’, ‘birden fazla kişiyle tehdit’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘yargı görevini yapanı etkileme ve kişisel verileri aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ suçlarından avukat Aylin Arslantatar, Mustafa Kemal Zengin, Baki Çelik, Yavuz Çelik ve Muhammed Emin Orhan’ın tutuklanmasına karar vermişti.

Çetenin ‘işbirliği yaptığı’ 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi.

Soruşturmada adı geçen 47 şüpheliden 22’si tutuklu.

Mağdur ailelerden Erol çifti, ANKA Haber Ajansı’na konuştu.

Ruhsatı iptal edilen hastanelerden TRG Hospitalist yüzünden bebeklerinin beyin kanaması geçirdiğini, yüzde 100 işitme kaybı olduğunu ve fiziksel sıkıntı yaşadığını belirten çift şunları dedi: 

‘Doktor ‘Çocuğunuz gayet sağlıklı üç gün içerisinde çıkmazsa alın’ dedi’

* Benim oğlum 35 haftalık, 2 kilo 700 gram doğdu. Gayet sağlıklıydı. Tek sıkıntısı ciğerleri tam olarak gelişmemişti. ‘Bir anda kuvöze alacağız’ denildi. Bize doğum doktorumuz Figen hanım ‘Çocuğunuz gayet sağlıklı doğdu. Buradan üç gün içerisinde çıkmazsa çocuğunuzu buradan alın’ dedi. Biz de ‘Tamam’ dedik. Çünkü TRG Hospitalist Hastanesi’nde daha önce de böyle olaylar olmuş.

‘Yoğun bakımda doktor yoktu’

* Yılbaşı gecesi yani ikinci gece çocuk kuvözdeyken gece 4’te bizi arayıp ‘Çocuğunuzun kalbi durdu, her şeye hazırlıklı olun’ dediler. Neye uğradığımızı şaşırdık. Apar topar hastanenin yolunu tuttuk. Hastaneye gittik, çocuğuma müdahale edecek bir doktor yok. Yoğun bakım doktoru yok. 7/24 orada olması gereken doktor yok. Bize açıklama yapacak kimse de yok.

* Biz de doktora bir şekilde ulaşmaya çalıştık. Hastanenin müdürü doktoru aradı ve bir şekilde ulaştı. Mehmet Gürül isimli doktorla görüştük. Ben ‘Siz hastanede yoksunuz, bu çocuklara bir şey olduğunda nasıl müdahale ediyorsunuz?’ dediğimde bana ‘Biz hemşireleri görüntülü arıyoruz ve ne yapması gerektiğini söylüyoruz’ dedi. Doktor yılbaşı günü hastanede yoktu. Daha sonrasında ‘O zaman çocuğumu eve verseydiniz, bana tarif etseydiniz ben evde yapsaydım müdahalesini’ dedim.

‘Çocuğumu başka bir hastaneye götürmek istedim, ‘Ambulans yok’ dediler‘

* Mehmet Gürül’den epikriz raporu istedim. Hastanede olmadığı için bana epikriz raporu veremiyor, imzası gerekiyor. Gürül telefonla hemşirelerden birisini arayarak epikriz raporu yazdırdı. Bu da bir suçtur. Gürül bana ‘Başka hastaneye taşırsanız bu çocuk yolda ölür. Çok tehlikeli ve çok sıkıntılı çocuk’ dedi. ‘Ben size çocuğumu sağlam verdim. Nasıl bu kadar sıkıntılı olabiliyor’ dedim. Çocuğumu başka bir hastaneye götürmeye karar verdim. Hastaneden ambulans istedim, ‘Ambulans yok’ dediler. Ambulans şoförü evde yatıyormuş. Ancak acil durum olduğunda geliyormuş.

‘Diğer hastanede değerler normale döndü‘

* Daha sonrasında biz oğlumuzu başka hastaneye taşıdık. TRG Hospitalist Hastanesi’nde çocuğumuzun satürasyonu çok düşüktü. Diğer hastaneye gider gitmez çocuğumuzun satürasyonu normale döndü. Bu sefer çocuğumuz idrarını yapamadı. İdrarını yapamadığı için diyalize bağlanması gerekiyordu.

* O sıra doktorlar bakarken meğerse idrarını yapamamasının sebebi sondanın yanlış takılmasıymış. Küçücük çocuğa sonda bile takamamışlar. Çocuğum üç ay boyunca böbreklerinden sıkıntı çekti. Üç ay kuvözde kaldı. Bu süreçte çocuğum iki ay sıvıyla beslendi. Bir damla süt içemedi. Eşim çocuğumuza kendi sütünü bile veremedi.

* TRG Hospitalist Hastanesi’ndeki üç günlük süreçte beynine oksijen gitmemesinden dolayı çocuğum beyin kanaması geçirdi. Beyin kanaması sonucunda hidrosefali oldu. Yani beyninde sıvı birikti. Bunların hepsinin sonucunda çocuğumda yüzde 100 işitme kaybı, fiziksel sıkıntılarımız var. Her gün hastane hastane dolanıyoruz. Her gün bir çözüm arıyoruz.

‘Hastanenin ruhsatı iptal edildi ama doktor başka hastanede çalışıyor’

* Çocuğumuza yaşattıklarını yaşamadan, o cezaevine girmeden ölmelerini istemiyorum. Benim içimi yakan tek bir şey var. Mahkeme sürecimiz hala devam ediyor. Bugün hastanenin ruhsatının iptal edildiğini duydum ama Mehmet Gürül isimli doktor, Gaziosmanpaşa Özel Duygu Hastanesi’nde hala çalışmaya devam ediyor. Biz yandık, bunlardan başkaları yanmasın. Bunların para için yapmadıkları bir şey yok. Paraları batsın.

‘Yenidoğan çetesi’ iddianamesinde TRG Hospitalist Hastanesi doktoru Mehmet Gürül’ün ‘112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynama yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyip ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği’ belirtiliyor.

Yenidoğan çetesi: Eski bakanınki de dahil dokuz hastanenin ruhsatı iptal edildi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N