Suriyeli Dürzilerin manevi lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, Suriye hükümetini IŞİD’e benzeterek Dürzi toplumunu korumak için uluslararası barış gücü ve müdahale talep etti. Şam yönetimi ise dış müdahalenin “daha fazla kaos ve istikrarsızlığa” yol açacağını savundu.
Suriye’nin Dürzi toplumunun önde gelen lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, Dürzi bölgelerinde hükümet güçleri ile yaşanan kanlı çatışmaların ardından çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hicri, Suriye hükümetinin uygulamalarını IŞİD ile kıyaslayarak, Dürzi toplumunu korumak için uluslararası barış gücü konuşlandırılması ve dış müdahale çağrısı yaptı.
Dürzilerle yaşanan çatışma.
Hicri’nin çağrısı, Dürzi ve Hristiyan nüfusun yoğun olduğu Ceremana ve Sehniye bölgelerinde, Dürzi güçler ile Şam’a bağlı güvenlik güçleri arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından geldi.
Çatışmalar, bir Dürzi din adamının İslam Peygamberi Hz. Muhammed’e hakaret ettiği iddia edilen ses kaydının yayılmasıyla Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece Ceremana’da başladı ve Çarşamba günü Sehniye’ye sıçradı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, çatışmalarda en az 73 kişi hayatını kaybetti.
Ceremana’da Salı ve Çarşamba günleri 30 Suriye güvenlik gücü ve Savunma Bakanlığı mensubu, 15 Dürzi silahlı kişi ve bir sivil öldü.
Süveyda vilayetinde ise Çarşamba günü 27 Dürzi silahlı kişi hayatını kaybetti; bunlardan 23’ü Süveyda yolunda pusuya düşürüldü.
“Artık kendini hükümet olarak adlandıran bu yapıya güvenmiyoruz”.
Hicri, yayımladığı açıklamada, Ceremana ve Sehniye’deki olayları “barışçıl halka karşı haksız bir soykırım saldırısı” olarak nitelendirdi.
Suriye hükümetini IŞİD’e benzeten Hicri, “Artık kendini hükümet olarak adlandıran bu yapıya güvenmiyoruz. Hiçbir hükümet, kendi bağlısı tekfirci suçlular aracılığıyla halkını öldürmez ve ardından katliamlardan sonra ‘bunlar sapkın kişiler’ demez” dedi.
Hicri, “Planlı toplu katliamlar nedeniyle, uluslararası barış gücünün derhal müdahale ederek bu suçların devamını önlemesi ve sorumluları durdurması gerekiyor” diyerek uluslararası topluma seslendi.
Şeybani: Dış müdahale daha fazla huzursuzluk ve kaos doğurur.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Her ne gerekçeyle olursa olsun dış müdahale talebi, sadece daha fazla huzursuzluk ve kaos doğurur” dedi.
Şeybani, bu tür taleplerde bulunanların “Suriye halkı ve tarih karşısında tarihi, ahlaki ve siyasi sorumluluk altında olacağını” vurguladı.
Esad Şeybani, dış müdahalenin yalnızca anlık yıkımla sınırlı kalmayacağını, on yıllar boyunca “bölünme, zayıflık ve kaos” yaratacağını belirti.
İsrail’den müdahale.
İsrail ise Çarşamba günü Suriye’ye hava saldırısı düzenledi.
İsrail ordusu, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun talimatıyla, “Dürzilere yönelik şiddet devam ederse” Suriye hükümet güçlerini hedef alacağını duyurdu.
Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Suriye rejimine net bir uyarı yapıldı. İsrail, Dürzilerin korunması için adım atmalarını bekliyor” denildi.
Perşembe günü, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, uluslararası topluma “Suriye’deki azınlıkları, özellikle Dürzileri koruma” çağrısı yaptı.
Dürziler ile Şam yönetimi görüştü.
Çarşamba günü, Dürzi temsilciler ile Şam hükümeti yetkilileri bir araya gelerek Ceremana ve Sehniye’de ateşkes ilan etti.
Şam yönetimi, Sehniye’ye güvenlik güçlerini konuşlandırarak “istikrarı sağlama” hedefinde olduklarını belirtti ve çatışmaları başlatanları “kanun dışı gruplar” olarak niteledi.
Ancak Hicri’nin açıklamaları ve uluslararası müdahale talebi, Suriye’deki gerginliği daha da artırdı.
Bu çatışmalar, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın liderliğindeki yönetimin, Beşar Esad rejiminin Aralık 2024’te sona ermesinin ardından çok bileşenli Suriye’de otoritesini sağlama çabalarında karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor.
Şam yönetimi, “Suriye halkının tüm bileşenlerini, Dürziler dahil, ayrım yapmaksızın koruma konusundaki kararlılığımızı yineliyoruz” açıklamasında bulundu.