Tarih: 22.04.2025 14:56

"Elizabeth"in yönetmeni Kapur'a, "Yol" filmi ilham oldu

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - "Kraliçe Elizabeth", "Elizabeth: Altın Çağ", "Bandit Queen"in de aralarında olduğu çok sayıda filme imza atan usta yönetmen, oyuncu ve prodüktör Shekhar Kapur, Yılmaz Güney ve Şerif Gören'in yönettiği "Yol" filmini izledikten sonra yönetmenliği tercih ettiğini söyledi.

Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Shri Mijito Vinito'nun düzenlediği davete konuk olan dünyaca ünlü Hintli yönetmen, kariyerini, sinema dünyasına adım atma serüvenini, gelecek projelerini ve Türk sineması ile ilgili düşüncelerini AA muhabirine anlattı.

IMDb verilerine göre sinemaya ilk kez 1974'te "Ishk Ishk Ishk" filminde oyuncu olarak başlayan ve çok sayıda filmde rol alan Kapur, 1983 yapımı "Masoom" filmiyle yönetmenliğe yöneldi. Kapur 1984'te çektiği, Haydutlar Kraliçesi Phoolan Devi'nin acılarla dolu yaşamını işlediği "Bandit Queen" ile uluslararası alanda büyük ilgi gördü.

Kapur, hikaye anlatmayı çocukluğundan beri sevdiğini dile getirerek, "Her zaman hikayeler anlatırdım. Annem bunlara 'yalanlar' derdi ama bunlar hikayeydi. Gittikçe daha çok ilgimi çekti ve okuldayken bile kısa hikayeler yazmaya başladım. Sonra bıraktım. Orta sınıf Hintli bir çocuktum. Finans müdürü olmak üzere Londra'ya gittim ve muhasebeci oldum. Fakat sonra hikaye anlatma ihtiyacı beni ele geçirdi. Bu yüzden işimi bıraktım. Seyahat etmeye ve insanların hikayelerini anlatmaya başladım. Sonra bir gün biri, 'Eğer hikayeler anlatıyorsan film yapmalısın' dedi. Bu yüzden film yaptım. Bir şans yakaladım. Yazdığım hikayeyi bir yapımcı beğendi ve ben bunu hikaye anlatarak başardım." dedi.

Yönetmenliğe 40 yıl önce adım attığını dile getiren 80 yaşındaki usta yönetmen, izleyenlerin büyük ilgi gösterdiği "Bandit Queen" filmiyle ilgili, "Duygusal olarak yapması zordu. Bu bir meydan okumaydı. Çok kişisel bir filmdi. Anti maskülen olduğu için neredeyse kendime de kızdığım bir filmdi. 'Erkek bakışı' dediğimiz şeye karşıydı. Bunda kendi sorumluluğumu fark ettim ve bu yüzden bu filmi kendime karşı yaptım. Filmi yapmak benim için travmatik oldu. Ama Cannes Film Festivali'ne gittikten sonra aniden çok fazla ilgi gördü ve Hollywood'dan gelen birçok insan, 'Orada bir film çekebilir miyim' diye sordu. Ben de öyle gittim. Uluslararası film yapımcıları için adeta bir basamak taşı gibiydi." ifadelerini kullandı.

"Türkiye, Hindistan, Çin ve Japonya'da kadere daha fazla inanıyoruz"

Shekhar Kapur, çektiği filmlerde hikaye ile kurduğu bağlantıya ilişkin şunları söyledi:

"Bir hikaye anlatıyorsanız kültürün farkında olmalısınız. Çin'de film çekiyorsanız, Çin kültürünü, Japonya'da film çekiyorsanız, Japon kültürünü dikkate almalısınız. Hikaye anlatmanın temelleri aynıdır ama bunu hikayeyi anlattığınız kültüre uyarlarsınız. Bence hepimiz benzer mitolojilere sahibiz. Hikayelerin temeline baktığınızda, hepsi mitoloji ve mittir. Dünyanın dört bir yanındaki hikayeleri yaratan mitlere baktığınızda, neredeyse aynı miti yapıyoruz. Ancak Batı'da durum biraz farklı çünkü orada bireyin kendi gücünün her şeyi yaptığına dair büyük bir inanç var. Türkiye, Hindistan, Çin ve Japonya'da, İstanbul Boğazı bir fark oluşturur mu bilmiyorum ama kesinlikle dünyanın bu bölgelerinde kadere biraz daha fazla inanıyoruz. Bu yüzden hikayelerimizde bizimle ilgili çok daha fazla şey var. Kavganın kader olduğunu biliyorsunuz ama kader de bizim hikayemizde çok büyük bir güç haline geliyor."

Türk filmleri hakkındaki düşüncelerini de aktaran başarılı yönetmen, 44. İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale Yarışması'nda jüri başkanı olduğunu vurgulayarak, "Festivalde birkaç tane çok güzel Türk filmi izledim. Onları daha önce görmemiştim. Film yapmamın sebeplerinden biri de Türk filmiydi. Çok eski bir film, Yol. Yol'u izlediğimde henüz film yapmıyordum. Hala finans müdürüydüm. O filmde hepinizi gördüm. Film beni gerçekten çok etkiledi. Eğer biri bana çok fazla diyalog olmadan, hikayeyi görsellerle anlatabilirse, bu görsel hikaye anlatımı olurdu. Herkes için yapmak istediğim şeyin bu olduğunu düşündüm." diye konuştu.

Yönetmen Kapur, Türkiye'yi sevdiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"İstanbul'u ve Antalya'yı gördüm. İstanbul'un harika bir şehir olduğunu düşünüyorum. Burada yaşayabilirim. Sanki Mumbai gibi ancak Mumbai'den daha temiz. İstanbul'un en sevdiğim yanı, nereye baksam bir hikaye görüyorum. Baktığım her tarafta başka insanlar var. Birileri bir şeyler yapıyor ve orada bir hikaye var. Bu yüzden İstanbul sokaklarında yürüyüşe çıkmayı seviyorum çünkü her yerde hikayeler var. İnsanlar kahve içiyor, konuşuyor. Oturup konuşmaya başladığımda, herkes felsefeden, politikadan veya aşktan bahsediyor. Sürekli konuşuyor, gülümsüyorlar. Seviyorlar. İstanbul'la ilgili çok güzel bir şey bu. Hikayelerle dolu. Gittiğim her yer bir hikaye."

"Cate Blanchett'i, Elizabeth'i yapmak üzere Avustralya'dan getirdim"

Baktığı her yerde bir hikaye görmesine de değinen Kapur, "Yaşamım bir hikaye. Her şey bir hikaye. Hikaye olmayan ne var? Her şeyi hikaye olarak algılıyoruz. İnsan ilk kez şimşeği gördüğünde, her kültürde bununla ilgili bir hikaye uydurdu. Şimşek, şimşeklerin bir tanrısıydı. Yani şimşeği bile anlamak için hikaye uydurmamız gerekiyordu. Hikayeler, her şeyi nasıl algıladığımız ve gördüğümüzdür." değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere'nin önemli ikonlarından birinin "Bakire Kraliçe" olarak da tanınan 1. Elizabeth olduğunu kaydeden Kapur, Elizabeth filmi ile Cate Blanchett'i uluslararası sinema dünyasına kendisinin kazandırdığını söyleyerek, "Cate Blanchett ile iki film yaptım. Elizabeth'i yapmak üzere Cate'i Avustralya'dan getirdim. Elizabeth: Altın Çağ serinin ikinci bölümüydü. Şimdi üçüncü kısmını yapmayı bekliyorum. Öncelikle Cate'in 'evet' demesi gerekiyor ama yapmayacak. Üçüncü bölüm kader ve insan olmak arasındaki çatışmayla ilgili." dedi.

Shekhar Kapur, henüz en iyi filmini yapmadığını ve en iyi filmini yaptığı zaman sinemayı bırakacağının altını çizdi.

Gelecek projelerine de değinen usta yönetmen, suyun önemi ve susuzluğu anlatacak bir film hazırlığında olduğunu belirterek, filmin Mumbai, İstanbul, Şangay, Mexico City ve susuzluk sorunu ile karşı karşıya kalabilecek her yerde çekilebileceğini ifade etti.


Muhabir: Hilal Uştuk




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N