NEW YORK (AA) - "Apartheid için Azure'ye Hayır" kampanyasının kurucularından 2 eski Microsoft çalışanı, şirketin İsrail ile olan bağları ile Filistin'deki soykırım ve işgale nasıl destek verdiği konusunda AA'ya konuştu.
Mısır'da doğup büyüdüğünü ve ABD'ye üniversite için geldiğini belirten Nasr, Ekim 2024'de Gazze'de İsrail saldırıları sonucu öldürülenlere yönelik Microsoft'un önünde bir anma töreni düzenlediği için 3 yıldır yazılım mühendisi olarak çalıştığı şirketteki işine son verildiğini anlattı.
Nasr, Microsoft Azure'nin İsrail'e bulut ve yapay zeka hizmeti veren bir program olduğunu belirterek, 2024'te kurdukları "Apartheid İçin Azure'ye Hayır" kampanyasına ilişkin, "Biz Microsoft çalışanlarından oluşan bir grubuz ve Microsoft'un İsrail soykırımı ve apartheidindeki suç ortaklığına son verilmesini, tüm ortaklıkların ve Azure hizmetlerinin İsrail askeri hükümetine ve silah üreticilerine satışının sonlandırılmasını talep ediyoruz." dedi.
Microsoft yöneticilerine içeriden ve dışarıdan baskı uygulayarak İsrail'in Gazze'deki soykırımına ortak olmayı bırakmaya zorladıklarını belirten Nasr, "Microsoft, Amazon ve Google gibi büyük teknoloji şirketlerinin bulut ve yapay zeka teknolojilerini sağlamasıyla, etkili bir şekilde silah üreticisi haline geldikleri açıktır." diye konuştu.
"Tüm bu sistemler İsrail'in Gazze’deki soykırımına olanak sağlıyor"Nasr, Microsoft'un İsrail ordusuna sağladığı hizmetleri şöyle anlattı:
"Microsoft, İsrail ordusuna bulut, yapay zeka ve çeviri hizmetleri ile depolama yetenekleri sağlıyor. İsrail ordusu bunları Filistinlilerin kitlesel gözetimi yoluyla toplanan yüzlerce, hatta binlerce terabayt veriyi bu sunucularda depolamak için kullanıyor. Daha sonra Microsoft çeviri hizmetlerini kullanarak Filistinliler hakkında topladıkları verileri Arapça'dan İbranice'ye çeviriyor ve ardından bunları Gazze'de nereyi bombalayacaklarını belirleme ve İsrail'in masum Filistinlileri terörist olarak sınıflandırmasına yardımcı olan bir yapay zeka hedefleme sistemleri kanalına aktarıyor."
Microsoft'un İsrail ordusuna bulut ve yapay zeka teknolojileri satışlarının Gazze'deki soykırımın başlatılmasından sonra fırladığını gösteren raporlara dikkati çeken Nasr, örnek olarak, İsrail'in Microsoft tarafından sağlanan yapay zeka teknolojilerini kullanımının Ekim 2023'ten Mart 2024'e kadar tam 200 kat arttığına vurgu yaptı.
Nasr, Microsoft Azure'nin ayrıca İsrail ordusu için Filistin nüfusunun sivil kayıtlarını topladığını ve bunlardan oluşturulan "hedef bankası"na ev sahipliği yaptığını belirterek, "Tüm bu sistemler İsrail'in Gazze'deki soykırımını öngörülemeyen seviyelerde hızlandırmasına ve şiddetlendirmesine olanak sağlıyor." dedi.
"Filistinlilerin toplu katliamının video oyununa dönüşmesine olanak sağlanıyor"Microsoft'un, 7 Ekim'den sonra başlayan soykırım sırasında İsrail ordusuna 6 ay boyunca 10 milyon dolar değerinde 19 bin saatlik teknik destek sağladığı bilgisini paylaşan Nasr, bu süre içinde bazı Microsoft çalışanlarının İsrail askeri istihbarat birimleri içinde neredeyse "asker gibi davranan kişiler" haline geldiğini savundu.
Nasr, "İşte bu tür derin ortaklıklar otomatik olarak İsrail'in Filistinlilerdeki her türlü insani unsuru ortadan kaldırmasına, Filistinlileri tamamen insanlıktan çıkarmasına ve toplu katliamını esasen bir video oyununa dönüştürmesine imkan sağlıyor." diye konuştu.
Microsoft'un sadece Gazze soykırımında değil ayrıca işgal altındaki Batı Şeria'da apartheid ve ırk ayrımcılığı sisteminde aktif olarak kullanıldığına işaret eden Nasr, Azure üzerindeki uygulamalar ile Filistinlilerin tüm hareketlerinin kontrol altında tutulduğunu aktardı.
Nasr, ayrıca Microsoft'un, çalışanlarına Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere bağış yapmalarına izin verdiğini, bu bağışlara "eşleştirme programı" kapsamında şirketin aynı oranda katkıda bulunduğunu ancak Filistinlilere yönelik hiçbir Birleşmiş Milletler veya uluslararası yardım kurumunun bu eşleştirme programı içinde yer almadığına dikkat çekti.
"Filistinliler için burada canavarın karnında mücadeleye devam edeceğiz"Microsoft'ta veri bilimi araştırmacısı olarak çalışırken Nasr ile birlikte düzenlediği Ekim 2024'teki Filistinlileri anma programından sonra aynı şekilde işinden çıkarılan "Apartheid İçin Azure'ye Hayır" kampanyasının sözcüsü Abdo Mohamed ise Microsoft'un İsrail ile işbirliğine son vermesi için çalışanlardan şirkete yönelik 7 bin imza topladıklarını, şirket dışı diğer toplum ve organizasyonların katılımıyla toplam imzanın 270 bini bulduğunu aktardı.
Mohamed, Micrasoft'un İsrail'in Filistinlilere yönelik apartheid ve soykırım uygulamalarında işbirliği yaptığını belirterek, tüm Microsoft ürünlerine boykot yapılması çağrısında bulundu.
ABD'de Trump yönetimi ile birlikte ülkedeki Filistin destekçilerine artan baskı ve gözaltılarla ilgili bir soruya da Mohamed, ABD'de başlayan baskıların "Filistin'de yıllardır görülen şeyi yansıttığını" belirterek, "Filistinliler ve Filistin hakları için burada, diasporada, canavarın karnında, bu baskı altında, bu otoriterlik altında bile mücadele etmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
İşi kaybetmek veya sınır dışı edilmek ödenebilecek "en ucuz bedel"Hossam Nasr da Trump yönetiminin baskıları için Filistin'deki halkın acımasızca toplu katliamı karşısında işini kaybetmenin veya sınır dışı edilmenin ödenebilecek "en ucuz bedel" olduğunu düşündüğünü söyledi.
İşte her zaman baskı gördüklerini ve beklediklerini belirten Nasr, şöyle devam etti:
"Çoğu zaman bana, 'işten atılmaktan, sınır dışı edilmekten, tutuklanmaktan korkmuyor musun?' diye soruluyor. Ve benim cevabım her zaman, 'zamanımızın Holokost'una ortak olmaktan, hayatımızdaki en büyük ahlaki faciayı kolaylaştırmak için emeğinin kullanılmasından, Filistin ve Gazze'deki soykırım yaşanırken neredeydin diye sorduklarında çocuklarınıza ve torunlarınıza ne söyleyeceğinizden korkmuyor musun?' oluyor."
Microsoft'un 50. yıl kutlaması etkinliklerinde protestolarNasr, 4 Nisan'da Microsoft'un 50. yılı kutlama programlarında İbtihal Aboussad ile Vaniya Agrawal'ın tüm dünyada ses getiren protestolarını organize eden kampanyanın arkasında da kendilerinin olduğu bilgisini paylaşarak, şöyle konuştu:
"Microsoft'un o tarihte büyük bir 50. yıl kutlaması planladığını öğrenir öğrenmez, Microsoft'un elleri Filistinli kanıyla lekelenmişken, Filistinli kardeşlerimize karşı soykırım ve apartheid'i desteklemeye devam ederken kutlama yapmasına izin vermeyeceğimizi açıkça belirttik."
Geldikleri noktada, "Microsoft kalesinde büyük bir gedik açtıklarını" düşündüğünü bildiren Nasr, insan haklarına bağlılık konusunda çok iyi halkla ilişkiler çalışması yapan şirketin itibarının, "soykırıma ortak olması" nedeniyle lekelendiğini söyledi.
Microsoft çalışanları Faslı İbtihal Aboussad ve Hindistanlı Agrawal, şirketin 50. yıl dönümü nedeniyle 4 Nisan'da düzenlenen en üst düzey katılımlı etkinlikte, Microsoft’un İsrail ile yaptığı anlaşmaları protesto eden eylemler düzenlemişti.
Aboussad, şirketin yapay zeka birimi CEO'sunun konuşmasını keserek, "Siz yapay zekayı iyilik için kullandığınızı söylüyorsunuz ama Microsoft, İsrail ordusuna yapay zeka destekli silahlar satıyor. 50 bin kişi öldü ve Microsoft bu soykırıma güç sağlıyor." ifadelerini kullanmıştı.
Agrawal da şirketin kurucu ortağı Bill Gates ve şirketin eski CEO'su Steve Ballmer'in da bulunduğu ayrı bir kutlamada Microsoft'u İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırısına ortak olmakla suçlamış ve "Filistinlilerin kanı üzerinden kutlama yaptığınız için hepinize yazıklar olsun. İsrail ile bağlarınızı kesin." diye seslenmişti.
Aboussad ile Agrawal'ın da aynı gün Microsoft tarafından işlerine son verilmişti.
Muhabir: Islam Doğru