ŞANLIURFA (AA) - Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının finansmanı, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Harran Üniversitesi, Harran Kaymakamlığı ve Harran Belediyesinin desteğiyle ören yeri kazılarını yürüttüklerini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı Geleceğe Miras Projesi kapsamında bölgede arkeolojik kazı çalışmalarının devam ettiğini aktaran Prof. Dr. Önal, bu dönemde kazı çalışmalarına ören yerindeki medrese, kilise ve höyükte yoğunlaştıklarını ifade etti.
Önal, medrese yapısında sürdürdükleri kazılarda yeni yerlere ulaştıklarını anlatarak, "Yaptığımız kazı çalışmalarında medresenin avlusunun batısında yine ders verilen bir mekan ortaya çıktı. Nişleriyle birlikte ve sebil dediğimiz o öğrencilerin sıvı ihtiyacını karşıladığı mekan tamamıyla korunmuş halde ortaya çıktı. Onun yanında, çevresinde tonozlu odalar ve yine taş basamaklı merdivenler ortaya çıkıyor. Kazı yaptıkça medresenin tamamını gün ışığına çıkarmış olacağız." dedi.
"İslam döneminin en eski üniversitesi olma özelliği taşıyabilir"Prof. Dr. Mehmet Önal, antik kaynaklardan bölgede 5 medrese olduğunu bildiklerini ve bunlardan ilkinde yaptıkları kazıda medresenin yarısının gün yüzüne çıkarıldığını ifade etti.
Önceki yıllarda medresenin koridoru, öğrenci odaları, ders verilen eyvanların gün yüzüne çıkarıldığını, bu yıl da diğer ders verilen odalara ulaştıklarını belirten Önal, şöyle konuştu:
"Bu oda bir zamanlar kitapların ve laboratuvar malzemelerinin konulduğu nişlerle birlikte ortaya çıktı. Tabi bu medreseler de bize gösteriyor ki Harran aynı zamanda İslam döneminin en eski üniversitesi olma özelliği de taşıyabilir. Bilimin, matematiğin, astronominin, geometrinin, tıbbın, felsefenin ve teolojinin eğitiminin verildiği bu medreseler İslam döneminin en eski üniversitesini oluşturuyor."
"Selçuklu medreselerinden çok farklı"Önel, Harran Ören Yeri'nin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Harran öyle bir yer ki bulduğumuz, ortaya çıkardığımız her yapı Türkiye'miz için ilk İslam eseri olma özelliğini de gösteriyor, yine plan olarak da baktığınızda Selçuklu medreselerinden çok farklı. Yani bildiğimiz ilk medreseler 11. yüzyıl olarak geçiyor ama onların bile planına benzemiyor. Zaten 9-10. yüzyılda da Battani, Sabit Bin Kurre ve diğer bilim insanlarıyla Harran zirvede. Yani dönemin bilim şehri. Dolayısıyla bunlarla birlikte değerlendirdiğimizde 9-10'uncu yüzyılda da bu eğitim mekanlarının medrese düzeyinde Harran'da olmalıydı ki bu bilim insanları yetişmiş olsun. Yapacağımız kazılar en eski medreselerin bile Harran'da olduğunu bize gösterecektir. Zaten ortaya çıkardığımız mimari de onun olabilirliğini şu an bize tasdik ediyor."
Kazı çalışmalarının yapıldığı medreseyi şu an için 11'inci yüzyıla tarihlediklerini ve bu yapının Nizamiye medreselerinden daha eski olduğunu dile getiren Önal, elde edecekleri yeni verilerle medreselerin tarihinin Harran biliminin zirve yaptığı 9-10'uncu yüzyıla kadar gitmesini beklediklerini ifade etti.
Önal, kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından medrese kısmını ziyarete açmak istediklerini sözlerine ekledi.
Muhabir: Eşber Ayaydın