Tarih: 07.04.2025 15:02

İş dünyası Trump'ın gümrük tarifeleri sonrası Türkiye için fırsatları değerlendirdi

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan'da Beyaz Saray'daki etkinlikte, 185 ülkeye yönelik karşılıklı tarifeler getiren kararnameyi imzaladı. Bu kararnameyle, ABD'nin birçok ticaret ortağından ithal edilen mallara yüzde 10 ile 50 arasında değişen tarifeler uygulanmaya başlandı.

Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Mısır ve Suudi Arabistan'ın aralarında olduğu bazı ülkeler için yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacağı duyuruldu.

Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifelerinin başta Çin ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin ABD pazarındaki rekabet gücünü zayıflatması ve Türkiye için önemli bir fırsat alanı oluşturması öngörülüyor.

"ABD, karşılıklı gümrük vergilerini 'müzakereler' için bir güç olarak görüyor"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, dünya ekonomik düzeninin uzun bir aradan sonra tekrar korumacılığa, yüksek gümrük duvarlarına geri döndüğünü, daha popüler bir tabirle yeniden tasarlandığını ve gümrük duvarlarının yükseldiğini ifade etti.

Avdagiç, ABD'nin, karşılıklı gümrük vergilerini "müzakereler" için bir güç olarak gördüğünü belirterek, "Türkiye, sadece 11 ülkeye uygulanan yüzde 10 temel tarife ile ağır Trump vergilerine dahil olmadı. Bu tarifelerden ABD’nin 185 ticaret ortağının nasıl etkileneceğini tam olarak anlamak için, ABD ile ülke ve ticari birliklerinin yapacakları müzakereleri ve Çin ile başlayan olası misillemeleri de izlemek gerekiyor." diye konuştu.

ABD'nin 2024'te Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke olduğuna işaret eden Avdagiç, "ABD'ye 16,4 milyar dolar mal ve hizmet satışı gerçekleştirdik. 340 milyon nüfuslu bir ülkeye bundan çok daha fazlasını satabileceğimiz açık." dedi.

Avdagiç, Türk iş dünyasının ülkenin yüzde 10’luk tarife grubunda olmasını değerlendirebileceğine işaret ederek, "Bunun için de iş dünyamızın Trump’ın gümrük vergilerini geç kalmadan analiz edip ürün ve rekabet stratejilerini buna göre belirlemesi gerekiyor. Özetle, iş dünyamız Trump vergilerinin Türkiye'yi pozitif ayrıştırmasını fırsata dönüştürmelidir." açıklamasını yaptı.

"Avrupalı ve Uzak Doğulu firmalar yatırım için Türkiye'ye gelmeyi düşünebilir"

Tarife oranı Türkiye'den yüksek olan Avrupalı ve Uzak Doğulu firmaların yatırım için Türkiye'ye gelmeyi düşünebileceğini kaydeden Şekib Avdagiç, ek gümrük vergileri yüzünden ABD'nin Türkiye’den mal almayı tercih edebileceğini ve bunun da Türkiye’de üretim için Avrupa ve Çin başta olmak üzere birçok ülkeden doğrudan yatırımları artırabileceğini söyledi.

Avdagiç, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye’de yeniden pozisyon almaları için önemli bir fırsat olabileceğine işaret ederek, "Türkiye’nin bu fırsatı kullanması, ihracat sektörlerini geliştirmesine ve yeni pazarlar bulma stratejisine bağlı olacaktır." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Trump'ın gümrük vergilerini duruma göre değişen bir araç olarak kullandığına dikkati çeken Avdagiç, "Sözgelimi 2018 yılında çelik ve alüminyumda Türkiye'ye karşı gümrük vergilerini iki katına çıkarması hala zihinlerimizde tazeliğini koruyor. Bu da temkinli iyimserliği elden bırakmamamız gerektiğini gösteriyor." dedi.

Avdagiç, Ticaret savaşlarının ülkelerin siyasetleri üzerinde sonuçlarının olacağını belirterek, şunları kaydetti:

"ABD’nin yüzde 10’luk avantajlı gümrük vergisi dilimi, Türkiye'nin bölgesel güç statüsünü genişletmesini de sağlayabilir. Yüzde 10'luk Trump vergisinin yanı sıra Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu’nun 6 yıl sonra yeniden başlaması Türkiye’yi dünya ekonomik ve siyasi sisteminde yeni ve etkin bir yere koyacaktır."

"Yeni rekabet koşullarına, dersimize çok iyi çalışarak hazırlanmalıyız"

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da Donald Trump’ın 20 Ocak’ta ABD Başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte imzaladığı hemen hemen her kararnamenin dünyadaki hem siyasal hem de ekonomik dengeleri sarsmaya devam ettiğine dikkati çekti.

Bahçıvan, "Son olarak imzaladığı ülkelere yönelik yeni vergi tarifeleri, bir süredir konuşulan küreselleşmenin ana itici güç olduğu bir dünyadan, korumacılık ve ticaret savaşlarının öne çıktığı bir dünyaya geldiğimizin en açık göstergesi olarak okunmalıdır." diye konuştu.

Bu sürecin öngörülemez, hızlı ve oldukça sarsıcı bir şekilde ilerlediğine işaret eden Bahçıvan, "Ülkemizi de çok yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle bu yeni gelişmelere son derece stratejik bir bakış açısıyla bakmalıyız. Özellikle dünyadaki bütün rekabet ezberlerini bozan yeni tarifeler çerçevesinde oluşacak yeni rekabet koşullarına, dersimize çok iyi çalışarak hazırlanmalıyız. Çünkü ezber bilgi, kalıplaşmış bakış açılarıyla kavranamayacak boyutlarda bir tablo var karşımızda." değerlendirmesinde bulundu.

"ABD'nin Türkiye’ye görece daha pozitif bir yaklaşım içinde olunduğunu görüyoruz"

Erdal Bahçıvan, ABD’nin yeni gümrük tarifelerine baktıklarında, özellikle endüstri ülkeleri içinde Türkiye’ye görece daha pozitif bir yaklaşım içinde olunduğunu dile getirdi.

Çin’den Japonya’ya, AB’den Güney Kore’ye kadar ortalama yüzde 25’leri bulan vergilere karşılık, Türkiye'ye yönelik yüzde 10’luk verginin Türkiye'nin hem yatırımda hem de dış ticaretteki rekabet koşullarını iyileştireceğini belirten Bahçıvan, "Önümüzdeki dönemin, ekonomiye ve sanayimize nokta hedefli fırsatlar elde edeceğimiz imkanlar doğurmakla birlikte, yeni sürecin ekonomimiz açısından bazı riskleri de beraberinde getirebileceğini düşünüyorum. Bu nedenle ülkemizin her sektörümüz için özel bir hazırlık içinde olmasında yarar var." diye konuştu.

Bahçıvan, sektörel fırsatların ortaya koyulabileceği bir stratejik çalışmayla ilerlenmesi gerektiğini ifade ederek, "Ayrıca rekabet dersimizi de çok iyi çalışarak bu tarihi fırsatı akıllı hamlelerle çok iyi değerlendirmemiz gereken bir döneme giriyoruz. Ama çalışmamız lazım." açıklamasını yaptı.

"Özellikle ihracatçı birlikleri bu bölgede yapılacak fuar ve organizasyonların sayılarını artırmalı"

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da Türkiye’nin rekabetçiliğinin arttığını, Türkiye için oluşan yeni şartlar doğru değerlendirilebildiğinde pozitif anlamda yeni alanlar oluşturulabileceğini kaydetti.

Aydın, ABD’deki satın alma gücünün çok yüksek olmasının hemen hemen her ülkenin ekonomik olarak iştahını kabartan bir husus olduğunu aktararak, "Dolayısıyla bu pazarda tüm ülkeler olmak ister. Türkiye olarak da şüphesiz biz de bu pazarda olmalıyız." dedi.

Türkiye'ye getirilen yüzde 10’luk ek verginin diğer oranlara bakıldığında Türkiye'yi daha da rekabetçi konuma getirdiğini dile getiren Aydın, "Açılan bu yeni alanı ülke ekonomimiz açısından iyi değerlendirebilirsek avantajlı bir duruma geçebiliriz. Amerika’ya olan satışların artması için iş dünyasının tüm sivil toplum kuruluşları teyakkuza geçmeli özellikle ihracatçı birlikleri bu bölgede yapılacak fuar ve organizasyonların sayılarını artırmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Aydın, Türk markalarının bu bölgede mağazalarını artıracak olmasının da bir avantaj olduğunu dile getirerek, "Şu andaki avantajla birlikte birçok markamız da özellikle turist yoğun Amerika şehirlerinde mağazalaşmalarını artıracaklardır. Yine avantajlı bir alan olarak ABD pazarında yüksek vergi oranı ile karşılaşan üretim gücü yüksek devletlerin yeni pazar arayışı dolayısıyla Türkiye’yi yatırım üssü edinebileceği olasılığı artıyor." diye konuştu.

"Türkiye alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir"

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Gürkan Yıldırım da ABD Başkanı Donald Trump’ın ithalata uygulanacak vergi oranlarını açıklamasının ardından dünya piyasalarının dalgalanmaya başladığını ifade etti.

Yıldırım, ihracat açısından bakıldığında ABD'nin Çin ve AB'ye uygulayacağı yüksek vergilerin bu bölgelerden yapılan ithalatı azaltabileceğini aktararak, "Bu durum, Türkiye'nin bazı sektörlerde ABD pazarına ihracatını artırma potansiyeli yaratacaktır. Özellikle, bu bölgelerden tedarik sağlayan sektörler için Türkiye alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir." açıklamasını yaptı.

Konuya yatırım açısından bakıldığında ise Çin, AB ve Uzak Doğu ülkelerine getirilen yüksek vergilerin bu bölgelerdeki bazı şirketlerin üretimlerini başka ülkelere kaydırmasına neden olabileceğine işaret eden Yıldırım, "Böyle bir durumda Türkiye, uygun yatırım ortamı sunarsa, bu şirketlerin yatırımlarını çekebilir." dedi.

Yıldırım, Türkiye'nin ABD ile yapacağı müzakerelerin vergi kararının etkisini azaltabileceğini kaydederek, "İki ülke arasında yapılacak anlaşmalar, ticaret dengesini yeniden düzenleyebilir. Trump’ın vergi uyguladığı ülkelere yönelik pazarlık kapısını da açık bırakması böyle bir ihtimalin olabileceğini hissettiriyor." tespitinde bulundu.


Muhabir: Yunus Türk




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N