GAZZE (AA) - İsrail ordusunun Mart 2024'te Gazze'deki Şifa Hastanesinde alıkoyduğu Filistinli, İsrail'deki çeşitli hapishanelerde geçirdiği yaklaşık 1 yılın ardından 15 Şubat'ta esir takası kapsamında serbest kaldı.
Gazze kentinin Şucaiyye Mahallesi'nde yaşayan Ebu Tavile, İsrail hapishanelerinde maruz kaldığı işkence ve ihlalleri AA muhabiriyle paylaştı.
Ebu Tavile, İsrail askerlerinin önce Gazze'de kendisini alıkoyduktan sonra işkence ettiğini belirterek, "Öldürücü kimyasallarla işkenceye maruz kaldım. Üzerime klor ve asit döktüler, sonra vücuduma oda kokusu sıktılar ve ateşe verdiler. Cildim alevler içinde yanıyor ve bedenimden dumanlar çıkıyordu." dedi.
Gazze'de 4 gün işkence gördüğünü söyleyen Ebu Tavile, "Daha sonra beni Sde Teiman Hapishanesine götürdüler. Orada 3 ay kaldım, gözlerim bağlı, ellerim kelepçeli, yiyecek yok, su yok, hayata dair hiçbir şey yoktu. Sonra bizi Ofer Hapishanesindeki İsrail ordusuna ait hücrelere götürdüler. Orada bir buçuk ay geçirdim. İşkence kesintisiz bir şekilde sürüyordu, hücrede otururken bile." ifadelerini kullandı.
Ardından da Remle Hapishanesine götürüldüklerini aktaran Filistinli, "20 gün sonra Ofer'e geri getirdiler ve orada 7 ay kaldım." bilgisini paylaştı.
"Güneş ışığına dayanamıyorum"Ebu Tavile, serbest kalmasının ardından da gördüğü işkenceler sebebiyle gıda ve ilaç sıkıntısının yaşandığı Gazze'de acılarının sona ermediğini söyledi.
Gazze'deki duruma işaret eden Ebu Tavile, "Gözümden yaralı ve vücudumun her yerinde yanıklar varken serbest kaldım. Sıcak havalarda yürüyemiyorum, güneş ışığına dayanamıyorum." dedi.
Mühendis olan Ebu Tavile, daha önce Gazze'de çalıştığını ancak İsrail askerlerinin yaptığı işkencenin ardından çalışamaz hale geldiğini belirtti.
Ebu Tavile, "Vücudumdaki yanıklardan dolayı çalışamıyorum, sıcağa dayanamıyorum, dışarıdaki hava bile canımı yakıyor." ifadelerini kullandı.
İsrail saldırıları sebebiyle Gazze'deki evinin yıkıldığını aktaran Ebu Tavile, yaklaşık 2 milyon Gazzeli gibi kendisinin de göçe zorlandığını söyledi.
Ebu Tavile, "Gün sayıp hapishaneden çıktığımız, ailelerimizin yanına döndüğümüz anın hayalini kuruyorduk. Ama ben farklı bir mücadelede, bitkin vücuduma acımayan bir savaşın ortasında buldum kendimi." şeklinde konuştu.
"Biz sayılardan ibaret değiliz, anlatılmayı hak eden acı dolu hikayeleriz"Filistin'de her yıl 17 Nisan'da anılan "Filistinli Esirler Günü"nün önemine değinen Ebu Tavile, saldırıların bitip serbest kalmayı bekleyen İsrail hapishanelerindeki çok sayıda tutuklu için serbest kalanların konuşmasının, yaşadıkları acıları anlatmasının önemli olduğunu vurguladı.
Ebu Tavile, "Filistinli Esirler Günü'nde dünyaya sesleniyorum. Biz sayılardan ibaret değiliz. Biz anlatılmayı hak eden acı dolu hikayeleriz. Ben sadece Muhammed Ebu Tavile değilim; binlerce Filistinli tutuklunun sesiyim. Benim yaşadıklarımı yüzlerce, binlerce kişi yaşadı. Sabrımız tükenmez ancak bu yeterli değil. Biz hala birinin bizi duymasını bekliyoruz." diye konuştu.
İsrail hapishanelerindeki Filistinli sayısı 9 bin 900'ü aştıFilistin Esirler Cemiyeti, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılar sırasında, 16 bin 400'den fazla kişinin gözaltına alındığını, İsrail hapishanelerinde 40'ı Gazze'den 64 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Ayrıca Nisan 2025 itibarıyla İsrail hapishanelerindeki Filistinlinin sayısının 9 bin 900'ü aştığı kaydedilmişti.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan açıklamada da İsrail ordusunun Gazze'den 4 binden fazla Filistinliyi alıkoyduğu belirtilmişti.
Bunlardan 3 bin 498'inin İsrail'in suç isnat etmeden uyguladığı "idari tutukluluk" kapsamında alıkoyduğu kişiler, 400'den fazlasının çocuk ve 27'sinin kadın olduğu bilgisi paylaşılmıştı.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Ulusal Konseyi, 1974'te 17 Nisan'ı "Filistin Esirler Günü" olarak ilan etmişti. Filistinliler, her yıl bu tarihte çeşitli etkinlikler, eylemler ve sempozyumlar düzenleyerek tutuklular meselesini dünya gündemine getirmeye çalışıyor.
Muhabir: Jomaa Younis