ASTANA (AA) - Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, 3 Mart'ta "Türkistan'a özel statü verilmesi" ile ilgili kanunu imzaladı.
15 Mart'ta yürürlüğe girecek olan kanunla, ülkenin güneyindeki Türkistan eyaletinin idari merkezi Türkistan kenti özel statüye sahip oldu.
Böylece yaklaşık 2 bin yıllık tarihi dokusunun yanı sıra eşsiz bir miras olarak korunması, araştırılması ve tanıtılması amaçlanan Türkistan, ülkede özel statüyle güvence altına alınan tek kent olarak kayıtlara geçti.
Kanuna göre, kentteki tarihi yapılar uluslararası, ulusal ve yerel öneme göre sınıflandırılacak.
Türkistan'ın sembolü Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'nin ise "uluslararası önemdeki" bir anıt olarak tarihi ve mimari özgünlüğü korunacak.
Kazakistan'ın UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edilen ilk eseri ve Orta Çağ mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'nin eşsizliğini korumak için çevresinde yüksekliği 7 metreyi aşan ve ölçek, renk ve yapı malzemeleri açısından tarihi ve kültürel anıtlarla bağdaşmayan inşaat çalışmaları yasaklanacak.
Kentteki tarihi ve kültürel anıtlara zarar verebilecek yapıların inşası veya oluşturulmasına izin verilmeyecek.
Bunun yanı sıra kentin mimari görünümünü korumak için bir tasarım kodu geliştirilecek.
Türkistan'da el sanatının canlandırılması için yerel usta ve zanaatkarların masraflarının bir kısmı yerel bütçeden karşılanacak. Kanun, ayrıca Türkistan Valiliğinin yetkilerini de genişletecek.
"Kentin tarihi mimari dokusuna uymayan kontrolsüz inşaatların önü kesildi"Kazak gazeteci ve köşe yazarı Amangeldi Kurmetuly, AA muhabirine, Türkistan kentine özel statü verilmesinin ne anlama geldiğini ve bunun Türk dünyası açısından önemini değerlendirdi.
Kurmetuly, bu kararla kentin orijinal dokusunun korunmasının, tarihi ve manevi mirasının gelecek nesillere aktarılmasının istenildiğini vurguladı.
Kazakistan'da Türkistan'ın 2018'de eyalet merkezi ilan edildiğini anımsatan Kurmetuly, "Şehir, eyalet merkezi olduktan sonra hızla gelişmeye ve büyümeye başladı. İnşaat arttı. Bu durumda Hoca Ahmet Yesevi Türbesi gibi tarihi ve manevi yapı yeni inşaatların gölgesinde kalabilirdi. Hatta bu konu kamuoyunda büyük tartışmalara neden olmuştu. Bu kanunla kentin tarihi mimari dokusuna uymayan kontrolsüz inşaatların önü kesildi." ifadelerini kullandı.
Kurmetuly, öte yandan Türkistan'a kanunla özel statü verilmesinin sadece ülke için değil tüm Türk dünyası açısından önemli bir gelişme olduğuna dikkati çekti.
Türkistan isminin sadece bir kentten ibaret olmadığına işaret eden Kurmetuly, "Türkistan'ın özel statü alması Türk dünyasının bütünlüğünü oluşturmaya, karşılıklı özdeşleşmeyi güçlendirmeye hizmet edecek bir faktördür." dedi.
Kurmetuly, Türkiye'de okullarda Orta Asya yerine Türkistan olarak kullanılmaya başlandığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Kente özel statü verilmesi de tarihle uyum sağladı. Çünkü Mağcan Cumabay'ın (Kazak aydını ve şair) kendisi şiirinde bu bölgeyi Türkistan diye adlandırıyordu. Böyle kararlar sonucunda gelecek 20-25 yılda dünyanın coğrafi ve siyasi tanımında, Birleşmiş Milletlerin belgelerinde bu bölge için Türkistan ismi kullanılabilir. Bunun için Türkiye'deki okullarda Türkistan isminin kullanılması, Kazakistan'ın Türkistan kentine özel statü vermesi gibi küçük adımlarla büyük başarılar elde edilebileceğine inanıyorum."
Kurmetuly, Türkistan'ın turistlerin en çok tercih ettiği önemli destinasyonlardan biri haline geldiğini anlatarak "Tüm Türkistan halkları için Hoca Ahmet Yesevi ismi değerlidir. Onun türbesine ev sahipliği yapan Türkistan'a özel statü verilmesini, aynı zamanda Türk dünyasının manevi lideri Hoca Ahmet Yesevi'ye olan büyük saygı diye yorumluyorum." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Meiramgul Kussainova