Tarih: 14.03.2025 17:57

"Sırr: Kudüs Macerası" animasyon filmini izleyicileri değerlendirdi

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - Dr. Şerafettin Kalay'ın hikayesini kaleme aldığı, Fatih Kandemir'in yönetmenliğini üstlendiği animasyon film, sinemaseverlerin beğenisini kazandı.

Filme ilişkin değerlendirmede bulunan yazar Merve Gülcemal, "Kudüs bizim kalbimizin incisi. Yani ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz yeryüzündeki, en değerlilerimizden. Her zaman çocuklarımızın gündeminde olması gereken. Bizim bugün Filistin'i anlayabilmemiz için Kudüs'ü çocuklarımızın kalbine nakşetmemiz gerekiyor. Bizim kalplerimize de nakşolması lazım." dedi.

Gülcemal, Kudüs Macerası filminin izleyicide bırakacağı tesiri önemli bulduğunu ifade ederek, "Kudüs'ü çocuklarımızın kalbine işlememiz gerek, bunun en kolay yolu duygularına dokunacak yollar, hikayeler, çizgi filmler, şarkılar. O yüzden çok kıymetli bir iş bizim için, inşallah tesiri de umduğumuz gibi olacaktır." şeklinde konuştu.

"Kültürün, sanatın, iletişimin önemini yeniden fark etmemiz gerekiyor"

Yazar Erol Erdoğan, dünyadaki barış için tarihi öneme sahip Kudüs'te soykırımın ve işgalin durdurulması gerektiğini dile getirdi.

Kültür, sanat ve iletişimin öneminin yeniden fark edilmesi gerektiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gerçekten Türkiye'de eğitime çok önem veriliyor, eğitim şart deniliyor ama bu cümleleri kullanırken aslında kültür ve sanat ürünlerinin öneminin yeterince farkında olmadığımızı düşünüyorum. Kültür sanat ürünleri dediğimizde sinema, tiyatro, müzik, dijital oyunlar ve bunların peşinden sayabileceğimiz belki onlarca ürün, onlarca mecranın aklımıza gelmesi gerekiyor. Buraya çok fazla yatırım yapmıyoruz. Biraz daha yatırım yapmamız, bu alanda çalışan sanatçılara, yazarlara, tasarımcılara, yapımcılara, yönetmenlere biraz daha omuz vermemiz çok önemli. Bunu yaparsak sadece Kudüs için değil, Filistin geneli için, belki Endülüs, belki Suriye, belki Doğu Türkistan ve dünyanın çok farklı coğrafyaları için de yeni animasyonlar, çizgi filmler, sinema filmleri, diziler, belgeseller hatta dijital oyun yapma imkanımız olacaktır."

Müzisyen Sedat Anar, son aşamasında dahil olduğu projenin film müziklerini hazırladığını belirterek, "Yönetmen Fatih Kandemir'le görüştük, müzikleri yapmamı istedi ve ben de beni heyecanlandıran bir proje olduğu için oturdum bir aya yakın bir süre besteleri yazdım. Sonra da kayıt süreci başladı ve müzik hikayesi böyle bitmiş oldu." ifadesini kullandı.

Gazze'de yaşananlara herkesin şahit olduğunu vurgulayan Anar, "Gazze'nin sesini duyurmak için en büyük araçlardan birisi bu. Bütün dünyaya duyurma konusunda böyle bir projede yer almak tabii ki beni mutlu etti. Bir film var ve çocuklar için yapılmış bir film. Bu beni heyecanlandırdı. Hatta bazen yaptığım şeyleri silip tekrar kaydettim. Yeni yeni şeyler ürettim ve ortaya güzel bir şey çıkardığımı düşünüyorum." görüşünü paylaştı.

"Bu konuda yapılan çok az film var"

Yönetmen Abdülhamit Güler, Kudüs'ün dünyanın vicdanı ile imtihanı anlamına geldiğini ve yerinin apayrı olduğunu belirtti.

Filmin Kudüs ile ilgili Türkiye'de yapılmış hem bir animasyon hem de çocuklarla yetişkinlere hitap eden bir film olduğu için önemine işaret eden Güler, "Çünkü her iki alanda da ülkemizde çok az üretim var. Filistin hassasiyeti toplumsal olarak çok yüksek olsa bile bu konuda yapılan çok az film var Türkiye'de." dedi.

Güler, ateşkes sağlanmaya çalışılırken Filistinlilerin şehit olmaya devam ettiği bir dönemde filmin hazırlandığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bunun insanların sürekli gündeminde olması, bir şeylerin yarınlara, gelecek nesillere doğru aktarılması, şimdiden bir bilinç oluşturulması noktasında, animasyon olarak da tercih edilmiş olması filmin bence ayrı bir ehemmiyete sahip olduğunu gösteriyor. Sinema dediğimiz şey bir yanıyla bir kitle iletişim aracı, sanat olduğu kadar, bir tüketim alanı. 'Maalesef' de diyebiliriz, 'Ne güzel' de diyebiliriz. Bu da tabi müşterisi olması gerektiğini bize gösteriyor. Üreticiler taşın altına elini koyacak. Bu film örneğinde olduğu gibi yapanlar var. Seyirciler de aynı taşın altına ellerini uzatıp gidip sinema salonunda izleyecek. Yani beğenmeseler bile gidip izledikten sonra beğenmediklerini ifade edecekler. Bu ciddi bir mesuliyet bence."

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜRDER) üyesi Zehra Türkmen, Kudüs'ün ümmetin ve Müslümanların kalbi olduğunu vurgulayarak, "Kudüs asırlar boyu direnişin sembolü halinde. Bizler uzun süre bu sektörde yer alamadık. Ümmetin derdini, yarasını, heyecanını dile getiren filmlerin olması açısından heyecanlıyım. Yediden yetmişe herkesin izleyebileceği ve heyecan duyacağı bir film olmuş. İnşallah ümit ederiz ki Gazze'nin kurtuluşunun da bir filmi yakın zamanda olur." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu konudaki çalışmaların devam etmesi arzumuzdur"

Mavera Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Koca, animasyon film projesinin takdir edilmesi gereken bir çaba olduğunu belirterek, "Bu konudaki çalışmaların devam etmesi arzumuzdur. Emeği geçenlerin hepsine teşekkür ediyor, takdirlerimizi sunuyoruz." ifadelerine yer verdi.

AK Parti Şişli İlçe Başkanı Serkan Polat da Kudüs'ün insanlık tarihi için çok önemli bir yeri bulunduğunu aktararak, öneminin bugünlerde daha yüksek seviyede olduğunu kaydetti.

Kudüs'ün Müslümanlar için çok kutsal bir yer olduğunun da altını çizen Polat, şöyle devam etti:

"Tam bu dönemde, özellikle bugünlerde bu güzel animasyon filminin yapılmış olması da çok manalı, manidar, çok da kıymetli diye düşünüyorum. İnşallah özellikle çocuklarımıza ulaştırabileceğimiz, çocuklarımızın, gençlerimizin şuurlanabileceği Kudüs meselesinin ruhunu anlayabileceği güzel gişe yapan bir film olur."

"Senaryosu çok uzun süreçte ve büyük emeklerle ortaya çıktı"

Senarist Merve Sürmeli ise Filistin'de yaşananlar dolayısıyla çok üzgün olduklarını ve derinden etkilendiklerini belirterek, "İnşallah yakın zamanda bir zaferle taçlanacak oralar ve İslam toprağı olarak kalmaya devam edecek diye düşünüyorum." diye konuştu.

Senaryoya Şerafettin Kalay'ın hikaye kitabıyla başladıklarını kaydeden Sürmeli, "Çok da güzel bir hikayeydi. Çeşitli kaynaklardan bunu birazcık daha besleyip karakterler oluşturmaya başladım ve artık bir süre sonra o karakterlerle yaşamaya başlıyorsunuz. Çok da güzel karakterlerimiz var. Senaryosu da çok uzun süreçte ve çok büyük emeklerle ortaya çıktı. Bunu da izleyicilerin hissedeceğine çok inanıyorum. Bir amaç uğrunda yazıldığı için de çok mutluyum." dedi.

Filmi görünce herkesin çok şaşırdığını dile getiren Sürmeli, "Bence piyasada böyle bir filmin olmasına gerçekten ihtiyaç vardı. Daha önce yapılmamış bir şey yaptığımıza inanıyorum. Ekip arkadaşlarımla beraber, bu işte olmaktan çok gurur duyuyorum." açıklamasını yaptı.

Yapımcılığını Süleyman Kurt'un yanı sıra İbrahim Çetin, M. Bera Kalay ve Ümit Sönmez'in üstlendiği, dünyada birçok önemli film festivalinde de gösterilmesi planlanan filmin konusu özetle şöyle:

"Ömer Dede, Kudüs'te yetimhanenin tapusunun parçalarını ararken torunları da kendilerini Kudüs'te mistik ve gizemli bir maceranın içinde bulur. Kudüs'ten Hazreti Süleyman'ın gizemli sarayına oradan Mescid-i Aksa'ya uzanan bu macerada Süleyman, Hasan Naci, Masal Kuşu ve Hüdhüd yol arkadaşı olacaktır."


Muhabir: Ahmet Esad Şani




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N