Tarih: 21.03.2025 16:06

Uzmanlara göre, Suriye-Lübnan sınırında çatışmaların yenilenmemesi için askeri koordinasyon olmalı

Facebook Twitter Linked-in

BEYRUT (AA) - Suriye resmi ajansı SANA'nın, 16 Mart'ta Savunma Bakanlığı Medya Ofisine dayandırdığı haberinde, Hizbullah mensuplarının Suriye ordusuna ait 3 askeri pusuya düşürdükten sonra Lübnan'a kaçırdığı belirtildi.

Haberde, Hizbullah mensuplarının Lübnan'a kaçırdıkları 3 Suriyeli askeri infaz ettikleri aktarıldı.

Hizbullah ise Suriye-Lübnan sınırında yaşanan olaylarla hiçbir ilgilerinin olmadığını savundu.

Suriye ordusunun sınır hattında 3 askerinin öldürülmesinin ardından, Lübnan'ın doğusundaki sınır hattında karşılıklı top ve roket atışları yapıldı.

Suriye ve Lübnan Savunma Bakanları, 17 Mart'ta yaptıkları telefon görüşmesinin ardından ateşkes ve sınır hattında gerilimi önleme konusunda mutabık kaldıklarını açıkladı.

Lübnanlı uzmanlar, iki ülke arasındaki sınır hattında günlerce süren çatışmaların nasıl başladığı ve Lübnan-Suriye sınırında yeni çatışma ihtimaline dair AA'ya değerlendirmelerde bulundu.

Koordinasyonun olmaması durumunda yeni çatışmalar muhtemeldir

Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Enstitüsünde (INEGMA) araştırmacı emekli Tuğgeneral Naci Melaib, Lübnan'ın doğusundaki Suriye sırında yaşanan olayın adi bir vaka olduğu ancak bölgenin koşulları dolayısıyla çatışmaların büyüdüğünü söyledi.

Askeri görevi sırasında Beka bölgesinde kaldığına ve bölgeyi çok iyi bildiğine işaret eden emekli general Melaib, "Lübnan ile Suriye arasında, askeri ve siyasi koordinasyonun olmaması durumunda yeni çatışmalar muhtemeldir." dedi.

Hem Lübnan hem de Suriye tarafında toprak işleten Lübnanlı bir çiftçi ile Suriyeli işçiler arasında çıkan anlaşmazlığın ardından Suriye'den 3 askerin kaçırılarak öldürüldüğünü anlatan Melaib, böylece iki ülke arasındaki sınır hattında olayların başlamış olduğuna dikkati çekti.

Bölgedeki Hizbullah silahları Suriye yönetimi için endişe verici

Baalbek el-Hirmil vilayetine bağlı Kasr beldesi ve Suriye sınırında yer alan diğer bölgelere gelince İsrail'in daha önce oralara birçok saldırı yaptığına işaret eden Melaib, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orası, Hizbullah'ın çok sayıda silah ve cephanelikleri bulundurduğu bir bölgedir. Bu silahlar da daha önce Suriye'de eski rejimle birlikte kullanıldı, Şam'daki yeni yönetim de bu silahların ilerde Suriye'de kullanılmasından endişe ediyor."

Olayların ayrıca Suriye'nin sahil bölgesinde yaşananlardan sonra geliştiğinin altını çizen Melaib, "Suriye'deki sivil ve askeri yönetim çok sabretti ve orduda görev yapanlara çok fırsatlar verdi. Dolayısıyla Suriye'nin sahil kesimine karşı iyi bir yaklaşım söz konusuydu." ifadelerini kullandı.

Ancak eski rejimden kalan bazı kişilerin, sahil bölgesini Suriye güvenlik güçlerine karşı kışkırttığı ve daha sonra Ceble kentini ele geçirerek güvenlik güçlerini öldürdüğünü hatırlatan Melaib, Suriye ordusunun buna karşı verdiği tepkinin sert olduğunu ancak girişimi başlatanların kendileri olmadığını kaydetti.

Şam yönetiminin ayrıca sahil bölgesinde yaşanan olayların ani olmadığına, bunun için dışarıdan birileriyle hazırlıklar yaptığı kanaatinde olduğuna dikkat çeken Melaib, eski rejimim askeri subaylarından bazılarının da Suriye'den kaçarak Lübnan'daki Hizbullah'ın bölgelerine sığındığını dile getirdi.

Dolayısıyla Lübnan-Suriye sınırında yaşanan çatışmaların Suriye'deki son olaylardan sonra geliştiğine vurgu yapan Melaib, iki ülke arasında çatışmaların tekrarlanmaması için şu yorumu yaptı:

"Hizbullah yaşanan olaylarla bir ilgisi olmadığını açıklamıştı ancak kullanılan silahlar Hizbullah'ın silahlarıydı ve Hizbullah unsurlarının eliyle kullanıldı. Hizbullah artık sahip olduğu silahların bir rolü kalmadığını bilmelidir. Nitekim Hizbullah, Lübnan'da silahların yanı sıra barış ve savaş kararlarının devletin tekelinde olacağı yönündeki hükümetin açıklamasını kabul etmişti."

"İstikrarın sağlanması için bölgenin silahsızlaştırılması gerekir"

Siyasi analist Tony Boulos da Lübnan ile Suriye sınırında yaşanan olaylardan Hizbullah'ı sorumlu tutarak, "Hizbullah daha önce Lübnan-Suriye arasındaki sınırı kaldırmıştı, tıpkı Suriye ile Irak arasındaki sınır gibi." dedi.

Hizbullah'ın Lübnan'ın yanı sıra Suriye ve Irak'ı İran için bir koridor haline getirmeye çalıştığını savunan Boulos, şunları söyledi:

"Bugün ise durum ve strateji değişti. Sınırlar geri gelecek, Suriye'nin sınırları üzerindeki egemenliği hukuki hakkıdır. Lübnan da aynı şekilde sınırları üzerine egemenliğini sağlamalıdır."

Suriye'nin kendi sınırlarını koruma adımlarını atmaya başladığına ancak Lübnan'da Hizbullah'ın bölgedeki aşiretler üzerinden sınırlardaki varlığını sürdürmeye çalıştığına işaret eden Boulos, "Suriye devleti, Lübnan devletinden sınır hattında 10-15 kilometre derinliğinde bir tampon bölge talep ederek, Hizbullah'ı sınırlarından uzaklaştırabilir." dedi.

Sınır hattında çatışmaların tekrarlanmaması için iki ülke arasında askeri koordinasyonun önemine vurgu yapan Boulos, "Lübnan ile Suriye sınır hattında istikrarın sağlanması için bölgenin silahsızlaştırılması gerekir. Lübnan tarafında ordu birlikleri olacak ve diğer tarafta da Suriye ordusu olmalıdır." diye konuştu.


Muhabir: Mahmut Geldi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-H1BEN5KZ8N