CENÂB-I HAKKIN ( C C ) BİZE VERMİŞ OLDUĞU FIRSATLARI DEĞERLENDİREBİLMEK
Yüce Allah Mü'minin Suresi 99 ayeti kerimesinde şöyle buyurmaktadır
حَتّٰٓى اِذَا جَٓاءَ اَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ رَبِّ ارْجِعُونِۙ
“Nihâyet, onlardan birine ölüm gelip çattı mı, ‘Ey Rabbim! Ne olur bana bir fırsat daha ver de beni hayata (dünyaya) geri gönder’ der.”
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) BİR DEFASINDA :
Ölüp de pişmanlık duymayacak hiç kimse yoktur.” buyurmuştu.
O pişmanlık nedir yâ Rasûlâllah?” diye sorulduğunda ise:
(Ölen), şâyet muhsin (ihsan sahibi, sâlih) bir kişiyse, bu hâlini daha fazla artıramamış olduğuna;
Şâyet kötü bir kişiyse, kötülükten vazgeçerek hâlini ıslah etmediğine pişman olacaktır.” cevâbını verdiler. (Tirmizî, Zühd, 59/2403)
EBUBEKİR ( R A ) ŞÖYLE BUYURMAKTADIR
“Dört şey asla geri gelmez; Söylenen söz,
Atılan ok,
Geçmiş hayat ve
Kaçırılmış fırsat.”
Fırsatları zamanında ve yerinde değerlendirmek insanoğlu için çok önemlidir. Bu durum bir Müslüman açısından ise çok daha önem arz etmektedir.
Kaçırılan her bir fırsat belki de ikinci bir kez kapımızı çalmayabilir. Çünkü hayat kısa, vazife ağır, fırsatlar geçicidir.
KELAM'I KİBAR OLARAK
الفرصه كضيف او غيمه صيف
Büyüklerimiz fırsatı bir misafire veya yaz bulutuna benzetmişlerdir.
Yazı bulutunu yakaladığın an gölgelenmen veya misafir in olduğu zaman Gereken ilgi ve ikramı göstermen
Öğleyse ;
Ömür bir su misali akıp gidiyor.
Her geçen gün Rabbimizin bizim için takdir ettiği ecele bir adım daha yaklaşıyoruz. Ömür sermayesinden her geçen gün tüketiyoruz.
Burada üzerinde durulması gereken belki de en önemli mesele, tüketilen bu sermayenin Allah Azze ve Celle’nin rızasına ne kadar uygun olup olmadığının sorgulanmasıdır.
İnsanoğlu dünya hayatında kendisine sunulan fırsatları değerlendirmede ihmalkârlık ediyor.
Bu konuda ağırdan alıyor. Fakat takdir edilen ecel kendisine ulaştığında ise Rabbine karşı bu konuda pişmanlığını dile getirmiş olsa da maalesef o fırsat bir kez daha kendisine verilmeyecektir.
Tam da burada “keşke”ler devreye giriyor. “Keşke anne ve babam hayatta olsaydı onlara daha iyi bir şekilde hizmet etseydim”,
“keşke Rabbimin bana vermiş olduğu birtakım fırsatları zamanında değerlendirmiş olsaydım”,
“keşke Rabbimin bana vermiş olduğu şu ömrü, şu üç günlük dünya hayatında O’nun rızasına uygun bir şekilde harcamış olsaydım”,
keşke, keşke… İşte “keşke”ler bu şekilde uzayıp gider
Halk arasında meşhur bir söz vardır:
“Dün geldi geçti, yarın ise meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür.”
İşte bu şiarla hayatı yaşamak, hayata bu pencereden bakabilmek, bu şekilde hayatı şekillendirmek ne kadar da önemlidir!
Nitekim hayrın öncüsü olan ve kendilerini her konuda takip ettiğimiz Sahabe efendilerimiz hayata tam da böylesi bir pencereden bakarak, hayatlarını bu felsefe üzerine şekillendirmişlerdir.
ONLAR HAYATA SADECE BİR GÜNLÜK BAKMIŞLAR,
Allah Azze ve Celle’yi razı etmek için ellerine geçen fırsatların tamamını bu uğurda değerlendirmişler ve bu konuda hiçbir şekilde en ufak bir zafiyet dahi göstermemişlerdir
Bizler de sahip olduğumuz hayatın kıymetini çok iyi bir şekilde idrak edip, bu konudaki eksikliklerimizi giderip Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın bizim için yaratmış olduğu fırsatları zamanında değerlendirebilmeliyiz.
Allah Azze ve Celle bizleri bu fırsatı Keşkesiz en iyi bir şekilde değerlendirenlerden eylesin inşeAllah