ŞEMSİ TEBRİZİ ( K S ) HAZRETLERİN'DEN ;
Yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok.
Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.
'Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol.
'Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir' diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Dostluk gül olmaktır yaprağı ile de dikeni ile de.
İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor...
Her şey insanoğluna feda iken insanoğlu ise kendine cefa olmuştur.
Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz.
Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla.
Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek
yaşta..
Anladım ki: İnsanlar;
Susanı korkak.
Görmezden geleni aptal.
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Oysaki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.
Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar..!
Sözler hakikat değildir ağızdan çıkan seslerdir. Hakikati öğrenmek için söze değil yaşamaya ihtiyaç vardır.
Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün.
Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman onların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.
Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun. Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?
Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
Ey İnsan... Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir hesabı var: Üzdüğün kadar üzülürsün.
İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden...
İnsanoğlunun edepten nasibi yoksa, insan değildir. İnsan ile hayvanı ayıran edeptir...
Sen ol da, ister 'yâr' ol, ister 'yara'; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
Gül, her gönlün mürşididir; kimini kokusuyla şad eder; kimini de dikeniyle irşad eder.
Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Sabır nedir?
Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir.
Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca.
Dağı bile taşır insan aşık olup inanınca.