Dr. Aziz ARMUTLU

Tarih: 16.05.2025 01:14

Değişimin Kapısını Aralamada İlk Adımın Gücü

Facebook Twitter Linked-in

Değişimin Kapısını Aralamada İlk Adımın Gücü

"Bin millik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar." 

Ünlü felsefeci Lao Tzu’nun bu sözünü hemen herkes duymuştur. Ancak duymakla uygulamak arasındaki fark, hayalleri gerçeğe dönüştüren ya da ömür boyu ertelenmiş planların ağırlığını omuzlarımızda taşıyan insanlar olmamızı belirlemektedir. Gerçek şu ki, başlamak her şeyin en zor ama en belirleyici adımıdır.

Toplum olarak büyük hayaller kurmakta oldukça başarılıyız. Üniversite kazanmak, kitap yazmak, iş kurmak, sağlıklı yaşamak, yeni bir dil öğrenmek... Herkesin bir "günün birinde" yapmayı hedeflediği listesi vardır. Fakat bu hedeflerin çoğu, başlayamamanın girdabına girip yalnızca bir düşünce olarak kalmaktadır. Çünkü insanlar genellikle mükemmel zamanı bekler, her şeyin tam anlamıyla hazır olmasını ister. Oysa hayat hiçbir zaman mükemmel bir zemin sunmaz. Ne maddi koşullar, ne motivasyon ne de zamanlama asla tamamen ideal olmaz. Bu noktada yapılması gereken şey, beklemek değil; o an harekete geçmektir.

İlk adımı atmak yalnızca bir başlangıç değildir; aynı zamanda zincirleme bir cesaretin tetikleyicisidir. Bir işe başlamak, kişinin zihnindeki belirsizlikleri somutlaştırır. Korkular, sorular ve endişeler; eyleme dönüştükçe kontrol altına alınabilir hale gelir. Başlamak, insanın kendisine olan güvenini de besler. “Ben yapabilirim” duygusu, ilk adım atıldığında gerçek anlamda filizlenir.

Araştırmalar da göstermektedir ki, bir hedefe doğru ilk adımı atan bireyler, o hedefi gerçekleştirme konusunda daha yüksek bir motivasyon ve istikrar sergilemektedir. Örneğin, düzenli egzersiz yapmak isteyen biri için ilk spor salonu ziyareti ya da ilk yürüyüş, bir dönüm noktasıdır. Bundan sonrası devamlılık ve alışkanlık sürecidir. Ama o ilk adım atılmazsa, düşünce dağarcığında yer eden hayal, zamanla bir pişmanlık cümlesine dönüşür. Ortamda sular çekilince yani insan kendine göre müsait zamana gelince “keşke başlasaydım!” pişmanlığı başlar. Ama fırsatlar yaz bulutu gibi gelip geçer, elimize geçtiğinde faydalanmasını bilenler kazanır. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. 

Bununla birlikte elbette başlamak, risk almayı da beraberinde getirir. Bilinmezlik, başarısızlık korkusu ya da çevresel baskılar kişinin kararlarını etkileyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, başarıya ulaşan herkes bir zamanlar başlamayı göze alan kişilerdir. Tarihteki tüm yeniliklerin, icatların, toplumsal hareketlerin arkasında birilerinin cesur bir şekilde ilk adımı atma kararı vardır.

Paulo Coelho’nun şu sözü bu manada değerlidir. “İnsan fırsatların gelmesini bekler; fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler, insanlar bekler. Kazanan hep mazeret olur.”

Hayat büyük adımlarla değil, küçük ama kararlı başlangıçlarla şekillenir. Bugün yapacağınız en küçük hamle, yarınki büyük başarının temel taşı olabilir.

Geciktirdiğiniz her yeni gün, sizi hedefinizden bir adım daha uzaklaştırır. Bu yüzden mükemmel zamanı beklememek gerekir.

Hemen şimdi, hedef listemizde ne istiyorsak onun için ilk adımı atalım.

Çünkü unutmayalım: “Başlamak, işin yarısıdır.” - Aristo


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-H1BEN5KZ8N