CUMANIZ MÜBAREK OLSUN
HATEM-İ ASAM HAZRETLERİ ŞÖYLE BUYURMAKTADIR
OTUZ ÜÇ SENE ŞEYHİM ŞAKĪK-I BELHÎ ’NİN YANINDA BULUNDUM, SEKİZ ŞEY ÖĞRENEBİLDİM :
1 ) Baktım ki herkesin ayrı ayrı bir dostu var. Fakat bütün dostlar, nihâyet mezar başından geri döndüğü için ben, hiç birine güvenmedim, ancak mezarımda da bana arkadaş olacak iyi amelleri kendime dost seçtim.
2 ) Allah Teâlâ’nın:
(Nâziât, 40-41.) Ayeti kelimelerinde
بسم الله الرحمن الرحيم
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهٖ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ ﴿٤٠﴾
فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىؕ ﴿٤١﴾
“Allâh’ın azametinden korkup, nefsini arzu ve isteklerinden alıkoyanın varacağı yer cennettir.” meâlindeki âyet-i kerîmesini düşündüm. Hak olduğunu bildim ve nefsimin behîmî arzularını yenmeye çalıştım ve bu suretle Allah Teâlâ’ya itaate devam ettim.
3 ) Baktım ki herkes elindeki kıymetli sermayesini koruyor, kasalarda saklıyor, kaybolmaması için her çâreye başvuruyor. Hâlbuki Allah Teâlâ’nın: “Sizin elinizde olan her şey tükenecek, ancak Allah katında olan bâkîdir.”
(Nahl, 96) âyet-i celîlesini
بسم الله الرحمن الرحيم
مَا عِنْدَكُمْ يَنْفَدُ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ بَاقٍؕ
düşündüm ve ben de kaybolmaması için kıymetli kabul ettiğim bütün varlığımı Allâh’a emanet ettim. O’nun rızâsı uğrunda harcadım.
4 ) Baktım ki insanların her biri mal, haseb, şeref ve nesep aramaktadır. Anladım ki bunlar bir şey değil. Allah Teâlâ’nın: (Hucurât, 13) de
“Allah katında en keremliniz, en çok müttakî olanınızdır.”
بسم الله الرحمن الرحيم
اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ .
âyet-i celîlesine baktım , Allah katında kerim olmak için malı, mansıbı değil, takvâyı seçtim.
5 ) Baktım ki, insanlar mütemadiyen birbirine saldırıyor, yekdiğerini telîn edip duruyorlar. Sebebini, haset denilen çekememezlikte buldum.
Sonra Allah Teâlâ’nın:
Zuhruf, 32 âyet-i celîlesini
“Biz, onların dünya hayatındaki geçimlerini taksim ettik.”
بسم الله الرحمن الرحيم.
نَحْنُ قَسَمْنَا بَيْنَهُمْ مَعٖيشَتَهُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَرَفَعْنَا بَعْضَهُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ
düşündüm ve anladım ki
bu, Allah Teâlâ’nın taksimidir. Bunda kimsenin tesiri yoktur. Ben de Allâh’ın taksimine râzı oldum. Haset hastalığını attım ve kimseye düşmanlık etmedim.
6 ) İnsanların birbirine düşman olup birbirlerini öldürdüklerini gördüm.
Allah Teâlâ’nın :
Fatır, 6. âyet-i celîlesinde ;
بسم الله الرحمن الرحيم
اِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُواًّؕ
“Asıl düşmanınız şeytandır. Onu düşman tanıyın.” düşündüm ve asıl düşmanın şeytan olduğunu anlayınca, yalnız onu düşman tanıdım ve başka kimseye düşmanlık yapmadım.
7 ) Baktım ki insanlar şu bir lokma ekmek için helâl-haram demeden her türlü zillete katlanıyorlar. Allah Teâlâ’nın:
Hûd, 6. âyet-i kerîmesinde
بسم الله الرحمن الرحيم
وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا.
“Bütün yaratıkların rızkı Allah üzerinedir.” düşündüm. Benim de bu canlı varlıklardan biri olmam hasebiyle, rızkıma Allah Teâlâ’nın kefil olduğunu anladım; isteklerime bakmadan, Allah Teâlâ’nın bende olan hakkı ile meşgul oldum.
8 ) Baktım ki insanlardan bir kısmı servetine, ticaretine; bir kısmı sıhhatine olmak üzere, kendileri gibi bir yaratıklara tevekkül etmekte (güvenmekte) ve ona bel bağlamaktadır.
Allah Teâlâ’nın : Talâk, 3. âyet-i celîlesinde
بسم الله الرحمن الرحيم
وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُؕ
“Allâh’a tevekkül edene Allah yeter.” düşündüm ve ben de fânî olan başka şeylere değil ancak Hazret-i Allâh’a tevekkül ettim ve O’na bağlandım. O da bana yeter.
RABBİM CÜMLEMİZİ BU GÜZEL DERSLERDEN İSTİFADE EDEBİLMEYİ NASİP EYLESİN .