SELAHATTİN ALTINTAŞ
Tarih: 14.09.2024 02:55
GÜNÜN YAZISI
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
15s ·
Ümmeti Muhammed'in bir gün bile başsız durması yasaktır. Baş seçmek vaciptir. Deccal ümmetin başını keseliden beri 100 yıl geçti. Neyi bekliyoruz?
Tüm ifadeler:
22Aydın Ekinci ve 21 diğer kişi
6 yorum
5 Paylaşım
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Paylaş
Diğer yorumları gör
Mehmet Ercan
Hocam, millet her seçim zamanı sandığa gidip kendilerine bir baş seçiyor! Millet daha ne yapsın! Layık oldukları şekilde idare ediliyorlar
7s
Beğen
Yanıtla
Düzenlendi
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
Laik kemalistler Reis'e kılıç göstermişler. Demek Reis ne kadar uğraşsa da bu kesime yaranamamış. Reis aynı zamanda dostlarını da küstürdü. Yıllarca yaptığımız ikazlara kulak vermedi, hatta bizi her ne kadar beraat etsek te mahkemeye de verdi.
NE DİYELİM, KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ.
Bizden acıma beklemeyin!
Tüm ifadeler:
1212
5 yorum
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Paylaş
Diğer yorumları gör
Gizli arşivler açılsın
3s
Beğen
Yanıtla
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
"Yıldıza, aya, güneşe
Hak yol İslâm yazacağız"dediler.
Atatürk'ün kurduğu laik sistem bunların zamanında meyve verdi! Bunlar kadar aldatan görülmedi.
Tüm ifadeler:
33
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Paylaş
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
·
Yaşlandıkça ortaya çıkan hastalıklar kişi için büyük rahmettir. Zira onlar ile bütün hataların başı olan dünya muhabbetinden kurtulur. Bir müddet sonra ayrılacağı kesin olan dünyadan ayrılması kolay olur. Gitmekte olduğu ebedi alem için daha çok hazırlanmaya vesile olurlar. Sabır ve şükür etmek şartı ile ahirette şiddetli azap görmesine sebep olacak günahlarından kurtulur. Onlar ile çok sevap kazanıp derecesi yükselir. Bütün bunlardan başka bu hastalıklar vesilesi ile en yakınları onunla imithan olurlar. Bir kısmı kazanır bir kısmı kaybederler. Gene bu hastalıklar vesileis ile doktorundan hemşiresine, akrabalaradan komşulara kadar herkes imtihan olur. Bu hastalıkların daha pek çok hikmetleri vardır.
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
·
Tüm ifadeler:
33
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Paylaş
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
·
De ki, yeryüzünde gezip dolaşın.
Ankebut suresi 20.
Rum suresi 42.
Al-i İmran suresi 137.
Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı?
Mü'min suresi 82
Mü'min suresi 21.
Çok hayretteyim.. Allah "evleniniz" demiş ve evlenene yardım ediyor. Ben 40 yıllık sünnetçiyim. Sünneti emretmiş, ve sünnete yardım ediyor. 1400 sene önceki şartları düşünün. O şartlarda at ile deve ile hatta yaya olarak binlerce km yol giderek hac etmeyi emrediyor. Yani, "yeryüzünde gezin" diyor..
Elbette yeryüzünde gezenlere yardım ediyor.
Araba bile az yakıyor.
Peygamberimiz de sav "seyahat edin, gezin" buyurmuş.
Bütün bunlardan sonra artık herkes imkânları nispetinde gezmeli, hareket etmelidir..
Elbette, gezerken de boşa gezmemeli, Allah neler yaratmış bakmalı, ibret almalıdır.
İyi gezmeler..
Tüm ifadeler:
11
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Paylaş
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
·
KADER VE CÜZ-İ İHTİYARİ MESELESİ
Bir insanın en kıymetli şeyi imanıdır. Çünkü eğer imanı sağlam elde etmezse ebedi olarak Cenneti ve Ebedi saadeti kaybedecek ve yine ebedi olarak Cehennemde azap çekmekten kendisini kurtaramayacaktır.
İmanın temel altı esası vardır. Bu esaslardan biride Kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmaktır.
Meydana gelen herşey Allah'ın emri ve izni ile olmaktadır. Ve bu alemde O'nun müsaade etmediği hiç bir şey olmamaktadır. Meydana gelen olaylarda ekseriyetle insan iradesinin müdahalesi yoktur.. Güneşin doğması, dünyanın dönmesi, saçlarımızın uzaması, şu asırda şu anne babadan dünyaya gelmemiz, erkek veya kadın olmamız gibi. Bu ve bunun gibi bir çok hadiselerin meydana gelmesinde insanın müdahalesi ve iradesi yoktur.. Dolayısıyla bunlar doğrudan doğruya kaderden olup külli iradenin tecellisi ile yani Allah'ın dilemesi ile olmaktadır. Bunun için bu gibi olaylarda insanın mesuliyeti olmadığı gibi bunlarla ilgili olarak insana hesap ta sorulmayacaktır. Yani yarın ahirette sen niçin erkektin veya niçin o memlekette dünyaya geldin, boyun niçin kısa idi veya uzun idi gibi bir sual olmayacaktır.
Ancak Çevremizde ve vücudumuzda meydana gelen bazı olaylarda var ki bu olayların meydana gelmesinde insanın cüz-i ihtiyarisi de işe karışır. İnsan bir şeyi ister ve yapar. İşte bu gibi olaylarda insanın iradesi de işe karıştığı için o işi yapan kişi o yaptığı şeyden sorumlu olur.
İşte bu meslede islam alemi içinde üç ana fikir ve üç ana fırka ortaya çıkmıştır:
1. CEBRİYE 2. MU'TEZİLE 3. EHL-İ SÜNNET VEL CEMAAT
Cebriye fırka-i dallesi; "herşeyde kader hakimdir, daima Allah'ın dediği olur, insan kaderi karşısında rüzgarın karşısında sallanan yaprağa benzer, yani insanın iradesi yoktur, dolayısıyla insan yaptığı şeylerden sorumlu da değildir" demiştir.
Mu'tezile fırkası ise Cenab-ı hakk'ı takdis maksadı ile Allah'ın iradesini red ederek herşeyi insana verip "kul fiilinin halıkıdır" demiş ve kaderi red etmiştir
Ehl-i sünnet vel cemaat ise; herşeyde kaderin hakimiyyetini kabul edip "ALLAHIN DEDİĞİ OLUR" demiş ancak insanın da bir iradesinin olduğunu ve dolayısıyla insanın iradesi ile yaptığı işlerden mesul olduğunu söylemiştir.
************
ŞİMDİ MESELEYİ BİR ÖRNEKLE İNCELEYECEĞİZ
1. BİR KİŞİ BİR DÜŞMANINI ÖLDÜRMEK İSTİYOR. SİLAHINI HAZIRLIYOR, PUSU KURUYOR TAM DÜŞMANI GEÇERKEN ATEŞ EİDYOR VE DÜŞMANINI ÖLDÜRÜYOR
2. Aynı adam hazırlıklarını yapıyor, tam düşmanı geçerken ateş ediyor fakat kurşun adamı öldürecek yere isabet etmiyor ve adam ölmüyor.
3.AYNI ADAM AVA ÇIKIYOR VE KARŞISINA ÇIKAN AVA ATEŞ EDİYOR, FAKAT KURŞUN SEKİYOR VE YAKINDA BULUNAN BİR ADAMA İSABET EDİYOR VE ADAM ÖLÜYOR.
***********
İnsanın iradesi ile yaptığı her işte bu üç şıktan biri meydana gelir. Yani; 1.İstediğimiz olur, 2.İstediğimiz olmaz..3 İstemediğimiz olur.
Her üçünde de kaderin dediği olmuştur. Yani sen bir adamı öldürmek için teşebbüs etsen eğer kaderde o adamın ölmesine hükmetmiş ise o adam ölür. Eğer kader o adamın ölmesine hükmetmemiş ise o adam ölmez. Birde eğer bir adamın senin vasıtanla ölmene hükmedilmiş ise sen ne yaparsan yap o adam senin vasıtanla ölür. Bir adamın kazara silahının ateş alması ile ölenler pek çoktur.
Bu mülk Allah'ındır ve O'nun idaresindedir. Elbette mülkünde istediği gibi tasarruf edecektir. Ve O'nun mülkünde elbette O'nun istediği olacak ve istemediği de olmayacaktır. Yoksa O'nun mülkünde O'nun istemediği veya müsaade etmediği bir şeyin olduğunu kabul etmek O'nun mülkünde hakimiyyetinin olmadığını veya olayları önlemeye gücünün yetmediğini kabul etmek gerekir ki böyle bir şeyi kabul etmek imana taban tabana zıttır.
Bu durumda biz ehl-i sünnet vel cemaat olarak deriz ki her iş O'nun elindedir, O'nun emri ve izni ile olur, O'nun havl ve kuvveti ile olur. ve biz kendi irademizle yapmış olduğumuz işlerden de mes'ulüz. İşte bu istikametli olan ehl-i sünnet vel cemaatin görüşüdür.
Şimdi bizim başımıza velev başkasının iradesi ile de olsa gelen bir şey kaderdendir. Madem ondandır, herşeyi sabır ve şükür ile karşılamamız gerekir. Şuda var ki hadiselerin meydana gelmesinde sebepler devereye giriyor. Cenab-ı Hak pek çok hikmetler için işlerin meydana gelmesinde sebepler kılmıştır. O sebeplere riayet etmekte kulluğun bir gereğidir. Yani sen bir şeyi yapmak istersen veya bir şeyi elde etmek istersen o iş için gerekli olan sebepleri de yerine getirmelisin. Neticede o şey olur yada olmaz. Her ne olursa olsun neticeyi Allah'tan bilip olursa şükredeceksin, olmazsa sabredeceksin. Mesela hasta oldun. Doktora gideceksin, yazdığı ilaçları kullanacaksın.Şifa bulursan bunu Allah'tan bilip O'na şükür edeceksin.Doktorun ve ilacın sadece sebep olduğunu bilip bu manada doktora da teşekkür edebilirsin. Diyelim ki şifa bulamadın.O zaman eğer kızacaksan doktora kızabilirsin. Çünkü onların sebep olarak konulmasının bir hikmeti de haksız olarak kızacaklara onların merci olması içindir. Mesela şöför uyudu ve kaza yaptı.10 kişi öldü. Elbette herkes kızacak. Bu durumda herkes uyuyan şöföre hücum edecektir.Bu olması gerekendir. Fakat bir parça ileri gidersen ölenlerin de ecellerinin gelmiş olduğunu fark edeceksin. Onun için sebeplere kızarken de fazla aşırı gitme! O işte kaderin de payının olduğunu unutma.
İnsan yaptığı işlerden sorumludur.Allah cc ise sorumlu değildir.Bir şeyin senin olduğu senin onda istediğin gibi tasarruf etmenden anlaşılır.Mesela bu araba senin. sen istersen onu satarsın, istediğin gibi kullanırsın, istersen rengini değiştirirsin.Çünkü araba senindir.Aynen öyle de.Bu kainat ve içindeki her şey Allah'ındır. Madem O'nundur elbette onlarda istediği gibi tasarruf edecektir. Kimisine 5 sene, kimisine 50, kimisine 100 sene ömür verecektir.
Ancak O'nun çok adil olduğu asla zulüm yapmadığı ne yaparsa güzel yaptığı bize verdiği herşeyin hakkımızda hayırlı olan olduğu unutulmamalıdır.Öyleyse kulun Allah'a karşı itiraz hakkı olamaz. O'ndan nimet gelse şükredecek, bela, musibet gelse sabredecektir. Nimetleri elde etmek, bela ve musibetlerden kaçınmak için elinden geleni yapacaktır.
Şu da unutulmamalıdır ki yarın ahirette; dünyada iken bela musibete uğramış olanlara öyle mükafatlar verilecektir ki herkes "keşke dünyada iken bizim de etlerimiz makaslarla kesilseydi de bugün bu mükafatlara biz de nail olsaydık" diyeceklerdir. Yani çekilen sıkıntılar boşa gitmiyor. İşte bunun için olaylara bakarken her iki dünya birden nazara alınırsa istikametli olunabilir.
selahattin altıntaş
2013
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
2 Yıl Önce
Anılarını Gör
·
Aslında dünya cennet gibidir, haramlara girersen cehennem gibi olur!
Eğer senin dünyan cehennem gibiyse; Büyük ihtimal haramlara girmişsindir.
Yapacağın şey haramları terk etmek ve tövbe etmektir. Eğer bunu yaparsan derhal durumun değiştiğini göreceksin. Unutma, Adem Aleyhisselam cennette gezerken yasak meyveyi yedikten sonra Cennet ona cehennem gibi olmuştur.
Tüm ifadeler:
11
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
1 Yıl Önce
Anılarını Gör
·
İnsan Allah'a kul olursa bu alemde sultan olur. Amma bu insan nefis ve şeytanı dinliyor; rezil rüsvay oluyor!
Tüm ifadeler:
33
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
1 Yıl Önce
Anılarını Gör
·
Halife-i arz olacak şekilde yaratılan insan nefis ve şeytana uyarak rezil olmaktadır.
Tüm ifadeler:
66
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
1 Yıl Önce
Anılarını Gör
·
İnsanın yüksek gayeleri, hedefleri olursa ruhu inbisat eder ve nefes alır.
Mâlesef günümüz insanının nazarı dünyaya çevrilmiş, dünyayı kazanmak, elde etmek, daha rahat bir hayat yaşamak gaye olmuştur.
Bu durumda ruhlar bunalmış ve psikolojik sıkıntılar almış başını gitmiştir.
Tüm ifadeler:
44
Beğen
Yorum Yap
Gönder
Ömer Tarık Yilmaz adıyla yorum yap
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
Facebook
·
Ünvanı ne olursa olsun bir adam çıkıp da "bunun bilimsel açıklaması var" diyerek yaratanını inkâr ediyorsa, "Kendi kendine oluyor" diyorsa tam bir ahmak, tam bir cahildir!
Suyun 2 hidrojen bir oksijenden meydana geldiğini anlamışlar, bilimsel açıklaması bu....
Yani şimdi sen bunu anlayınca su kendi kendine mi olmuş oluyor, bu bilimsel açıklama suyun yapanı yok anlamına mı geliyor?
Bu ne ahmaklık ya hu....
Bilimsel açıklaması varmış, eeeee? Yani yapanı yok, kendi kendine olmuş öylemi?
Tuh sizin aklınıza...
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-H1BEN5KZ8N