CUMANIZ MÜBAREK OLSUN
ZULÜM,
Hakkı yerli yerine koymamak başkasının hakkı üzerinde haksız bir tasarrufta bulunmak, herhangi bir konuda haddi aşmaktır.
Haksız yere başkasının malını almak, ırzına, namusuna sataşmak gibi uygunsuz davranışlardır.
ZULÜM ;
Adâletin zıddıdır. Adâlet bir fazilet, zulüm ise bir zillet, faziletsizlik, gayr-i ahlâkîlik ve haysiyetsizliktir.
İslâm, yeryüzünde adâleti hâkim kılmayı, zulmün her çeşidini ortadan kaldırmayı hedefler, mensublarını, özenle zulümden sakındırır.
Zulüm, çoğunlukla Allah’dan başka dostu ve yardımcısı olmayan zayıflara, biçarelere yapılır. Bunu yapanlar ise kalbleri kararmış, Allah korkusundan mahrum kimselerdir.
YÜCE RABBİMİZ FATIR SÜRESİ 45.AYET İ KERİMSİNDE ŞÖYLE BUYURMAKTADIR :
بسم الله الرحمن الرحيم
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّٰهُ النَّاسَ بِمَا كَسَبُوا مَا تَرَكَ عَلٰى ظَهْرِهَا مِنْ دَٓابَّةٍ وَلٰكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۚ فَاِذَا جَٓاءَ اَجَلُهُمْ فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِعِبَادِهٖ بَصٖيراً ٤٥
“Eğer Allah insanları zulümleri nedeniyle hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.
Fakat onlara belirlenmiş bir vadeye kadar mühlet veriyor. Vadeleri dolduğunda ise (herkes anlayacaktır ki) Allah kullarını hakkıyla görüp bilmektedir.”
Zulüm zalimin kendisine zarar verdiği gibi masum varlıkları dahi etkilemektedir.
Bu hakikat, Ebû Hureyre (radıyallâhu anh) ile bir adam arasında geçen bir diyalogda net bir şekilde gözler önüne serilir.
Adam, zulmün sadece zalime zarar verdiğini düşünerek, “Şüphesiz zâlim, yalnızca kendisine zarar verir” dediğinde,
Ebû Hureyre (radıyallâhu anh) ona şu cevabı verir: “Hayır, vallahi! Zâlim yüzünden yeryüzünde kuşlar bile yuvalarında açlıktan ölür.”
(Suyûtî, ed-Durru’l-Mensûr)
YÜCE ALLAH İBRAHİM SÜRESİ 42 AYET-İ KERİMESİNDE DE ;
بسم الله الرحمن الرحيم
وَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَؕ اِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فٖيهِ الْاَبْصَارُۙ
Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış;
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
PEYGAMBERİMİZ ( S A V ) BU KONUDA ŞÖYLE BUYURMAKTADIR.
“Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zâlime zifiri karanlık olacaktır.
Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helâk etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helâl saymaya sevketmiştir.”
(Müslim, Birr 56)
Zulmün kıyamet gününde karanlıklar olması, zâlimin o gün karanlıklar içinde kalarak yolunu bulamaması, zulmünün cezasının, şiddetli ve dehşetli olacağı anlamındadır.
Sonuç olarak, zulüm sadece bireysel bir günah değildir; geniş bir toplumsal ve hatta ekolojik yıkıma neden olabilir. Bu nedenle, her bir birey, zulümden sakınmalı ve başkalarına karşı adil olmalıdır.
Zira Allah’ın adaletinden kaçış yoktur ve zulmün sonuçları, sadece zalimi değil, tüm yaratılışı etkiler. Ebû Hureyre (radıyallâhu anh)’ın sözleri, bu gerçeği bizlere bir kez daha hatırlatır:
Ya Rab! Bizleri
Zulümden ve zâlim olmaktan muhafaza eyle.
Mazlumlara karşı her daim âdil ve merhametli olmamızı nasip eyle.
Yeryüzünde işlenen zulümlerin farkında olup, hakkı ve adaleti tesis etmeye çalışan kullarından olmayı bizlere ihsan eyle. Merhametinle bizleri kuşat ve affına mazhar olan bahtiyar kullarından eyle!