Hakk Şerleri Hayr Eyler
Yaşamın içinde bazen hepimiz çeşitli zorluklarla, umulmadık sıkıntılarla karşılaşırız. Böyle anlarda insanlar genellikle kaderi, talihi ve bazen kendilerini suçlama eğiliminde olurlar. Ancak derin bir bakış açısı gerektiren bir anlayış vardır ki, bu anlayış zorlukların sadece birer sınav değil, aynı zamanda birer fırsat olduğuna inanır. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin ünlü beyiti bu durumu en güzel şekilde açıklamaktadır:
Hakk şerleri hayr eyler,
Zannetme ki gayr eyler,
Ârif ânı seyr eyler,
Mevlâ görelim n'eyler,
N'eylerse güzel eyler.
Bu söz, hayatın belirsizliklerine ve zorluklarına karşı derin bir teslimiyeti ve güveni yansıtır. "Hakk şerleri hayr eyler" ifadesi, Allah’ın görünüşte kötü olan olayları dahi hayırla sonuçlandıracağını anlatır. Zorluklar, bazen bir sınav gibi görünse de sonunda bir hayır kapısının açılmasına vesile olabilir. Hayatın sadece yüzeyine bakarak olayları anlamak ve onları kötü ya da iyi olarak sınıflandırmak insanın yetersiz bilgisiyle yaptığı bir yanılgıdır. Çünkü her şeyin sonunda neyin hayır, neyin şer olduğunu ancak Allah bilir.
Ayrıca bu söz özellikle modern dünyada insanların karşılaştığı zorluklar ve belirsizlikler karşısında ruhsal bir rahatlık sağlamaktadır. Günümüz insanı, hızlı yaşamın içinde pek çok problemle boğuşurken sabır ve tevekkülün önemini unutabilir. Oysaki "Mevlâ görelim n'eyler, N'eylerse güzel eyler" anlayışı, insanı huzura davet eder. Bu anlayış, sadece manevi bir teslimiyeti değil, aynı zamanda olaylara daha geniş bir perspektiften bakmayı, şimdilik kötü gibi görünen olayların ileride nasıl güzelliklere vesile olacağını düşünmeyi öğretir.
Bazen yaşadığımız bir kayıp, beklenmedik bir hastalık veya başarısızlık, yaşamın doğal bir parçası olarak karşımıza çıkar. İnsanlar genellikle bu tür olaylar karşısında moral bozukluğu yaşar ve hemen olumsuz düşüncelere kapılırlar. Oysaki her zorluk bir ders olabilir. Bu noktada, "Ârif ânı seyr eyler" sözü devreye girer. Arif, yani bilgili ve olgun kişi, olayların sadece görünen tarafına bakmaz; onların arka planında saklı olan hikmetleri görmeye çalışır. Hayatın sunduğu her anın bir anlamı olduğuna inanır. Bu inanç, insanı boş bir endişeden kurtarır ve geleceğe dair daha umutlu bir bakış açısı kazandırır.
Mevlâ’nın planı her zaman insanın iyiliği içindir. Ancak bu iyiliği her zaman hemen anlamak mümkün olmayabilir. İyi olarak algılanan bir durum, sonrasında şerre dönüşebilirken kötü görünen bir olay da ileride büyük bir hayrın kapısını aralayabilir. Bu sebeple, insanın olaylar karşısındaki en sağlıklı tavrı sabır ve tevekkül olmalıdır. Bu sabır, olayların akışını kontrol edemediğimizin ve her şeyin nihayetinde bir plan dâhilinde gerçekleştiğinin bilincinde olmaktan gelir.
Sonuç olarak hayatın iniş çıkışları, zorlukları ve sevinçleri iç içe geçmiştir. Ancak insanın olgunluğu, bu zorluklar karşısında sergilediği tavırda saklıdır. Hakk şerleri hayr eyler; çünkü hiçbir şey tesadüf değildir ve her şeyin arkasında derin bir hikmet vardır.
Ne yaşarsak yaşayalım Mevlâ görelim n’eyler; çünkü O, en iyisini bilir ve n'eylerse güzel eyler.