ÖMER LÜTFİ ERSÖZ

Tarih: 21.10.2025 00:21

ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ

Facebook Twitter Linked-in

ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ

     İman eden, İmanının gereği ibadetleri yapan salih ameller işleyen Mü’min kişi güzel ahlâka, hakiki huzur ve mutluluğa kavuşur. Ahlak: huy, tabiat, seciye anlamına gelen ‘Hulk’ kelimesinin çoğuludur. Terim olarak Ahlak: İnsanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya konan iradeli davranışlar bütünüdür. İnsanın zorlanmadan, kendi iradesi ve aklıyla belli ölçülere göre seçtiği fiil ve davranışları yerine getirmesi yahut bir amaca yönelerek, seçerek ve isteyerek iyi davranışlarda bulunmak, kötülüklerden sakınmaktır şeklinde tanımlayabiliriz.  İslam ile Ahlâk arasında sıkı bir bağ vardır. Her ikisinin de hedefi aynı olup inanan bir kulu Mü’mini Kâmil derecesine yükseltmektir.    

     Dinimiz İslam, güzel ahlâka çok büyük önem vermiştir. İman ve ibadetlerimizin ahlak ile sıkı bir ilişkisi vardır. İmanın ve ibadetlerin esas hedefi insanı ahlaklı kılmak, faziletlerle bezemektir. İslam ahlâkı, cihanşümul olan kapsamlı bir özelliğe sahiptir. İnsanların yaşayışlarında lazım olacak olan bütün kurallar İslam tarafından bildirilmiştir. Güzel ahlâk deyince şüphesiz aklımıza Kur’an ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in emirlerinin yapılıp ve yasaklarından kaçınılması sonucu erişilen mertebeye İslâm ahlâkı diyebiliriz. İslâm ahlâkı; İslâm’ın özü, esası ve bizzat kendisidir. İslâm ahlâkının asıl kaynağı da Kur’an ve O’nun ışığında oluşan sünnettir.

     İslâm’ın ahlâka verdiği önemi, Kuran-ı Kerim’de ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in örnek hayatında açıkça görürüz. Âyet-i Kerimede: Gerçekten sen yüce bir ahlâk üzeresin.” (Kalem Sûresi âyet:4) buyrulmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) Efendimiz; “Ben ancak güzel Ahlâkı ( üstün ahlâk değerlerini) tamamlamak üzere gönderildim” (Muvatta, Hüsnül Hulk, 8) buyurmuştur.

     İnsanlar, hiçbir zaman kendi kurtuluşlarını, başkalarının felaketlerinde veya kendi yükselişlerini başkalarının alçalmasında aramamalı, yükselişini, kurtuluşunu ve mutluluğunu inandığı değerlerine sahip çıkarak, ibadetlerini yaparak, sonucunda güzel ahlâk’a erişerek elde edebilmektedir. İlk insanla birlikte bu süreç başlamış, insanlığın varoluşundan itibaren İslâmdan önceki İlâhi dinlerin tamamı da tahrif edilmeden orijinal emir ve yasaklarında insanlara güzel ahlâk sahibi olmayı emretmişlerdir. En son olarak mükemmel gönderilen dinimiz İslâm ise güzel ahlâk sahibi olmayı emretmiş ve en büyük erdem saymıştır.

     İman eden ve imanın gereğini gereği ibadetlerini yapan Müslüman, güzel ahlaka ulaşmış olur. İman eden kişi hem güven altına girmiş olur, hem de başkalarına güven vermelidir. Bunun içindir ki Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Hadis-i Şeriflerinde: “Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının emin olduğu kimsedir” “İmanın en üstünü, Allah için sevmen, Allah için buğzetmendir” buyurulmuştur. Hadis-i Şerifte;  İman ile Ahlakın birleştirmiş olduğunu görmekteyiz. Demek ki İslam, İmana dayanan, gücünü İmandan alan bir Ahlâk getirmiştir. İman, Ahlâki davranışa; günah-sevap, haram-helal kavramlarını katmaktadır. Yalan söyleyen kişi Ahlâksızlık yapmanın yanında, Allah (c.c.)’a karşı gelmiş, günah da işlemiş olur. Bu şekilde herhangi bir yanlışa düşmemek için haramlardan kaçınarak, emredilmiş olan doğruluk, dürüstlük, yardımlaşmak v.b. güzel davranışlarda bulunmak sureti ile İslam Ahlâkına ulaşmalıyız.

     Hadis-i Şerifte: “Mü’minlerin İmanı en kuvvetli olanları, huyu (ahlâkı) en güzel olanlardır.” ( Müsned-i Ahmet Bin Hanbel c.2,250) buyrulmuştur. Kuran-ı Kerim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’i bize en büyük örnek göstermekte, “Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”   (Ahzap Sûresi âyet:21) buyrulmaktadır.

     Hz Aişe validemize Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in ahlâkı sorulması üzerine, “Siz Kur’an okumuyor musunuz O’nun ahlâkı Kur’an idi” (Müslim, Müsafirîn, 139, Nesâî, Kıyâmü’l-Leyl 2) diyerek bu gerçeği vurgulamıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in ahlâkı; Kur’an neyi emrederse yapar, neyi nehye derse ondan da kaçınırdı. Biz Mü’minlerde; Peygamberimiz rol modelimiz, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in örnek hayatını rehber edinirsek, Kur’an-ı da gerçek anlamda anlayıp yaşamış oluruz. Sünnet’e düşmanlık edenler bu gerçeği bildikleri için Kur’an’a giden hakikat yolunu yok etmek istemektedirler. Kur’an neyi yapacağımızı, Sünnet ise nasıl yapacağımızı açıkça bildirir. Kısacası Sünnet; Kur’an’ın insan yaşamına formüle edilmiş halidir diyebiliriz.

     İslam, Ahlâka çok büyük önem vermekte ve onu gerçekleşecek en büyük hedef olarak almaktadır. İslam Ahlâkının ilk temel şartı İman etmektir. İkinci şartı ise inandığını uygulamaktır. Kısacası söylediği şeyi yapmak, yapamayacağı şeyi söylememektir. Yani özü-sözü, içi-dışı, fikri-fiili bir ve aynı olmaktır. İmanının gereğini yapanlar güzel ahlâk’a ulaşırlar.

    İmanımızın gereği salih amelleri hayatımıza hâkim kılan güzel ahlâk sahibi Mü’mini Kâmillerden olmamız duâsı ile sıhhat ve afiyetler dilerim.

omerlutfiersoz@gmail.com


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-H1BEN5KZ8N