Zamanımızda İman Hizmetlerinin Önemi – Bediüzzaman Said Nursî’ye Göre
Giriş
Tarih boyunca insanlık birçok ilimle ve fikirle meşgul olmuştur. Ancak Bediüzzaman Said Nursî’ye göre asıl ihtiyaç, hakiki imanı öğrenmek ve yaşatmaktır. Özellikle ahir zaman olarak tarif edilen günümüzde, iman hizmetlerinin önemi daha da artmıştır. Zira bu devir, fitnelerin çoğaldığı, inançların zedelendiği, manevî buhranların yaşandığı bir zamandır. Bediüzzaman, bu dönemde iman hakikatlerini en güçlü şekilde anlatmanın farz-ı ayın olduğunu belirtmiş, hayatını bu yolda vakfetmiştir.
1. Ahir Zamanda En Büyük Tehlike: İman Zafiyeti
Bediüzzaman’a göre zamanımızın en büyük problemi, imanın zaafa uğramasıdır. Modernizmin, materyalizmin ve pozitivizmin etkisiyle birçok insan, manevi değerlerden uzaklaşmakta, dinî inançlar sorgulanmakta ya da terk edilmektedir. Bu durum, sadece bireysel huzuru değil, toplumsal düzeni de tehdit eder hâle gelmiştir.
O, bu meseleye şöyle dikkat çeker:
> “Bu zaman, imanı kurtarmak zamanıdır. İman kurtulsa, sair günahlar affolunabilir.”
Bu cümle, Bediüzzaman’ın hizmet anlayışında imanı kurtarmanın en öncelikli mesele olduğunu açıkça ortaya koyar.
2. İman Hizmeti Farz-ı Ayındır
Bediüzzaman, Risale-i Nur’da bu dönemde yapılan iman hizmetlerini “farz-ı ayın” olarak değerlendirir. Çünkü iman meselesi her ferdin doğrudan muhatabı olduğu bir meseledir. Namaz, oruç gibi ibadetler de elbette önemlidir, ancak imanı olmayan bir kişinin bu ibadetleri anlamlı şekilde yerine getirmesi mümkün değildir. Bu nedenle imanı tahkim etmek, diğer ibadetlerden önce gelir.
Bir ifadesinde şöyle der:
> “Bu zamanda imanı muhafaza etmek, bir kaleyi muhafaza etmek gibidir. Kaleyi yıkan her şeyden önce onun temellerini kurtarmak gerekir.”
3. İman Hizmetleri Manevî Cihaddır
Bediüzzaman’a göre zamanımızda yapılan iman hizmetleri bir nevi cihad-ı manevîdir. Bu cihad, kılıçla değil; kalemle, ilimle, hikmetle yapılır. Risale-i Nur’un da bu mücadelede bir tefsir ve bir rehber olduğunu ifade eder. O, Kur’an’dan aldığı ilhamla yazdığı eserlerinde imanı aklî ve mantıkî delillerle ispat eder, şüpheleri ortadan kaldırır.
Bu çerçevede şöyle buyurur:
> “Bu zaman, din-i İslam’a hizmet zamanıdır. Fakat bu hizmet, ilimle, hikmetle, sabırla ve ihlasla olur.”
4. Gençlik ve İman Tehlikesi
Bediüzzaman, özellikle gençlerin imansızlık tehlikesine daha açık olduğunu vurgular. Dünyevî heveslerin, nefsin cazibesinin ve modern hayatın sun’i eğlencelerinin gençleri gaflete sürüklediğini söyler. Bu nedenle gençliğe hitap eden bir iman hizmeti, toplumun geleceğini kurtarmak açısından hayati önemdedir.
> “Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklit etmeyiniz. Onların sefahatleri sizi aldatmasın. İman ve ahlak, sizin hakikî ziynetinizdir.”
5. Risale-i Nur’un Rolü
Risale-i Nur Külliyatı, Bediüzzaman’a göre bu zamanda Kur’an’ın manevî bir tefsiridir. Özellikle akıl ve kalbin birlikte tatminini hedefler. Şüphe ve inkar girdaplarına karşı bir kurtarıcıdır. Bu eserlerle yapılan iman hizmetleri, sadece Müslümanları değil; hakikati arayan her insanı aydınlatabilecek bir güç taşır.
Sonuç
Bediüzzaman Said Nursî’ye göre zamanımızda en mühim vazife, imanı korumak ve insanlara hakiki imanı ulaştırmaktır. İman hizmetleri, sadece bir dinî faaliyet değil; aynı zamanda bir insanlık vazifesidir. Bu hizmet, toplumun huzurunu, bireyin saadetini ve insanlığın selametini temin edecek temel yoldur. Günümüzde bu hizmetin önemi daha da artmıştır. Çünkü her yönüyle hızlanan ve değişen dünya içinde, sarsılmaz bir iman en büyük ihtiyaçtır.