Almanya'da kurulacak koalisyon hükümetini zorlu bir ekonomi ve reform gündemi bekliyor

Almanya'da kurulacak koalisyon hükümetini zorlu bir ekonomi ve reform gündemi bekliyor

GÜNDEM 24.02.2025 16:34:59 26 0
Almanya

BERLİN (AA) - Almanya'da seçim sonuçları koalisyon görüşmelerinin uzayabileceği olasılığını ortaya çıkarırken, 1990'da iki Almanya'nın yeniden birleşmesinden bu yana en büyük ekonomik krizle karşı karşıya olan ülkede kurulacak hükümeti zorlu bir ekonomi gündemi bekliyor.

Almanya Seçim Kurulunun açıkladığı geçici resmi sonuçlara göre, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri yüzde 28,6 ile genel seçimi önde tamamladı.

<img src="https://public.flourish.studio/visualisation/21727106/thumbnail" width="100%" alt="parliament visualization" />

Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi bir önceki seçimlere göre oy oranını 10,4 puan artırarak yüzde 20,8 ile ikinci sırada yer aldı.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 16,4 oy oranıyla üçüncü, Yeşiller Partisi de yüzde 11,6 ile dördüncü olarak sıralandı.

Sol Parti ise oyunu bir önceki seçime göre 3,9 puan artırarak yüzde 8,8 oy oranını yakaladı.

Hükümetten ayrılarak ülkede erken genel seçime gidilmesine neden olan Hür Demokrat Parti (FDP) bu seçimlerde yüzde 4,3 oy oranıyla, yüzde 5'lik barajın altında kaldı.

İlk kez genel seçimlere katılan "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisi de yüzde 4,9 oy oranıyla barajı aşmayı kıl payı kaçırdı.

SPD, CDU/CSU'nun tek koalisyon ortağı olmaya en yakın parti konumunda

Geçici sonuçlara göre iki partili koalisyon seçeneğinde SPD, CDU/CSU'nun ortağı olmaya en yakın parti konumunda bulunuyor. Bu durumun Yeşiller'in de dahil olduğu üç partili bir koalisyona kıyasla hükümetin daha hızlı kurulmasını sağlayabileceği ve uzlaşma gereksinimini azaltabileceği belirtiliyor.

Almanya'nın 25 yıl aradan sonra bir kez daha "Avrupa'nın hasta adamı" olup olmadığı tartışması geri dönerken, seçimler, Alman ekonomisinin yapısal sorunlarının ağırlığı altında büyümekte ve rekabette zorlandığı bir ortamda yapıldı.

Hristiyan Sosyal Birlik Partilerinin oyların yüzde 28,6'sını kazanmasının ardından 69 yaşındaki Friedrich Merz, koalisyon kurma ve Almanya'nın bir sonraki başbakanı olma yetkisine sahip olurken, Almanya için Alternatif Partisi İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ülkede aşırı sağcı bir partinin aldığı en iyi sonuçla ikinci sıraya yükseldi.

Analistlere göre, Avrupa’nın en büyük ekonomisindeki seçim sonuçları ülkenin siyasi manzarasında sismik bir yeniden düzenlemeye yol açarken, kıtanın maliyetli bir yeniden silahlanma yarışı ve ABD ile olası bir ticaret savaşıyla karşı karşıya olması, Berlin'de istikrarlı bir hükümetin kısa zamanda kurulmasını gerektiriyor.

Hükümetin kurulması ve reformlar

Ekonomistler ve Alman iş dünyası da dünyada krizlerin arttığı bir dönem yaşandığını belirterek hızlı bir şekilde hükümetin kurulması ve ekonomide gerekli reformların yapılması çağrısında bulunuyor.

Analistler, seçim sonuçlarının ülke siyasi manzarasını her zamankinden daha parçalı hale getirdiğini belirterek, Almanya'da koalisyon görüşmelerini karmaşık hale getirdiğini ifade etti.

1990'da iki Almanya'nın yeniden birleşmesinden bu yana yaşanan en büyük ekonomik durgunluğa dikkati çekerek başbakan adayı Friedrich Merz'i büyük bir görev beklediğini vurgulayan analistler, trafik ışığı hükümetinin çökmesine neden olan sorunların çözülmediğini hatırlatıyor.

Ülkede yeni hükümetin ekonomi gündeminde borç freninin istikrar odaklı bir şekilde yeniden düzenlenmesi, ulaşım altyapısının yenilenmesi, kamu yönetiminin dijitalleştirilmesi, savunma harcamalarının artırılması, enerji dönüşümü, dijitalleşme ve yüksek kiralar gibi zorlu konular başı çekiyor.

Küresel finansal krizin ardından 2009'da yürürlüğe giren ve bütçe açığının ülkenin GSYH'sinin yüzde 0,35'ini geçmemesi kuralı getirerek hükümetin borçlanmasını sınırlayan "borç freni" de ülkede siyasi partiler arasında tartışmaya sebep oluyor.

Borç freninin muhafaza edilmesi ya da gevşetilmesi konusundaki görüşler potansiyel koalisyon partileri arasında farklılık gösterirken, analistler, Alman ekonomisini canlandırmak ve daha yüksek savunma harcamalarının finansmanı için söz konusu anayasal mekanizmanın uzun olmayan bir süreçte gevşetileceğini tahmin ediyor

Analistler ve ekonomistler, koalisyon görüşmelerinin uzun sürmesinin halihazırda yaşanan durgunluğu uzatarak ülke ekonomisini aylarca sürecek bir politika belirsizliğiyle karşı karşıya bırakabileceği konusunda da uyarıda bulunuyor.

"Büyük koalisyon yeniden canlanmaya doğru gidiyor"

ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, "Almanya'da siyasi ortam giderek parçalanırken büyük koalisyon (CDU/CSU ile SPD arasında) yeniden canlanmaya doğru gidiyor." ifadelerini kullandı.

Koalisyon görüşmelerinin karmaşık olacağını belirten Brzeski, bunun da ekonomide tüketici ve iş dünyası güvenini zayıflatacağını kaydetti.

Brzeski, koalisyon ortaklarının hangi politikalar üzerinde anlaşabileceğinin henüz belli olmadığını ifade ederek, “Yeni hükümet önemli bir değişiklik getirmediği sürece, yabancı yatırımlar da geri çekilecek ve Almanya'nın ekonomik görünümünü zayıflatacaktır. Sonuç olarak, heyecanlı bir seçim akşamı önümüzdeki günlerde ve haftalarda daha fazla heyecana yol açacaktır. Birçok Alman ve Avrupalının Almanya'nın siyasi ve ekonomik istikrarına duyduğu özlem bugün sona ermeyecek.” ifadelerini kullandı.

"Popülist partiler Alman anayasasında yapılacak her türlü değişikliği engelleyebilir"

Berenberg Bank Baş Ekonomisti Holger Schmieding de Friedrich Merz’in mali açıdan çok az hareket alanı olan bir başbakan olabileceğini belirterek, yeni kurulacak hükümetten ekonomik büyüme yanlısı bazı reformlar yapmasını beklediğini aktardı.

Siyasetin uç noktalarındaki popülist partilerin Alman Federal Meclisi'ndeki sandalyelerin üçte birinden fazlasını kazandığını hatırlatan Schmieding, “Bu partiler, ancak üçte iki çoğunlukla değiştirilebilen Alman anayasasında yapılacak her türlü değişikliği engelleyebilir. Dolayısıyla popülistler, savunma için mevcut özel fonun artırılması ya da yeni bir özel fon oluşturulması da dahil olmak üzere anayasada yer alan borç freninin gevşetilmesini engelleyebilirler. Ordu ve Ukrayna harcamalarını artırmanın ve işçiler ile şirketler üzerindeki vergi yükünü azaltmanın hayati önem taşıdığı bir dönemde Almanya bunu yapacak mali alanı bulmakta zorlanabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

"Altyapıya yatırım ihtiyacı var"

VP Bank baş ekonomisti Thomas Gitzel, Almanya’da altyapıya yatırım ihtiyacına dikkati çekerek, “Eğitim sektörü, ulaşım altyapısı, kamu yönetiminin dijitalleştirilmesi ve savunma için yasama döneminin çok ötesine uzanan özel fonlar şeklinde uzun vadeli bir finansman çerçevesi oluşturulmalıdır. Bu durumda şirketler de güvenilir bir şekilde yatırım yapmaya başlayabilir. Bu da ekonomide sürdürülebilir bir toparlanmanın önünü açacaktır.” ifadelerini kullandı.

"CDU/CSU, SPD, Yeşiller'in toplam sandalye sayısı yüzde 66'nın altında"

Deutsche Bank'ın Almanya Baş Ekonomisti Robin Winkler de gelecek dört yıl boyunca daha etkili bir koalisyon hükümeti kurulması ihtimaline rağmen, Yeşiller ile birlikte bile olsa büyük koalisyonun anayasada değişiklik yapacak çoğunluğa sahip olamayacağı endişesi olduğunu belirtti.

Winkler, “Zira üç partinin (CDU/CSU, SPD, Yeşiller) toplam sandalye sayısı yüzde 66'nın biraz altında. Bu da borç freni de dahil olmak üzere herhangi bir anayasal değişikliğin Sol Parti ya da AfD'nin desteğine bağlı olacağı anlamına geliyor. Piyasaların bu durumu olumsuz olarak değerlendirebileceğini düşünüyoruz zira bu durum Almanya'da kararlı bir maliye politikası değişikliği olasılığını azaltıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Yatırımcılar borç freni reformunu bekliyor

Franklin Templeton'da portföy yöneticisi Matthias Hoppe ise Almanya’da yeni hükümetin kurulmasının zor durumdaki ekonomiyi destekleyecek yapısal reformlar için bir fırsat sunduğunu belirterek, “Finansal piyasaların, özellikle de uluslararası yatırımcıların en merakla beklediği reform, anayasal borç frenidir.” dedi.

Bir sonraki hükümetin bunu yapabileceğine dair şüphelerinin devam ettiğini ifade eden Hoppe, "Mevcut jeopolitik durum ve ABD ile olası bir ticaret çatışması, hem Almanya hem de Avrupa Birliği'ndeki politikacılar üzerinde reformları başlatmaları için yeterli baskıyı oluşturabilir. Ancak kısa ve orta vadede fazla iyimser olmamak konusunda uyarıyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Almanya siyasi ve ekonomik felçten kurtulmalıdır"

Commerzbank baş ekonomisti Jörg Kramer de CDU/CSU ve SPD arasında kurulacak bir koalisyonda altyapı için daha fazla para ayrılması konusunda anlaşma beklediğini ve bunun şirketler için iyi olacağını belirtti.

CDU/CSU ve SPD’nin ekonomi politikasının vergi, sosyal ve iklim politikası gibi alanlarda çok farklı görüşlere sahip olduğunu aktaran Kramer, “Bu durum, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'da beş yıllık durgunluğun ardından acilen ihtiyaç duyulan ekonomi politikasında gerçek bir yeni başlangıç olasılığını azaltıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratzscher de, “Muhtemel koalisyon ortakları artık aralarındaki husumetleri bir kenara bırakmalı ve koalisyon anlaşması üzerinde çalışmaya başlamalıdır. Krizlerin tırmandığı bir dünyada Almanya nihayet siyasi ve ekonomik felçten kurtulmalıdır.” dedi.


Muhabir: Bahattin Gönültaş

Haber Kaynak : Anadolu Ajansı

Galatasaray-Fenerbahçe derbisi bitti, Mourinho soluğu Slavko Vincic'in odasında aldı!

Son dakika! Erdoğan'dan Samsun'a otomobil fabrikası müjdesi: Hazırlıklar tamamlandı

Kuzey Marmara Otoyolu'nun Ankara istikameti Akyazı kesiminde tır yangını nedeniyle trafik tek şeritten sağlanıyor

Görüntüler infial yarattı! Jose Mourinho derbi biter bitmez soluğu Vincic'in odasında aldı

HALEF DİZİSİNDE DAHA BAŞLAMADAN ŞOK AYRILIK...

Star Tv'nin OGM Pictures imzalı sevilen dizisi Yalı Çapkını'nda sürpriz geri dönüş.

Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde kazanan çıkmadı

Karadeniz Sahil Yolu'nun Trabzon-Giresun güzergahı, iki tırın çarpışması sonucu ulaşıma kapandı

Trendyol Süper Lig'de Galatasaray 6 puan farkla liderliği sürdürdü

A Milli Kadın Futbol Takımı'nın Yunanistan maçında tek hedefi galibiyet

Vatikan: Papa'nın sağlık durumu kritik olmasına rağmen hafif bir iyileşme gözlemleniyor

Trump'tan "Ukrayna ile kıymetli madenler anlaşması yakında imzalanacak" mesajı

Macaristan, 2 ve üstü çocuk sahibi annelere ömür boyu vergi muafiyeti getiriyor

BM Genel Kurulu, Rusya'nın Ukrayna'dan derhal çekilmesini talep eden tasarıyı kabul etti

İlk Altay tankı bu yıl envantere girecek

Borsa günü düşüşle tamamladı

Suriye'nin başkenti Şam'da toplu mezar bulundu

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'den Ukrayna'ya "Ülkemize güvenebilirsiniz" mesajı

İsrail'in yerle bir ettiği Lübnan'ın Sarada beldesi sakinleri, zeytin ağaçlarıyla birlikte topraklarından koparıldı

Bolu'nun içme suyu kaynağı Gölköy Barajı'nda su seviyesi tam doluluğa ulaştı

İspanya, Ukrayna'ya 1 milyar avroluk yeni askeri yardım paketi sözü verdi

Almanya'da kurulacak koalisyon hükümetini zorlu bir ekonomi ve reform gündemi bekliyor

Araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesinde 1. bölge için en yüksek teklifi MOI OGG verdi

İstanbul'da bu hafta birçok etkinlik sanatseverlerle buluşacak

ASELSAN'dan 96,9 milyon avroluk sözleşme

Narin Güran cinayetiyle ilgili suça sürüklenen 3 çocukla ilgili iddianame kabul edildi

"Boş Çerçeve" tiyatro oyunu İstanbul ve Ankara'da izleyicilerle buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'u kabul etti

Trump'ın tarife söylemleri ve jeopolitik gelişmeler emtia piyasalarına yön vermeye devam ediyor

Finikeli berber 62 yıldır mesleğini sürdürüyor

Yükleniyor