Asya Pasifik'te gerilimli atmosfer, bu yıl ABD'nin dahil olduğu çatışmalara dönüşebilir

Asya Pasifik'te gerilimli atmosfer, bu yıl ABD'nin dahil olduğu çatışmalara dönüşebilir

GÜNDEM 5.02.2025 14:47:55 33 0
Asya Pasifik

ANKARA (AA) - Çin'in, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görmesi nedeniyle bölgede gerilim devam ederken, Güney Çin Denizi, kıyıdaş ülkelerin bağımsızlıklarını kazandığı İkinci Dünya Savaşı'ndan beri bölge ülkeleri arasında egemenlik ihtilaflarının odağında yer alıyor.

Bölgede Scarborough Sığı ve İkinci Thomas Sığı gibi bölgeler Çin ve Filipinler arasındaki gerginlikleri tetiklerken, Japonya'nın "Senkaku", Çin'in ise "Diaoyü" diye adlandırdığı takımadaları hem Tokyo hem de Pekin yönetimleri kendi egemenlik alanı olarak görüyor.

Uzmanlar, Tayvan gerilimi, Güney Çin Denizi'ndeki egemenlik ihtilafları ile ABD'nin Filipinler ve Japonya gibi bölge ülkeleriyle yaptığı ikili anlaşmaların, bölgesel gerilimleri küresel boyuta taşıyabileceğini ve çatışma yaşanması halinde ABD'nin de bu çatışmaya dahil olabileceğini belirtiyor.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Dr. Kadir Temiz ve Filipinler'deki De La Salle Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Bölümü Öğretim Görevlisi Don McLain Gill, 2025'te Asya Pasifik bölgesindeki mevcut gerilimlere ilişkin senaryoları AA muhabirine değerlendirdi.

Çin-Tayvan arasındaki gerilim

Çin-Tayvan gerilimi, Çin'in Tayvan'ı kendi toprağı olarak görmesi ve bir ada ülkesi olan Tayvan'ın bağımsızlığını kendi ulusal egemenliğine tehdit olarak algılamasıyla şekillenen bölgesel ve küresel bir kriz olarak devam ediyor.

ORSAM Başkanı Temiz, Kuzeydoğu ve Güneydoğu Asya arasındaki geçiş güzergahında bulunan jeopolitik öneme sahip Tayvan'ın, Çin için bir "iç sorun" olduğunu belirterek, "Kuzeydoğu Asya'nın güvenlik dinamiklerini belirleyen en önemli konu, Tayvan sorunu." dedi.

Temiz, ABD'de Donald Trump'ın yeniden başa gelmesine ve Tayvan'daki seçimlere işaret ederek, "Büyük ihtimalle 2025 yılında da benzer bir trend göreceğiz ama 2025'te Tayvan sorununu 2024'ten ayıran en önemli unsur, aktörlerin yeni aktörler olması." ifadelerini kullandı.

Trump yönetiminin, Çin'in nüfuz alanını artırmasına karşı çıkacağını ve bu konunun müzakere edileceğini belirten Temiz, "Şu an sıcak bir çatışmadan bahsetmek mümkün değil. Ancak 2025'te bu gerilimin derecesi ve yoğunluğunun çatışmaya doğru evirildiğini de görebiliriz." diye konuştu.

Temiz, Tayvan'a yönelik olası askeri müdahalenin, Çin'in iç siyasetinde büyük tartışmalara ve değişimlere yol açabileceği için rasyonel bir karar olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.

De La Salle Üniversitesi'nden Gill, Filipinler ve Tayvan'ın güvenliğinin birbirleriyle bağlantılı olduğunu kaydederek, Batı Filipin Denizi'nde ya da Tayvan Boğazı'nda yaşanacak herhangi bir gerginliğin hem Manila hem de Taipei'nin güvenliğini etkileyeceğini bildirdi.

Güney Çin Denizi sorunu

Çin, ilk kez 1947'de yayımlanan "Dokuz Çizgi Hattı" adı verilen haritayla, Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inde egemenlik iddiasında bulunurken, bölgedeki hak iddiaları başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerle egemenlik ihtilafına yol açıyor.

Temiz, "Diğer ülkeler, burada kıta sahanlığı başta olmak üzere kendi deniz sınırı alanlarının ihlal edildiğine yönelik iddialarla Çin'in karşısında yer alıyor. Güney Çin Denizi sorununu, Çin ve Çin’in karşısındaki diğer ülkeler sorunu olarak da tanımlayabiliriz." ifadelerini kullandı.

Güney Çin Denizi’nde çok uzun süreden beri statükonun hakim olduğunu belirten Temiz, Çin'in, buradaki egemenlik iddiasını tarihsel gerekçelere dayandırarak ve yapay adacıklar inşa ederek uluslararası hukukta de facto (fiili) bir durum yaratmaya çalıştığını ifade etti.

Gill ise Çin'in 2025'te de Filipinler'in kendi deniz alanını korumaya yönelik siyasi iradesine meydan okuyacağını ve provokatif operasyonlarını genişleteceğini vurguladı.

Çin ve Filipinler arasındaki gerilim

Güney Çin Denizi'nde Scarborough Sığı ve İkinci Thomas Sığı gibi bölgeler, Çin ve Filipinler'in egemenlik iddialarının merkezinde yer alırken, özellikle 2023'ten beri ihtilaflı bölgelerde iki ülke arasında pek çok kez tehlikeli temas yaşanıyor.

Lahey'deki Daimi Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusuyla verdiği kararda Çin'in, Güney Çin Denizi'ndeki tek taraflı egemenlik taleplerini hukuka aykırı bulurken, Pekin yönetimi bu iddiaların "tarihsel ve yasal temele dayandığını" savunarak, ABD gibi bölge dışı aktörlerin müdahalesine karşı çıkıyor.

Temiz, Çin'in iddialarına en büyük tepkiyi Filipinler'in verdiğini belirterek, "İlk defa uluslararası hukuk mekanizması bu konuda bir karar verdi ve Çin'i haksız buldu. Ancak Çin, bu kararı tanımadığını defalarca dile getirdi." ifadelerini kullandı.

Gill de Filipinler hükümetinin Çin ile ilişkileri geliştirerek sorunu çözmeye çalıştığını ancak buna rağmen Çin'in, bölgesel yayılmacılık eğiliminde hiçbir değişiklik olmadığını anlattı.

ABD'nin Filipinler ve Japonya ile ilişkileri

ABD ve Filipinler arasında 1951'de imzalanan "Karşılıklı Savunma Antlaşması" ve ABD ile Japonya arasında imzalanan "Karşılıklı Güvenlik Anlaşması", NATO Anlaşmasının 5. maddesine benzer şekilde, taraflardan birine yönelik saldırı olması durumunda diğerinin karşılık vermesini gerektiriyor.

Temiz, Güney Çin Denizi'nde çatışma olması durumunda Çin’in üstünlüğü karşısında Filipinler'in, tek başına direnme olasılığının düşük olduğu yorumunu yaparak, bu nedenle ABD ve Japonya gibi müttefiklerin de anlaşmalar kapsamında Filipinler'e destek vereceğini ifade etti.

Bölgede çatışma olması halinde, gerilime Vietnam ve Endonezya gibi ülkelerin de müdahil olacağını, bölgesel bir savaşa dönüşebileceğine değinen Temiz, bunun bölgenin ikinci bir Orta Doğu olmasına yol açacağını bildirdi.

Temiz, bölgedeki sorunların uluslararası hukukla çözülemeyeceğini belirterek, çözümün güç dengesi veya yeni güvenlik anlaşmaları yoluyla mümkün olabileceğini aktardı.

Gill ise ABD'nin Filipinlerle imzaladığı antlaşmasının, Çin'in yayılmacı emelleri için önemli bir caydırıcı unsur olduğunu kaydetti.

ABD'nin Typhon füze sisteminin Filipinler'deki varlığından, Çin'in rahatsız olduğunu vurgulayan Gill, Çin'in, ABD ile savaşmanın maliyetinin farkında olduğunu ve bu yüzden ihtilaflı bölgelerde doğrudan askeri güç kullanmak yerine dolaylı olarak "gri bölge operasyonları" yürüttüğünü dile getirdi.

Asya Pasifik'te küresel güç mücadelesi

Çin, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) gibi bölgesel işbirlikleri ve serbest ticaret anlaşmalarıyla bölgesel nüfuzunu artırırken, ABD ise "Hint-Pasifik stratejisi" kapsamında Hindistan, Japonya ve Avustralya gibi aktörlerle işbirliğini güçlendiriyor.

Temiz, Hindistan'ın, Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı geliştirdiği Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi alternatif projelerinin yanı sıra Afrika ve Orta Doğu'daki artan nüfuzuna dikkati çekti.

Jeopolitikanın yanı sıra ABD ve Çin'in rekabet ettiği başka çıkar alanlarının da bölge güvenliğini etkilediğine işaret eden Temiz, "Afrika, Avrupa, Rusya-Ukrayna Savaşı, ikili ekonomik ilişkiler, yapay zeka, veri toplama ve elektrikli araç gibi konularda da bu iki ülke rekabet içinde." ifadelerini kullandı.

Gill ise "Devletlerarası rekabette artan belirsizlikler gözönünde bulundurulduğunda, Hint-Pasifik bölgesi muhtemelen daha rekabetçi bir hal alacak" değerlendirmesinde bulundu.


Muhabir: Elif Gültekin Karahacıoğlu

Haber Kaynak : Anadolu Ajansı

Juventus'ta Kenan Yıldız'ın Torino'ya attığı gol, Serie A'da "Ocak ayının golü" seçildi

MEB'den depremin yaşandığı 11 ilde eğitim seferberliği

Sağlık Bakanlığı "Aile Hekimliğine Geçişte Muvafakat İşlemleri" genelgesini revize etti

EMITT Fuarı, Türkiye İş Bankası sponsorluğunda 28'inci kez kapılarını açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü

Anadolu Otoyolu'nun Bolu kesimindeki zincirleme kaza ulaşımı aksattı

Anadolu Otoyolu'nun Bolu kesimindeki zincirleme kaza ulaşımı aksatıyor

Anadolu Otoyolu'nun Bolu kesimindeki zincirleme kaza ulaşımı aksatıyor

Emine Erdoğan: Yeni yönetimde bayrağı devralan kıymetli dava arkadaşlarımıza başarılar diliyorum

Hadrianopolis Antik Kenti ören yeri ilan edildi

Ürdün Kralı 2. Abdullah: Filistinlilerin göçe zorlanmasına yönelik her türlü girişimi reddediyoruz

Sosyal medya etkileyicilerine yönelik eğitimin üçüncüsü yapıldı

Borsa günü düşüşle tamamladı

Filistinli uzmana göre, Trump'ın Gazzelileri göçe zorlama söylemi İsrail lehine farklı meselelerde kullanılabilir

ABD Hazine Bakanlığı 125 milyar dolarlık tahvil satacak

Alman otomobil üreticileri rekabet güçlerinden endişe ediyor

Rusya'nın Ulusal Refah Fonu'ndaki rezervleri 11,96 trilyon rubleye çıktı

Bursa'da kentsel dönüşüm projelerinin temel atma ve anahtar teslim törenleri yapıldı

Galatasaray, Mario Lemina ve kulübü ile transfer görüşmelerine başlandığını duyurdu

Hasankeyf'teki Şaab Vadisi ve Arkeopark, FPV dronla görüntülendi

Züccaciye sektörü geçen yıl 5,56 milyar dolarlık ihracat yaptı

Google'ın yapay zeka ilkelerinde, "silahlarda kullanılmayacak" ifadesi yer almadı

Kartalkaya'daki otel yangınında yaralanan 2 kişi taburcu edildi

İçişleri Bakanı Yerlikaya, Somali İç Güvenlik Bakanı İsmail ile görüştü

Suriye Cumhurbaşkanı Şara'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür

Gazze hükümeti: Trump'ın Filistin halkını zorla yerinden etme planını kınıyoruz

Borsa İstanbul'da gong Birleşim Grup Enerji için çaldı

Ege Denizi'nde 28 Ocak'tan bu yana 938 deprem meydana geldi

Türkiye'deki havalimanlarını ocakta 16,2 milyon yolcu kullandı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından "Asrın felaketinin 2. Yılı: İnşa ve İhya Çalışmaları" kitabı

Yükleniyor