ANKARA (AA) - ABD’de Cumhuriyetçi Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğu ocak ayından bu yana keskin değişiklikleri de beraberinde getiren politik adımları, bilim çevrelerinde korku ve tedirginlik yarattı.
Trump yönetiminin aldığı kararlarla ülkedeki bazı laboratuvarlar kapatıldı ve bazı araştırma alanlarında fon kesintilerine gidildi.
Fon kesintilerinden etkilenen iklim, biyolojik çeşitlilik, kirlilik ve kadın çalışmaları gibi araştırma alanlarında çalışan yüzlerce kişi ise toplu olarak işten çıkarıldı.
İşten çıkarılanların arasında ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) bünyesinde bir yıldan daha kısa süredir çalışan ve deneme sürecinde bulunan yaklaşık 800 ve Çevre Koruma Ajansı (EPA) bünyesinde görev yapan yaklaşık 400 personel de yer aldı.
ABD Savunma Bakanlığı da mart ayında aralarında iklim değişikliğinin etkileriyle ilgili araştırmaların da yer aldığı portföyündeki 90'dan fazla çalışmada kesintiye gittiğini duyurdu.
Ayrıca ABD Ticaret Bakanlığı, Princeton Üniversitesinin, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresinin (NOAA) hedefleriyle uyuşmadığı gerekçesiyle iklimle ilişkili 3 araştırma projesine sağlanan yaklaşık 4 milyon dolar değerindeki fonun kesileceğini açıkladı.
İklim araştırmaları konusunda ortaya koydukları verilerle alanda yapılan araştırmalara katkı sunan en kritik kurumlar arasında yer alan NOAA ve EPA da dahil araştırmacıların toplu işten çıkarılmaları, bazı laboratuvarlarının kapatılması, bilimsel araştırma yürütülen alanlarının kısıtlanması, sadece ABD’de değil aynı zamanda ABD’deki kurumlarla çalışan küresel işbirlikçileri için de belirsizlik oluşturdu.
Çok sayıda araştırmacı ABD’den gitmek istiyorBilimsel araştırma dergisi Nature’un anketine göre, ABD’de 4 araştırmacıdan 3’ü, hükümetin kısıtlayıcı tedbirlerinin ardından ülkeyi terk etmeyi düşünüyor.
1650 kişinin yanıtladığı ankette katılımcıların 1200’den fazlası Kanada, Avrupa ya da Avustralya’ya gitmeyi düşündüğünü söyledi.
Öte yandan ABD'nin önde gelen üniversitelerinde profesör ya da kıdemli akademisyen olarak görev yapan isimlerin de farklı bir ülkede çalışmak için başvuruda bulundukları yönündeki haberler basına yansıdı.
2025’in ilk 3 ayında İngiltere’de iş başvurusunda bulunan yabancıların arasında Amerikalıların oranı geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 2,5 artarak yüzde 8,5 oldu.
Avrupa, ABD’nin beyin göçünü fırsata çevirmek istiyorDüzensizlik, belirsizlik, fon kesintileri, göç kısıtlamaları ve Trump yönetiminin azalan uluslararası işbirliği, ülkedeki bilim insanları için olumsuz hava yaratırken Avrupa, ABD’yi terk edecek beyinlere kapılarını açmak için kolları sıvadı.
Alman Der Spiegel dergisinde 8 Alman profesör ve araştırmacı yayımladıkları ortak açıklamada, “Almanya için 100 parlak beyin” çağrısı yaptı. Akademisyenler, Albert Einstein ve Lise Meitner gibi bilim insanlarının Nazi Almanyası'ndan kaçarak göç ettiklerini hatırlatarak, Almanya’nın ABD’li araştırmacılara kucak açarak o dönem yaşadığı beyin göçünü tersine çevirme fırsatı yakalayabileceğini belirtti.
Öte yandan Almanya, Fransa ve İspanya dahil bazı Avrupa hükümetleri, ABD’de işinden olan ve yeni fırsatlar arayan akademik personeli çekmek için Avrupa Komisyonunu hızla harekete geçmeye çağırdı.
AB Komisyonunun "Startup, Araştırma ve İnovasyon"dan sorumlu üyesi Ekaterina Zaharieva, ABD’de hükümetin politikalarından etkilenen araştırmacılara ilişkin, "Bu küresel manzara, Avrupa’nın bilim ve araştırma için güvenli bir yer olmaya devam edeceğini dünyaya göstermek için bir fırsat." dedi.
Avrupa’nın hem uluslararası hem Avrupalı araştırmacıları çeken bilim için en iyi yer olması gerektiğini vurgulayan Zaharieva, ABD’li bilim insanlarını çekmek için birliğin bilimsel araştırma kuruluşu olan Avrupa Araştırma Konseyi tarafından sunulan mali desteği artıracaklarını duyurdu.
Zaharieva, 13 AB ülkesinin Brüksel yönetimini ABD’nin beyin göçü için harekete geçmeye çağırdığı mektup yazdığını, Avrupa Komisyonunun ABD'nin "en yeteneklileri" için özel vize sağlama konusunda çalıştığını kaydederek, Avrupa’nın akademik özgürlüğü savunmada tarihi sorumluluğunun bulunduğunu vurguladı.
Avrupa’da Amerikalı araştırmacıları çekecek bazı girişimlerUzun yıllardır yükseköğretime yatırım konusunda ABD’nin gerisinde kalan Avrupa’nın, Amerikalı araştırmacılara kapılarını açması için bu sektörde ciddi yatırım yapması ve fon artışına gitmesi gerekiyor.
Fransız ulusal basınında yer alan haberlere göre Marsilya da Donald Trump’ın politikaları sonrası “susturulan, sansürlenen ve fonları kesilen” onlarca bilim insanına ev sahipliği yapmaya hazırlanan şehirler arasında yer alıyor.
Bu kapsamda Aix-Marseille Üniversitesinde “Bilim İçin Güvenli Yer” platformu kuruldu. Üniversite Başkanı Eric Berton, 120’si NASA ve Stanford dahil olmak üzere ABD'deki kurumlarda çalışan 300’ü aşkın Amerikalı araştırmacının 7 Mart'ta başlatılan 15 milyon avroluk platforma ilgi gösterdiğini söyledi.
Breton, Trump'ın politikalarından etkilenen sağlık, LGBT, tıp, epidemiyoloji ve iklim değişikliği gibi alanlarda çalışan Amerikalı bilim insanlarını Marsilya’ya çekmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Trump'ın politikalarından etkilenerek ABD’den ilk araştırmacıların haziran ayında geleceğini belirten Berton, araştırmacıların ailelerinin de Avrupa’ya göç etmesini kolaylaştırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Berton, ayrıca 10 Avrupa üniversitesinin benzer programlar başlatmak için kendisiyle iletişime geçtiklerini anlattı.
Benzer şekilde Belçika’daki Vrije Universiteit Brussel (VUB) da ABD politikalarının “kurbanı” olan araştırmacıları çekmek için fon ayırdığını ve karşılama merkezi oluşturduğunu duyurdu.
Üniversitelerin yanı sıra yerel yönetimler de ABD’nin "parlak beyinleri" için harekete geçti. ABD’den göç edecek bilim insanları için şehrin güçlü bir alternatif olmasını sağlamak isteyen Berlin Belediyesi, bunun için özel fon ayıracağını duyurdu.
Hollanda Eğitim Bakanı Eppo Bruins ise Avrupa ve Hollanda için altın değerindeki uluslararası bilim insanları için özel fon ayırmanın hükümetin önceliği olması gerektiğini vurguladı.
Muhabir: Şeyma Yiğit