ANKARA (AA) - 67 yaşındaki Adem Cihangör, ilkokulu bitirdikten sonra 1970 yılında dayısının yanında çıraklık yaparak ayakkabıcılık mesleğine adım attı. Henüz 12 yaşında el işçiliğiyle ayakkabı üretimine başlayan Cihangör'ü iki yıl sonra kardeşi Davud Cihangör de izledi.
Yıllarca çıraklık, işçilik ve kalfalık yaparak ayakkabı üretiminin inceliklerini öğrenen ve ardından usta olan iki kardeş, 1985'te kendi atölyelerini kurdu.
Yanlarında çalıştırdıkları 30'u aşkın işçi ile ayakkabı üretimi yapan Cihangör kardeşler, 2001'de yaşanan ekonomik kriz sonrası küçülmeye gitmek zorunda kaldı.
"El işçiliği bitmek üzere"50 yıldan fazladır tüm zorluklara rağmen dükkanlarında ayakkabı üretimine devam eden kardeşler, el işçiliği mesleklerinin yaşaması için verdikleri mücadeleyi AA muhabirine anlattı.
Teknolojinin gelişmesiyle mesleki açıdan zorluk yaşamaya başladıklarını ifade eden Adem Cihangör, tüm sıkıntılarına rağmen dünyaya bir daha gelse aynı mesleği yapmak isteyeceğini söyledi.
Bu zamana çok sayıda çırak yetiştirdiğini ancak şu an en büyük sıkıntılarının sektörde çalışan işçi bulamamak olduğunu aktaran Cihangör, sözlerini şöyle sürdürdü:
"El işçiliğine eskiden rağbet vardı ama şu anda fabrika çıktıktan sonra biraz daha düşmeye başladı. El işçiliği bitmek üzere. Fabrikalar daha basit, pratik, daha seri. El işçiliği zor. Sanata giren kalmadı, yetişen de yok. Çocuk yaşta bu sanata başlanması lazım ki bu sanat öğrenilebilsin. Yoksa 20 yaşından sonra sanat öğrenmesi çok zor, öğrenemez.
Mesleğimi çok severek yapıyorum, el emeği bitmesin istiyorum. Her meslek için aynı durum söz konusu. Mesela terzinin mesleği bitti. Konfeksiyonlar başladı, terzi bitti. Bir pantolon, paça yaptıracaksın yaptıramıyorsun. El emeğinin bitmemesi için mücadele etmek gerekiyor."
"40 senedir kravat takarım"Mesleğine duyduğu saygıdan dolayı yıllardır takım elbiseyle çalıştığını anlatan Adem Cihangör, "En az 40 senedir aynı düzenle devam ediyorum. 40 senedir kravat takarım. Pazar günü dahi olsa yine takarım. Hayretle karşılayanlar çok. 'Bu sanatı yapıp da kravat takılır mı' diyen insanlar var. Benim kendi alışkanlığım. Bir kere insan önce kendine saygı duyacak, müşteriye saygı gösterecek. Ben kendime saygı duyduğum için müşterime de saygı gösteririm." diye konuştu.
"Tezgahın her köşesinde bir eleman yetişirdi, şimdi bir tane bile bulamıyoruz"
65 yaşındaki Davud Cihangör de ayakkabı üretim mesleğinin sanat olduğunun altını çizerek, "Bir ayakkabı ilk önce kesim üzerine yapılır, ondan sonra sayacımız var, dikilir. Dikildikten sonra bize gelir biz de altını yaparız. Bizden sonra dikişimiz var. Fora dikişi var, freze var. Onlar da ayrı bir şey. Tek kişiyle yapılmaz, en az dört beş tane, sayacı, kesimci, kalfa, foracı, frezeci, bunlar ayrı ayrı bir meslek grubu ayakkabı üzerinde. Bir usta bunların hiçbirini yapamaz, hepsine ayrı ayrı usta lazım." dedi.
Meslekte yarım asrı devirdiğini dile getiren Cihangör, sektörün dünü ve bugününe ilişkin, "Bizim tezgahımızda dört tane köşe var, dört tane çocuk vardı. Her köşede bir eleman öyle yetişiyordu. Şimdi bir tane bile bulamıyoruz. Çok sıkıntıda. Herkes okuyor, alıyor diplomayı, boş geziyor. Gelip de bir sanat öğrenmiyor. Bir bizim sanat değil. Araba tamircisi olsun, başka meslek olsun onlar da sıkıntı çekiyor. İnşallah devlet büyüklerimiz bunlara bir el atar da bunlar düzelir." ifadelerini kullandı.
"Artık bir devrin sonuna geldik"
Davud Cihangör, el işçiliğinin bitmek üzere olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Biz sanata başladığımızda teknoloji çok sıkıntılıydı. Şimdi teknoloji çok ileri ama eleman yok. Ayakkabıyı yapacak bütün makineler var. Her şey var, usta yok. Usta olmayınca istediğin kadar makine olsun, olmuyor. Ankara'da da bu meslek bitmek üzere mi, bitti mi diyelim, ne diyelim bilmiyorum. Artık ben 65 yaşındayım. En fazla olsa 5 sene daha yapabilirim ondan sonra yapamam. Artık bir devrin sonuna geldik yani."
"Mesleğin en genci benim"Mesleğin devam etmemesinin temel nedeninin, yeni eleman yetişmemesi olduğunu anlatan Cihangör, "Şu an meslek artık bitmek üzere. En son eleman biziz, biz de 65 yaşındayız. Yetişen bir eleman yok. Herkes okuyor, herkes okuduğu için hiç mesleğe giren yok. Sıkıntılı bir durumdayız. Mesleğin en genci benim." şeklinde konuştu.
"65 yaşındayım, 25 yaşında nasıl çalıştıysam yine severek yapıyorum işimi ve bitmesin istiyorum. Biz bunun mücadelesini veriyoruz." diyen Cihangör, meslek liselerinde ayakkabı üretimiyle ilgili alanlara ağırlık verilmesi talebinde bulundu.
Muhabir: Eylül Aşkın Akçay