İSTANBUL (AA) - Demiroğlu Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nde ameliyat edilen Önder'in sağlık durumuna ilişkin hastane önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yaptı.
Önder'in dün 112 ambulans ekipleri tarafından nabızsız, entübe ve kalp-akciğer masajı eşliğinde hastanenin acil ünitesine ulaştırıldığını anlatan Çiftçi, acil serviste yaklaşık 10 dakika süren kalp-akciğer masajı sonrası spontan dolaşımın sağlandığını aktardı.
Nabız alınmasının ardından acil ekokardiyografi sonucunda tip 1 aort disseksiyonu tanısı konulduğunu belirten Çiftçi, "Tip 1 aort disseksiyonu kalpten çıkan ana aorta, arkus aorta ve inen aortayı içeren tüm aorta katları içerisine kanamadır. Takiben 23.05'te hastamızın yeniden ritim bozukluğu olup nabız ve dolaşım durmuştur. Kalp masajı yapılarak hastamız acilen ameliyathaneye alınıp saat 23.35'te operasyon başlamıştır. Operasyonumuz 12 saat sürmüştür." ifadesini kullandı.
Ameliyatta aort disseksiyonunun sağ koronerden başlayıp tüm aortayı kapsadığının tespit edildiğini aktaran Prof. Dr. Çiftçi, şöyle devam etti:
"Sırasıyla sağ koroner damara koroner baypas yapılmış, aort kapağı değiştirilmiş ve daha sonra tüm aorta boyunca greftleme ve anastomoz işlemleri tamamlanmıştır. Ne yazık ki sağ koronerden başlayan bu disseksiyon orada bir miktar rüptür dediğimiz küçük bir kopmaya ve delinmeye de neden olmuştur. Aortayı etkileyen, tip 1 dediğimiz bu disseksiyon bizim en büyük kalp cerrahisi operasyonlarımızdan biridir. Aslında mortalitesi son derece yüksek, ölüm riski, hayati riski son derece yüksek olan bir ameliyattır. Yine bu disseksiyon gerek büyük olması, gerek kalbi besleyen sağ koroneri içermesi nedeniyle ameliyat esnasında hastaya takılmış olan ECMO (kalp dolaşım destek cihazı) sonucunda hastada sol ventrikülde kasılma varken sağ ventrikülünde hastanın halen bir kasılma bulunmamaktadır. Sağ ventriküldeki kasılmanın olmayışının nedeni hastanın sağ koronerindeki disseksiyonun başlangıç noktası olması ve hastanın sağ ventrikül infarktüsü geçirmesidir. 12 saate yaklaşan bu ameliyat sonrası yapılan tüm bu işlemlerden sonra hastamız ECMO desteğinde, yani kalp dolaşım mekanik destek cihazının desteğiyle yoğun bakım ünitemize alınmıştır. Halen kendisi hayati riskini korumaktadır ve yoğun bakımda kendisinin tedavisi verilmeye devam edilmektedir."
"Şu dakika itibarıyla en çok nörolojik tablosunu merak ediyoruz"Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Çiftçi, Önder'in arrest (ani kalp durması) olarak hastaneye geldiğini ve asidozunun en başından beri var olduğunu anlattı.
Kalp masajının ambulansta başladığını ve hastanede aralıksız devam ettiğini vurgulayan Çiftçi, "Hiç ara verilmeden bu masaj yapıldı ve direkt ameliyathaneye alındığı için, çünkü hocalarımız o sırada hastanedeydi, hiçbir durma duraksama olmadığından bu asidozla yoğun bakımda başa çıkabileceğimizi düşünüyoruz. Şu dakika itibarıyla en çok nörolojik tablosunu hepimiz merak ediyoruz. Çünkü hastamızın geldiğinden beri şuuru kapalıydı. Ancak hastamız ECMO desteği altında olduğu için nörolojik değerlendirmesini şu an gerçekçi bir şekilde yapamıyoruz. Umarım önümüzdeki günler içerisinde size daha somut bir şekilde açıklamasını yapacağız."
Önder, şikayetini söyleyip yere yığıldıÖnder'in ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Erkan Sağbaş ise aort disseksiyonunun kalp cerrahisinde en zor tedavi edilen sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Bu vakada, disseksiyonun ana atar damarın kalpten çıktığı yerden başlayıp devam ettiğini ve aort kapağı kadar geri gelmiş durumda olduğunu söyleyen Sağbaş, "Sağ koroner kalbe oksijen taşıyan damarlardan biridir. Sağ koroner, disseksiyonun içinde kalmış ve aynı zamanda sağ koronerin ağzında hafif bir yırtık da vardı. Bu disseksiyon sağ koroner ağzını kapatmış. Muhtemelen Sırrı Bey'in acile geldiğinde şikayetini söyleyip yere yığılmasındaki sebeplerinin en önemlisi buydu." diye konuştu.
Sağbaş, "Disseksiyona, bir de sağ koronerin etkilenmesinden dolayı kalp krizi de eklenmiş. Yani hem disseksiyon vardı hem de kalbin sağ tarafını etkileyen bir kriz de vardı. Dolayısıyla ağır bir patolojiydi. Biz bunu fark ettik ve hemen bypassını da yaptık, aort disseksiyonu da anevrizmayı da düzelttik. Fakat kalp çok hırpalandığından, çok darbe yediğinden biraz dinlendirdik." ifadelerini kullandı.
İşlemlerin gece 04.00 sıralarında bittiğini ancak kalbi dinlendirip kanama kontrolü yaptıklarını belirten Sağbaş, ameliyatın 11-12 saati bulduğunu söyledi.
Sağbaş, daha önce bu türde çok disseksiyon ameliyatı yaptıklarını ancak Önder'in durumunun uzun zamandır gördüğü en komplike disseksiyonlardan biri olduğunu dile getirdi.
Çok yorgun olduklarını kaydeden Sağbaş, "Tüm konsantrasyonunuzu kaybetmeden 12 saat ameliyat yapıyorsunuz bu kolay bir şey değil." dedi.
Sağbaş, Önder'e daha önce aort damarı genişlemesi teşhisi konulduğunu, müdahale sınırında olmayan hastalığının ilaç tedavisiyle takip edildiğini anlattı.
"Hastamız gerçekten çok kritik bir pozisyonda"Önder'in hastaneye getirildiğindeki sağlık durumunu aktaran Sağbaş, "Aort mosmor, yırtılmış ve genişti. Masajla ameliyat masasına aldık, masajla kasık damarlarından kalp akciğer makinesine geçtik. Vücut dolaşımını rahatlatınca masajı bıraktık. Kalbi durmuştu." diye konuştu.
Sağbaş, ameliyatı aort cerrahisinde uzman kalabalık bir ekiple gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, "Bundan sonra ECMO, entübe ve bu şekilde yüksek doz kalbi destekleyici ilaç alan bir hastadan uzun vadeli konuşmak mümkün değil. Şu saat bu olur, bugün bu olur diye söylememiz mümkün değil. Hastamızın takibini anlık verileri değerlendirerek yapıyoruz ve ona göre tedavisini düzenliyoruz. ECMO ile birlikte bazı parametrelerde kısmi düzenlemeler gördük ama hastamız gerçekten çok kritik bir pozisyonda. Uzun vadeli de konuşmayız, sizlere bir şey dememiz mümkün değil." açıklamalarında bulundu.
Bu arada, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan, DEM Parti ve CHP'li bazı milletvekilleri ve çok sayıda ziyaretçi hastaneye gelerek Önder'in sağlık durumuna ilişkin bilgi aldı.
Çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu da hastane önünde gelişmeleri aktarmak için görev yapıyor.
Muhabir: Kaan Bozdoğan,Başak Akbulut Yazar,Mücahit Türetken
