Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho: Duygusu yüksek bir maçtı

ISTANBUL (AA) - Ülker Stadı'nda oynanan müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Portekizli teknik adam, son maçlarda takımın geriye düşmesinin sebebiyle ilgili soruyu yanıtlayarak sözlerine başladı. İronik bir cevap veren Mourinho, "Sebebi oyuna duygu katmak istememiz. Önce yenik duruma düşüyoruz, sonra kazanıyoruz. Bu sayede herkes her duyguyu yaşamış oluyor. İlk golü yemeyi bilerek yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Avrupa maçlarının ardından Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın ligdeki karşılaşmalar öncesinde dinlenme süresiyle ilgili konuşan Mourinho, "Avrupa Ligi'nde bir sonraki turda ikinci ayak oynandığı zaman, onlar derbi öncesinde ikinci maçı evlerinde oynayacaklar, biz Belçika'da oynayacağız. Bizim maçımız İstanbul saatiyle 23.00'te onların maçı 19.00'da başlayacak." açıklamasını yaptı.

Avrupa maçının ardından ilk 11'de 6 değişikliğe gittiklerinin altını çizen Portekizli teknik adam, "Belki bu bir riskti. Avrupa maçı fiziksel olarak yorucuydu, duygusal anlamda da yoğundu. Ama bu akşam maçın başındaki hataların o maçla ilgili olduğunu düşünmüyorum. O dakikalarda oynamamız gerektiği gibi değil, stadyumun istediği gibi oynadık. Uzatmalar oynanıyorken topu tutmalısınız ve rakip topa dokunamamalı. Ama biz farklı bir şey yaptık. 11'e 9'ken risk aldık. Orada kontrolü sağlamamız gerekiyordu." diye konuştu.

Oyuncularını 2-0'dan sonraki tutumu için övdüğünü belirten Mourinho, şöyle konuştu:

"Ama üst düzey takımlar duygularını kontrol edebilmeliler. Bana göre maçın en kötü periyodu son bölümdü. Bu şekilde oynayamayız. Sanırım o sırada sakin kalan tek kişi bendim. Duygusu yüksek bir maçtı. Üst üste direkten dönen toplar oldu, sürekli savunmacı çıkarıp ofansif oyuncu aldık oyuna. Galibiyeti hak ettiğimizi düşünüyorum. Rakip için de hayal kırıklığı olmuştur. Çok zaman geçirdiler, çok sakatlık yaşadılar. Onlara gösterilen kartlar çok netti. Ghezzal, burada söyleyemeyeceğim bir şey söyledi. Ama gerçekten çok iyi bir takım, çok iyi bir teknik direktörleri var. Yaşadıkları hayal kırıklığının sebebi de mağlubiyet."

Takımın 2-0 geriye düştüğü anda endişelenip endişelenmediğiyle ilgili de konuşan Mourinho, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Endişenelecek vaktim yoktu. Çünkü kulübede tecrübeye sahip olduğunuzda sanki alacakaranlıkta gibi bir tünelin içinde gibi oluruz. O durumda sadece maçı okumanız gerekir. Ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Devre bitmeden gol atarsak aklımda bir şey vardı, 2-0 biterse başka bir şey. Hayal kırıklığına uğrama sebebim 3-2'den sonraki oyundu. Sayısal üstünlüğün olduğu çok fazla antrenman yapıyoruz. 9 kişiye karşı 3, 4 top kaybı yaptık. Fred stoper oynadı. Hayatımda ilk kez o boyda bir stoper oynattım, topu tutması için. Fred topu kapıp ileri gidiyor, sonra topu kaybediyoruz, rakip şut çekiyor. Bizler taraftar değiliz, duygusal kontrollere sahip olmamız gerekiyor. 2-0 geriye düştüğümüzdeki gibi sakin olmamız gerekiyor. Futbolda maç sırasında cennet ve cehennem yoktur. En azından maç sırasında yoktur. Şu anda bizim için cennet ama maç sırasında değildi."

Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Çaykur Rizespor ile oynadıkları maçtan sonra hakem konuşulmasına anlam veremediklerini söyledi.

Ülker Stadı'nda oynanan ve 3-2 kazandıkları maçın ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Ilıcalı, sözlerine hayatlarını kaybeden camianın önemli isimlerinden Ogün Altıparmak ve yönetim kurulu üyesi Mehmet Dereli'yi Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

Çok acı bir gün yaşadıklarını aktaran Ilıcalı, baş sağlığı dileyen kulüplere teşekkür etti.

Taraftardan çok etkilendiğini aktaran Ilıcalı, "Taraftarımızla ilgili söyleyeceğim tek şey var. Yine 1 hikaye daha yazdı taraftarımız. Stadımızdaki sesin her seferinde daha çok artması, Fenerbahçelilerin başarıya inanması, bunlar çok güzel şeyler. Bir kez daha insan gurur duyuyor. Stat atmosferi, 2 gol yemesine rağmen taraftarın desteği bırakmaması, takımın arkasında olması çok değerli. Futbolcularımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Maçı sonuna kadar kovalayıp çevirmeleri inancımızı daha da artırdı. Taraftarımızın futbolcuların arkasında 12. adam olması hatta 13. adam da diyebilirim, futbolcularımızın bu konuda inancın yeni bir hikayesini yazması, 2 haftada 2 tane geri dönüş, bunlar güzel şeyler." ifadelerini kullandı.

Mert Hakan Yandaş ile Samet Akaydin'in maçtan sonraki tartışmasını futbolun içinde gördüğünü dile getiren Ilıcalı, şöyle devam etti:

"Bugün hakem tartışılıyor, onu çok anlamış değilim. Hakem hocalarını dikkatle takip edeceğiz ama ne oldu diyorsanız ben bir şey bulamadım. Hakemin sürekli olarak polemik haline getirilmesini anlayamıyorum. Herhalde adet oldu. Ortada net bir şey olur, katliam olur, penaltı verilmez, yüzde yüz gol iptal edilir anlarım ama bugün ne oldu anlamış değilim. Daha önce bizim bir oyuncumuz İngilizce bir kelime kullandı maçtan atıldı Fred. Bugün aynısı oldu. Burada ne oldu anlamadım, futbolcu kendi itiraf etti. Bizimki de atıldı, demek ki her takımda atılabiliyormuş. Burada ayrıcalık olduğunu düşünmüyorum. Kırmızı kartı kendi yazmış. Başka ne oldu var mı tartışılacak bir şey? Ben öyle bir şey de görmedim ama alıştığımız bir şey. Çirkin bir açıklamayla muhatap olduk. Yabancı VAR, adalet gelmesi demektir. Adalet hataların ya da doğru kararların eşit olarak dağılmasıdır, anlatamadık belki bunu. Şimdi her hata olabilir ama adamlar yabancı, buna karşı gelmeyi anlayamıyorum. Yabancı VAR'ı isteyen tarafın, onunla ilgili açıklama yapması. Ben de geçen hafta 'Herkes istedi.' dedim. Yabancı VAR geldi, şimdi ona sataşıyorsunuz. Biz yabancı VAR üzerinde neden Türk futboluna karşı bu tip savaş açtılar anlayamadım."

Ayrıcalık istemediklerini, adalet istediklerini hatırlatan Ilıcalı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Lehimize de hata olmasın. Hata oluyorsa hatalar eşit dağılsın istiyoruz. Yabancı VAR'ı 'Biz getirdik, biz istedik, federasyonu yaptı.' demedik. Biz getirdik yabancı VAR'ı diye metni değiştirip üzerine yorum yapıyorlar. İnşallah Türk futboluna hatalarda adalet gelir, ayrıcalık olmaz. Federasyonumuza en baştan beri 'Güveniyoruz' dedik. Yabancı VAR olayı Kulüpler Birliğinde konuşulmuş, kulüplerin ortak talebi. Buradan bir şeyler çıkarmaya gerek yok."

Muhabir: Bozhan Memiş,Süha Gür