DOHA (AA) - "Yavaş sinema" akımının öncülerinden, filmleri genellikle siyah-beyaz ve epik anlatımlara sahip yönetmen Diaz, sinemada gerçeği aramanın önemini ve Gazze'de yaşanan zulme karşı neden herkesin mücadele etmesi gerektiğini AA muhabirine anlattı.
Alışılmışın dışında uzun süreli filmler çeken Diaz, gerçeği arayışını herhangi bir şekilde kısıtlamadan sürdürmek istediğini belirtti.
Lav Diaz, Gazze'de yaşanan zulme de değinerek, "Gazze'de olanlar tam bir kabus. Elbette bu konuda bir şeyler yapıyoruz ama bir noktada ortadan kaldırmamız gereken bir gidişatı var." dedi.
"Gazze'de yaşananlar gerçeklik ve insanlık adına büyük bir fiyasko"Dünyada bu konuya dair yeterli tepki olmadığını vurgulayan başarılı yönetmen, şunları kaydetti:
"Çok fazla eylem yok. Tam tersine kötülüğe destek olanlar var. Gazze'de yaşananlar gerçeklik ve insanlık adına büyük bir fiyasko. Hele hele kurbanların çoğunun çocuk olması... Bu, insanlığa yapılabilecek en büyük kötülük. Bir sürü masum genç insan ölüyor, çoğu bu dünyada hiçbir şeyleri olmadan yaşıyorlar. Ne büyük kayıp. Ne kadar büyük bir kayıp. Zalimlik bu."
Diaz, bir gün Gazze'de yaşananların hikayesini çekebileceğini söyleyerek, "Zaten yaptığım tüm işlerin bu tür zulümlere karşı olduğunu düşünüyorum. Ama mesele şu ki, insanlar savaşmaya devam ettiği sürece, asla gerçeği göremeyecekler. Gerçeği asla gizleyemezler. İnsanlık gerçek için savaşmaya devam edecek dirence sahip." diye konuştu.
"Film çekmeye devam etmek konusunda kendimi sorguladığım zamanlar oldu"Genç yaşlarda Filipinler'de gazeteci olarak çalıştığını aktaran yönetmen, şöyle devam etti:
"Hikayeleri sizler anlatacaksınız. Yeni nesil sizsiniz. Gerçeği anlatmalısınız, onu kullanarak savaşmaya devam edin. Eğer gerçeği bırakırsanız mücadele biter. Ne yaparsanız yapın gerçeğin peşini bırakmayın. Sabahları uyandığımda film çekmeye devam etmek konusunda kendimi sorguladığım zamanlar oldu. Ama hayır, hala savaşacak çok şey var, özellikle de hakikat çağında."
Diaz, her şeye rağmen umutlu olduğunun altını çizerek, "Evet umut da var. Savaşmaya, doğru olanı yapmaya devam edebiliriz ve bu tür bir atmosfer, böyle bir hava bir noktada kötü havayı aşındıracak ve yok edecektir. Devam edin, kötü olan her şey bir noktada yok olacak. Sadece o neşeli havaya sahip olun." değerlendirmesinde bulundu.
Türk sinemasına dair düşüncelerini de paylaşan usta yönetmen, "Daha önce İstanbul'a Boğaziçi Film Festivali vesilesiyle gelmiştim. Türkiye'yi gerçekten sevdim ve tekrar ziyaret etmeyi çok isterim." şeklinde konuştu.
Lav Diaz, son olarak Katar'da bir sinema etkinliği olan "Qumra 2025"e katılmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak, "Burada dostlarım var. 11 yıldır süren çok değerli bir etkinlik yapıyorlar, sinemanın sessiz kalmış hikayelerine destek oluyorlar." dedi.
Lav Diaz kimdir?Siyah beyaz epik filmleriyle tanınan ve çağdaş sinemanın sınırlarını zorlayan özgün bir sanatçı olan Filipinli yönetmen Lav Diaz, toplumsal adaletsizlik, insan ruhunun karmaşık katmanları ve kolektif hafıza gibi temaları, saatler süren filmlerinde derinlemesine işleyerek dünya sinemasında kendine özgü bir dil oluşturdu.
Filmlerinde sömürge tarihini, yerel mitleri ve bireyin varoluş mücadelesini şiirsel bir dille harmanlayan yönetmen, 2013'te "Norte, the End of History" (Tarihin Sonu) ve 2016'da "The Woman Who Left" (Giden Kadın) ile Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan ödülünü kazandı.
Minimalist yaklaşımı, uzun plan sekansları ve doğal ışık kullanımıyla seyirciyi içine çeken Diaz, aynı zamanda müzik ve edebiyatla beslenen çok katmanlı bir anlatı sunuyor.
Çalışmaları, Cannes ve Berlin gibi festivallerde de geniş yankı uyandıran Diaz, evrensel insani meselelere yerel bir perspektiften dikkati çekiyor.
Muhabir: Salih Şeref,Batuhan Parin