İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) öncülüğünde gerçekleştirilen, Anadolu Ajansının da Global İletişim Ortağı olduğu TEKNOFEST, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bugün kapılarını açtı.
TEKNOFEST'te ilk kez 2 bin 500 metrekarelik "akıllı ahır" konsepti içinde Türkiye'nin tarım teknolojileri geliştiren öncü firmaları ve start-upları da yer aldı.
Tarım Teknolojileri Kümelenmesinin (TÜME) "Gıdada Tam Bağımsız Türkiye" sloganıyla başlattığı bu dönüşümle, tarımsal teknolojilerde ve gıda güvenliğinde adaletin tesis edilmesi, gıdada sürdürülebilirliğin sağlanması ve tüm bunların TEKNOFEST gençliğine tarım ve hayvancılığı sevdirerek yapılması amaçlandı.
Akıllı ahırların içinde hiç koku olmazken tek tuşla inek sağmadan gübre temizliğine, buzağı emzirmeden tropikal meyve hasat sistemlerine kadar pek çok unsurun hızla ve kolayca yapılmasını sağlayan teknolojiler tanıtıldı.
"Amacımız efektif tarım yollarını anlatmak"
TÜME Direktörü Ali Oğuz, AA muhabirine, burada tarımın teknolojik imkanlarla daha elverişli ortamlarda, daha sevecen, rahat ve güzel şekilde yapılarak gençlerin bu sektöre yönelmesini sağlayan çalışmaları yapmayı amaçladıklarını söyledi.
Fotoğraf: Muhammed Furkan Dursun/AA
Bu konuda çalışma yapan insanları bir araya getirerek teknolojik ortamları artırdıklarını belirten Oğuz, "Bu alanda yaklaşık 70 hayvanın sadece bir kişiyle sağılması, beslenmesi ve yönetilmesini sağlayan tüm imkanlar sunulmakta. Görmüş olduğunuz ahır, sera ahırımız. Otomatik havalandırma sistemi var. Kompost altlığımız var. Otomatik sağım robotumuz var. Bu alanda bir hayvan kendi başına 24 saatini sadece bir insan sayesinde yönetebilir. Pandemi döneminde gıda arzındaki tedarik zincirinin sıkıntılarını yaşadık. Amacımız ülkenin milli bir üretim çerçevesinde tarımı nasıl efektif şekilde yapabileceğinin yollarını anlatmak." dedi.
Start-up geliştirmek için kümeleşme
Oğuz, burada akademi, özel sektör ve işin pratiğini yapan çiftçinin yeni start-up'lar geliştirmeleri için bir kümeleşme modeli oluşturduklarına işaret ederek, kendilerinin de onlara destek olduğunu söyledi.
Otonom süt sağma robotunun da bir start-up ile başladığı bilgisini veren Oğuz, şöyle devam etti:
"Türkiye artık yeşil yakayı tanımak zorunda. Çünkü bizim milli tarıma ihtiyacımız var. Biz yeni bir kompozisyon oluşturuyoruz. Bu kompozisyonda beyaz yakalıları yeşil yakaya çevirmeye çalışıyoruz. Bu ne demek? Üniversite okumuş, İstanbul'da veya herhangi bir büyük şehirde çalışan bir genci, yöneticiyi, şu an görmüş olduğunuz TÜME sayesinde bu ahırları ve bu yapıyı göstererek herhangi bir şekilde sıkıntı yaşamadan, kendini sosyal ortamdan çıkarmadan sağım yapabileceği, süt ve et üretebileceği bir model ortaya koyuyoruz. Bununla alakalı da kendince bu sektörün doğru olduğunu, Türkiye'nin ihtiyacı olan modeli geliştirmeye çalışan altyapıların bulunduğunu tanıtarak bu insanları tarım ve hayvancılığa yönlendirmeye çalışıyoruz. Buraya gelen küçük bir gencin tarımı sevmesi için güzel oyunlarımız var. Gelecekler, burada oyunlarını oynayacaklar. Yan tarafta Türkiye'nin yaklaşık 18 hayvan ırkını tanıyacaklar ve burada bu hayvanlara nasıl bakıldığını, nasıl beslendiğini görecekler."
"Daha az su ve alanda daha çok verim sağlanacak"
Oğuz, otomatik hasat makineleri olduğunu belirterek, bu makinenin hasat dönemi öncesinde bitkide olan hastalığı kendilerine raporladığını, ardından tedavisini ve ilaçlamasını yaptığını ve hatta ne kadar rekolte vereceğini söyleyeceğini ifade etti.
Bunlar sayesinde gelecekte neyin eksik, neyin fazla olduğunu, süreci nasıl yürütebileceklerini öngöreceklerini dile getiren Oğuz, şunları kaydetti:
"Buradaki hayvanların üst seviye genetik çalışmaları yapıldı. Türkiye'nin ortalama yılda 2 ton süt aldığı bir hayvandan biz 12 ton alıyoruz. Bu ne demek? İklim değişikliği herkesi etkiliyor, dolayısıyla biz de daha az yemle, daha fazla hayvana bakarak, daha fazla ürün elde etmeye çalışıyoruz. Daha az su kullanarak, daha dar alanda, daha çok ürün üreterek Türkiye'ye fayda sağlamaya çalışıyoruz. Buradan üniversitedeki arkadaşlarımıza, gençlerimize, ilkokul seviyesindeki kardeşlerimize tavsiyemiz şu, tarım ve hayvancılık hep ötekileştirilmiş, hep kötü görünmüş. Bu sektör teknoloji kullanılarak daha ileri seviyeye taşındı, tarım ve hayvancılık gençler sayesinde büyütülebilir. Daha az hayvan, daha fazla üretim. Türkiye gıda arzında iyi bir noktaya gelecek. Bunu da biz burada gençlere anlatmaya çalışıyoruz. Herkesi buraya davet ediyoruz."
Otonom ve akıllı sistemler tanıtıldıToplam 2 bin 500 metrekarelik "akıllı ahır" konseptiyle Türkiye'nin tarım teknolojilerini geliştiren öncü firmaları ve start-uplarını barındıran TÜME, alanda tasarımların yanı sıra modern ve teknolojik hayvancılıktan kesitler de sundu.
Bu kapsamda, otonom inek sağım robotu, yem itme, buzağı ve kuzu besleme sistemleri, yem merkezleri, tarla hasat ve çapalama sistemleri gibi otonom araçlar etkinlikte vitrine çıkarıldı.
Alanda, hayvancılıkta kızgınlık takip ve geviş sayımı ile veri toplama, süt ölçme, toplama, takip ve analiz, gübre yönetimi ve sıfır atık sistemleri ile embriyo transferi ve sperma, bakteri ve maya içerikli enzim geliştirme, yeni nesil sağlıklı beslenme teknolojileri gibi alanlara kadar birçok ürünler sergilendi.
Muhabir: Zeynep Duyar