İdmansız ve özgüvenli çıkılan halı saha maçları işgücünü de baltalıyor
GAZIANTEP (AA) - Sanko Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Mehmet Cenk Cankuş, AA muhabirine, spor ve eğlence için yapılan halı saha maçlarının ciddi yaralanmalarla sonuçlanabildiğini söyledi.
Halı sahaların insanların deşarj olması için zevkli bir ortam sağlamasına rağmen ciddi sakatlıklara da yol açabildiğini belirten Cankuş, "Bu nedenle halı sahalar, her zaman dikkat edilmesi gereken alanlar. Sakatlıklar genelde ayak bileği yaralanmaları, diz, ön çapraz bağ ve menüsküste olabiliyor. Zaman zaman daha ciddi olan parçalı kırıklarla da karşılaşabiliyoruz. Bu yüzden halı sahalarda spor yapan insanların, halı saha dışında da koşu ve egzersiz gibi yöntemlerle kendilerini halı sahaya hazırlamaları lazım. Gerekli esneklik ve çevikliği kazanmaları için bu şart. Ayrıca çok yağmurlu ve soğuk havalarda daha dikkatli olmaları ve daha iddiasız maçlar yapmalarını tavsiye ediyorum." ifadelerini kullandı.
Cankuş, vatandaşların halı saha maçlarını çok fazla ciddiye alabildiğini dile getirerek, "Sakatlıklar artabiliyor. Yaşanan sakatlanmaların fazla iddialı oynamaktan ve fazla iddialı maçlar yapmaktan olduğunu düşünüyorum." dedi.
Yaralanmaların ciddi iş gücü kaybına da yol açabileceğine dikkati çeken Cankuş, "Parçalı kırıklar en az 3 aydan başlıyor. Ön çapraz bağ yaralanması bizim özel tekniğimizle yapıldığında 1 ay sonra işe dönmeyi sağlar. Menüsküs yaralanmaları ve ayak bileği yaralanmaları yine 2 hafta sürer. İş gücü kaybı noktasında gerçekten çok önemli. Kafa ya da göz yaralanmaları daha ciddi problemlere sebebiyet verebiliyor." diye konuştu.
"Halı sahayı sadece ter atmak için görün"Gaziantep Şehir Hastanesi Spor Hekimi İbrahim Dündar ise Türkiye'de halı saha maçı yapan kişilerin kendilerini Messi ya da Ronaldo gibi hissettiklerini ifade etti.
Halı sahada maç yapanların profesyonel olmadıkları için gerekli prosedürlere de uymadıklarına vurgu yapan Dündar, "Sporda belli bir programda ilerlemek gerekiyor. Haftada ya da 2-3 haftada yapılan halı saha maçlarında sadece ter atmak olur, bu yüzden sakatlık ve spor yaralanması çokça olur. Bu şekilde halı sahaya gidince spor geçmişim var diye düşünmek uygun değil, bu şekildeki özgüven spor yaralanmalarına sebep olmakta." şeklinde konuştu.
Gerekli kurallar uygulandığında daha az yaralanmanın görüldüğünü ifade eden Dündar, 20-25 dakika ısınma hareketlerinin ardından maça çıkılması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Haftada bir egzersiz yapmakla ya da '5-10 yıldır halı sahaya gidiyorum' demekle bu işlerin riski azaltılmıyor. İnsanlar sahaya çıktığında kendini profesyonel futbolcu gibi görebiliyor. Bu özgüven yaralanmaların riskini arttırıyor. Kişinin sportif, kuvvet, denge durumuna bakmamız gerekiyor. Haftada bir egzersiz uygun değildir. Haftada 3 gün 150 dakika egzersiz yaparsa spor alışkanlığı vardır diyebiliriz ama haftada ya da iki haftada bir yapılan ve aşırı özgüvenli davranıldığında spor yaralanmaları çok karşımıza çıkıyor."
Muhabir: Adsız Günebakan