VIYANA (AA) - İran'ın tüm işbirliğini askıya aldığı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), olası nükleer müzakerelere dönülmesinde kilit önem taşıyor.
UAEA Yönetim Kurulunun, İran'ın "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan (NPT) doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini" belirten kararı onaylamasından bir gün sonra 13 Haziran'da NPT'ye taraf olmayan İsrail, İran'a yönelik saldırılarına başladı. İran'da bu saldırılara karşılık vermesiyle iki ülke arasında çatışmalar yaşandı.
ABD'nin de nükleer tesislere saldırıya İsrail'in yanında dahil olmasından bir gün sonra bu ülkenin başkanı Donald Trump, Tel Aviv ile Tahran arasında ateşkes ilan edildiğini duyurdu.
Ateşkesten sonra ise soruna kalıcı çözüm bulmak adına İran'ın nükleer programına dair müzakerelerin başlaması gündeme geldi.
Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, ABD basınına verdiği demeçte, Washington'un "kapsamlı bir barış anlaşması" aradığını ve tüm önerilerinin İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemek için tasarlandığını söyledi.
Olası bir anlaşmanın ön koşulu olarak ABD, İran'ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini belirtirken, Tahran, nükleer enerjinin askeri amaçlı kullanımını hiçbir zaman hedeflemediklerini, nükleer programlarının barışçıl olduğunu vurguluyor.
Öte yandan İran'ın nükleer silah edinmemesinin teminatı, UAEA denetimlerden geçiyor, bu durumda da UAEA ilgili denetimleri yapacak olan tek uluslararası kurum konumunda bulunuyor.
NPT'nin 3. maddesi uyarınca İran'ın, nükleer enerjiyi sadece barışçıl amaçlarla kullandığının teyit edilmesi için UAEA ile işbirliği yapması dolayısıyla Ajansın müfettişlerinin denetim görevlerini ifa etmelerine izin vermesi gerekiyor.
İran, UAEA'yı İsrail'in saldırılarından sorumlu tutuyorİran yönetimi, İsrail'in saldırılarına UAEA Yönetim Kurulu'nun 12 Haziran'daki kararının zemin hazırladığını belirtiyor.
İran, UAEA'yı, İran'daki nükleer tesislere ve ilgili bilim insanlarına dair İsrail'e istihbarat sağlamakla suçluyor.
İranlı yetkililer, İsrail ve ABD'nin nükleer tesislere yönelik saldırılarını kınamayan ve saldırıları meşrulaştırmakla suçladıkları UAEA Başkanı Rafael Grossi'yi, Tel Aviv yönetiminin eylemlerine destek vermek ve İran’ın ulusal güvenliğine karşı ağır ihanetlerde bulunmakla suçlamaya devam ediyor.
İran Meclisi'nde 25 Haziran'da "İsrail ve ABD'nin son saldırılarına ve UAEA'nın bu saldırıları kınamamasına karşı Ajans ile tüm işbirliğini askıya almasını zorunlu kılan" yasa tasarısını ezici bir çoğunlukla onayladı. Yasaları onay makamı Anayasayı Koruyucular Konseyi de 26 Haziran'da Meclis'te kabul edilen yasayı onayladı.
Yasaya göre ülkeye UAEA müfettişlerinin girişi engellenecek ve nükleer faaliyetlere ilişkin herhangi bir rapor UAEA'ya sunulmayacak. Özellikle İranlı üst düzey yetkililer tarafından "casus" olarak nitelendirilen UAEA Başkanı Grossi ile herhangi bir işbirliği yapılması da yasaklandı.
Yasa, 1969 Viyana Sözleşmesi’nin 60. maddesi uyarınca iki koşul sağlanana kadar yürürlükte kalacak.
Bunlardan biri "Güvenlik Güvencesi". Buna göre, İran’ın egemenliği, toprak bütünlüğü, nükleer tesisleri ve bilim insanlarının güvenliği uluslararası güvence altına alınması. Diğeri de "Hak Güvencesi". Buna göre İran’ın NPT’nin 4. maddesi kapsamındaki uranyum zenginleştirme hakkına tam saygı gösterilmesi.
İran: UAEA Başkanı Grossi bundan sonra ülkeye giremezİran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Başdanışmanı ve eski Meclis Başkanı Ali Laricani, X hesabından paylaştığı mesajında, "Savaş bitince Grossi'nin hesabını göreceğiz." ifadelerini kullandı.
İran ayrıca Grossi’nin bundan sonra ülkeye girişine izin verilmeyeceğini duyurdu.
Suçlamaları reddeden UAEA, İran'ı NPT'den doğan sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyorUAEA Başkanı Grossi, suçlamaları reddederken, UAEA ile işbirliğini askıya alan yasaya ilişkin, İran'ın NPT'ye taraf olarak Ajans ile işbirliği yapma zorunluluğunun bulunduğunu vurguladı.
Grossi, İran'ın nükleer programıyla ilgili meselenin askeri saldırılarla çözülemeyeceğini dile getirirken, Tahran'ın sistematik olarak nükleer silaha sahip olma stratejisi içerisinde olduğuna dair ellerinde bir kanıtın bulunmadığını yineledi.
Nükleer müzakereye ilişkin olası anlaşmaya UAEA'nın da bir noktada dahil olmak zorunda kalacağını ifade eden Grossi, Ajans müfettişlerinin tesislere geri dönüp çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğine dikkati çekti.
İran'a UAEA ile işbirliği yapma çağrıları yapılıyorABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran’da UAEA’nın “kritik doğrulama ve izleme çabalarını” desteklediklerini belirterek, , “İran'ın UAEA Başkanı Grossi'nin tutuklanması ve infaz edilmesi yönündeki çağrıları kabul edilemezdir ve kınanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Rubio, Grossi ve UAEA’nın çalışmalarını takdir ettiklerini vurgulayarak, İran'a UAEA personelinin güvenliğini ve emniyetini sağlama çağrısı yaptı.
Öte yandan Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Trump, Tahran yönetiminin mevcut nükleer kapasitesini endişe verici seviyede zenginleştirmesi durumunda İran’a yeniden saldırıp saldırmayacakları sorusuna "Kesinlikle." yanıtını verdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran'ın UAEA ile işbirliğini durdurma yönündeki kararına dair "İran'ın UAEA ile işbirliğini sürdürmesinden yanayız. İran liderinin (Ali Hamaney), nükleer silah oluşturma planlarının olmayacağı yönünde defalarca yaptığı açıklamalarına değer verilmesinden yanayız. Bu konuda özel bir fetva, İslam Cumhuriyeti'nde en üst düzeyde önem verildiği dini bir belge var." ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise yaptığı açıklamada, "UAEA denetimindeki İran nükleer tesislerinin, ABD ve İsrail'in saldırılarında hedef haline gelmesi, NTP'ye yönelik sorun yarattı, UAEA ile İran arasında sağlanan anlaşmanın uygulanması sürecine engeller oluşturdu. Saldırıların planlanmasında bilgi kaynağı olarak kullanılan ajansın doğrulama sisteminin güvenirliği sorgulanmaya başladı. ABD ve İsrail, UAEA faaliyetlerine verilen muazzam zarardan sorumlu." şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, X hesabından yaptığı paylaşımda, "İran'ın nükleer programını tarafsız bir şekilde izlemeye devam etmesi için UAEA'ya ve Başkanı Grossi'ye tam destek. Bu, meselenin diplomatik yollardan çözümü için kilit önem taşıyacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Muhabir: Salih Okuroğlu