QUDS (AA) - İsrail, iç politikada yaşanan çalkantılar eşliğinde 18 Mart sabahı ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yeniden başlattı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı rakamlara göre, İsrail'in saldırılarında üç günde yaklaşık 600 Filistinli öldü, yaklaşık bin kişi yaralandı. Kadın, çocuk ve yaşlılar hayatını kaybedenlerin yaklaşık yüzde 70'ini oluşturuyor.
İsrail üst düzey siyasi kadrosu ve güvenlik yetkilileri bu saldırıların geçmişe göre daha şiddetli olacağı tehdidini yineliyor.
İsrail toplumunun genelinde saldırıların başlamasına karşı çıkanlar, savaşın sonlanması, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin getirilmesi ya da İsrail askerlerinin emniyetini gerekçe gösteriyor.
Bunun yanı sıra İsrail toplumu içinde küçük bir azınlık, insani gerekçelerle İsrail'in Filistinlilere dayattığı işgal politikalarına ve Gazze'de yürüttüğü soykırıma karşı çıkıyor.
"Ateşkes anlaşması Netanyahu için siyasi bir başarısızlıktı"Gazze'ye yönelik saldırılara sert bir şekilde karşı çıkan İsrailli aktivist Ofer Neiman, ülkesinin 18 Mart'ta Gazze'deki ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yeniden başlatmasını AA muhabirine değerlendirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun devam eden yolsuzluk davaları, artan muhalefet gibi çeşitli nedenlerle iç politikada köşeye sıkıştığına dikkati çeken Neiman, Netanyahu'nun kendisiyle aynı fikirde olmayan üst düzey yetkililerden ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından yöneltilen savaş suçlarından kurtulmaya çalışırken bir yandan da Gazze'deki siyasi başarısızlığı ortadan kaldırmaya çalıştığının altını çizdi.
Neiman, "Ateşkes anlaşması Netanyahu için siyasi bir başarısızlıktı. Çünkü soykırımı durdurmak ve Filistinli mahkumları serbest bırakmak zorunda kaldı." diye konuştu.
Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına geçmenin daha fazla Filistinli esiri serbest bırakmak, Gazze'den tamamen çekilmek anlamına geleceğini vurgulayan Neiman, Netanyahu'nun gerilimi düşürmektense yeniden tırmandırmak istediğine dikkati çekti.
Neiman, Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump'tan destek aldığını ve Trump'ın "soykırıma devam etme konusunda yeşil ışık yaktığını" söyledi.
Ocak ayındaki ateşkes anlaşmasının Başbakan'a dayatıldığını kaydeden Neiman, Netanyahu'nun Gazze'de "yeniden vahşet uygulamanın siyasi destek getireceği görüşünde olduğunu" aktardı.
"Netanyahu, esirlerin ölmesine izin vermeye hazır"Neiman, İsrail hükümetinin Gazze'deki esirleri kurtarmak için saldırılara yeniden başladıkları iddiasına değinerek Gazze'ye İsrail'in saldırılarının başladığı Ekim 2023 ile ateşkesin sağlandığı Ocak 2025 arasında çok sayıda esirin İsrail'in bombardımanıyla öldürüldüğüne dikkati çekti.
Netanyahu'nun "esirleri önemsemediğini" değerlendiren Neiman, "İsrail toplumunda da önemli bir kesimin aslında esirleri önemsemediği" düşüncesini paylaştı.
Neiman, "Bence saldırılardaki asıl amaç Gazze'den kurtulmak, etnik temizlik yapmak." dedi.
"Birincil hedef Filistinlilerin Gazze'yi terk etmesini sağlamak"Gazze'de savaş sonrasında ne olacağına ilişkin planların aslında bir önceki ABD Başkanı Joe Biden döneminde de gündemde olduğunu aktaran Neiman, şunları kaydetti:
"Birinci hedef Filistinlilerin Gazze'yi terk etmesini sağlamak. Onları Sudan'a, Somali'ye ya da Somaliland'a göndermeye çalışıyorlar. Plan bu. Ama aynı zamanda planlı bir soykırım gerçekleşiyor."
Neiman, "tek suçlunun Netanyahu olmadığını, ana akım İsraillilerin de bu soykırıma destek verdiğini" dile getirdi.
Kalıcı bir ateşkes sağlandıktan sonra bugün sessiz kalan insanların konuşma cesareti bulacağını, fakat bunun anlamı olmayacağını söyleyen Neiman, "Eğer dünya bunu durdurmak için müdahale etmezse, zulüm devam edecek. Bu durum muhtemelen tırmanacak ve bölgenin diğer yerlerini, belki de dünyanın diğer bölgelerini etkileyecektir." ifadelerini kullandı.
Neiman, "İsrail'in etnik temizlik, apartheid ve soykırım politikalarını durdurmak için özellikle Batı'da giderek daha fazla insanın harekete geçtiğini göreceğimizi umuyorum." dedi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "insanlığa karşı işlenen suçlar" soruşturmasında aldığı yakalama kararının olumlu bir adım olduğunu belirten Neiman, dünya genelinde, hak örgütleri, avukatlar, insan hakları aktivistlerinin insanlığa karşı işlenen suçlardan ve soykırımdan hesap sormak için İsrail'e karşı giderek daha fazla hukuki çaba göstereceğini dile getirdi.
Neiman, İsrail saldırılarına karşı daha fazla insanın harekete geçmesi ve "Batılı hükümetlerin zorbalığa karşı durması" ümidini aktardı.
Sessizliğe rağmen tüm dünyada insanların İsrail'in saldırıları nedeniyle endişeli olduğunu belirten Neiman, "Dünya bunu durdurabilir." ifadesini kullandı.
Muhabir: Faruk Hanedar