İstanbul'un köy hayatı süren mahallelerinde stresten uzak organik yaşam

İstanbul'un köy hayatı süren mahallelerinde stresten uzak organik yaşam

GÜNDEM 19.11.2025 14:13:47 38 0
İstanbul

İSTANBUL (AA) - Anadolu Ajansının, çiftçilik, hayvancılık ve arıcılık gibi faaliyetlerin sürdürüldüğü İstanbul'un köy hayatına ilişkin hazırladığı dosya haberin ikinci bölümünde Akbaba Mahallesi'ndeki gündelik yaşamın doğallığı ve arıcılık faaliyeti ele alındı.

Adını, Fatih Sultan Mehmet'in danışmanlarından Akbaba Sultan'ın İstanbul'un fethinden sonra yerleştiği yer olmasından aldığı rivayet edilen Akbaba Mahallesi sakinleri, kent merkezinde yaşayanların hayal ettiği müstakil evlerinde, köy hayatını sürdürüyor.

Akbaba Sultan'ın türbesinin de bulunması nedeniyle sık ziyaret edilen mahallede, çoğu kişi evinin bahçesinde kendine yetecek kadar sebze ve meyve yetiştiriyor.

Mahallenin etrafının ormanla çevrili olmasının sağladığı avantajı kullanan çoğu kişi ise uzun yıllardır süregelen arıcılıkla ilgileniyor, kestane ağaçlarının arasına yerleştirdikleri kovanlarda ünlü "Beykoz balı" üretiyor.

İlkbaharın sonunda hasat ettikleri balı tüketiciyle buluşturan arıcılar, sonbaharda ise arıları kış uykusuna hazırlamak için son düzenlemeleri yapıyor.

Koruyucu ekipman giyerek kovanları duman yardımıyla açan arıcılar, petekleri, kolonileri, ana ve işçi arıları kontrol ediyor, herhangi bir hastalık olup olmadığını tespit ederek sağlıklı bir sezon için gerekli önlemi alıyor.

Erken yaşlarda arıcılığı öğrendi

AA muhabirine konuşan arıcı Alaaddin Harman, 8 yaşından beri Beykoz'da yaşadığını ve erken yaşlarda arıcılığı öğrendiğini söyledi.

Harman, mahallede 200 yılı aşkın süredir arıcılık yapıldığını belirterek, "Beykoz'da arıcılık yaygındır. Kayıtlı 500'ün üstünde arıcımız var. Buradaki bal bilinir, verimlidir. Kestane, meşe ve püren balı ünlüdür. Beykoz'umuzun balı güzeldir, nektar bakımından iyidir. Bizimki Beykoz kestane balıdır. Akbaba, Beykoz'un en eski köylerinden biridir. Tarihi de çok eskidir. Ormanlık alanı çok olduğu için arıcılığa müsait bir köydür. Ihlamur, kestane ve meşe ormanları vardır." ifadelerini kullandı.

Arıları Beykoz'un Riva bölgesindeki bal ormanında kışlattıklarını kaydeden Harman, Riva'da püren ve lavanta balı da ürettiklerini söyledi.

Harman, hasat döneminin bittiğini, çoğu arıcının kışlatma aşamasına geçtiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Kışın arının beslenme sıkıntısı yaşamaması için polenini, balını, hastalığı olup olmadığını, kovanını kontrol ediyor, arılarımızı yavaş yavaş kışa hazırlıyor, sonbahar bakımlarını yapıyoruz. Artık arılar uyuyacak. Arılar şubatta uyanır, çalışmaya başlar, yavru üretir. Mayıs ayının sonuna doğru yeni bir bal sezonu bizi bekliyor. Temmuzda balı süzeceğiz."

Akbaba bir zamanlar bastonlarıyla ünlüydü

Burada, 66 yıldır yaşayan arıcı Kemal Yılmaz, Akbaba'nın orman bölgesi olduğu için geçmişte bastonlarıyla da nam saldığını, şimdilerde ise arıcılığın daha çok rağbet gördüğünü anlattı.

Mahallenin etrafındaki ormanda yetişen kestane, endemik bitkiler, ballı baba, fındık püskülü, yayla çiçekleri sayesinde arıcılığın yaygın olduğunu ifade eden Yılmaz, Akbaba'da fındık ve muşmulanın da yetiştiğini söyledi.

Yılmaz, mahallelinin ormanda kestane, mantar, kızılcık, böğürtlen ve diken ucu denen bitkileri topladığını belirterek, "Köyümü seviyorum, başka yerde yaşayamam. Doğanın içinde, yemyeşil yer. Buradan daha güzel bir yer yok ki. Betonların içinde yaşıyorlar adı İstanbul, burası da İstanbul ama bir köyü. Hafta sonları çok gelen oluyor, hastanız olsa yetiştiremezseniz o derece trafik oluyor." şeklinde konuştu.

"Her şeyimiz doğal, ormanın, köyü içine aldığı bir yer"

Doğma büyüme Akbabalı olan Murat Ünlü ise mahallede içinden küçük bir dere geçen geniş bahçeli bir evde yaşıyor.

Domates, biber, fasulye gibi çoğu köylünün bahçesinde bulunan sebzelerin yanı sıra ata tohumu ve "burada olmaz" denilen ürünleri de yetiştiren Ünlü, mahallesini "Akbaba, dünyadaki cennet. Olay olmayan, sakin, herkesin geldiğinde gıptayla baktığı bir yer. Gürültü, patırtı olmaz, herkes birbirini tanır. Suyumuz kendi suyumuzdur, her şeyimiz doğal, ormanın köyü içine aldığı bir yer." diye tanımladı.

Ünlü, doğal sirkeler yaptığını ve bir serası da olduğunu belirterek, "Seramda köyün eski tohumlarını yetiştiriyorum, buralara dikiyorum. Dışarıdan buraya uygun olan Türkiye'de bulunmayan ürünleri de serada dikiyorum. Bazen oluyor bazen olmuyor, deneyip üretmeye çalışıyorum. Arılarım var. Kendi üretimimi kendim yapıyorum." şeklinde konuştu.

"Deli Osman suyunu içen bir daha buradan ayrılamaz"

Evindeki huzuru şehir merkezinde bulamayacağını dile getiren Ünlü, şöyle devam etti:

"Bir insan işten sonra saat 17.00 gibi eşofmanını giyip 'Ben bir ormanı dolaşayım.' dese gezebilir, kimse de 'Niye buraları dolaşıyorsun?' demez. Hem spor hem de sağlık için mükemmel bir yer. Akbaba'yı dolaşmaya gruplar geliyor. Temiz hava almak isteyen buraya geliyor. Buraya gelen arkadaşlarım ayrılmak istemiyor. Suyumuz bile çok farklı. Buranın suyuna 'Deli Osman' suyu derler. Deli Osman suyunu içen bir daha buradan ayrılamaz. Burayı gören 'Cennette yaşıyorsunuz.' diyor. Önceden görüştüğüm arkadaşlarım vardı, nerede yaşadığımı sorduklarında 'Cennetteyim.' diyordum. Bir gün burayı gördüler ve çok memnun kaldılar."

Muhabir: Başak Akbulut Yazar

Haber Kaynak : Anadolu Ajansı

İstanbul'da 13 yılda 924 bin 943 bağımsız bölüm dönüştürüldü

Teknoloji devlerinin yükselişi "tekno-feodalizm" tartışmalarını alevlendirdi

"Sürdürülebilir turizm" için hayata geçirilen kampanyayla otellerde su tasarrufu sağlanacak

Irak’ta hükümet kurma yarışı ve ülkeyi bekleyen senaryolar

Osmaniye'deki Kastabala Antik Kenti'nde 5 mask kabartması daha bulundu

Sındırgı'da hasarlı yapıların yıkımı sürüyor

⁠FIFA 2026 Dünya Kupası yolunda Türkiye'nin rakibi yarın belli oluyor

1. Lig'de 13 haftada 13 takım "hoca" değiştirdi

ABD'de Epstein dosyalarının kamuoyuna açıklanmasında "sansür ve kısıtlamalar olabileceği" ihtimali gündemde

SPK Teşkilat Yönetmeliği değişti

Bakan Yerlikaya: 2026 genel atamasında personelimize zorunlu ikinci şark tebligatı yapılmayacak

Bakan Tekin: (Öğretmen atamaları) 24 Kasım'da arkadaşlarımız görev yerlerini öğrenmiş olacak

Babasıyla aynı hastalığa yakalanan kadın akciğer kanserini erken teşhisle yendi

Her vatandaş gönüllü gıda denetçisi olabilecek

Bakan Uraloğlu: Hızlı tren fabrikamızı Eylül 2026'da tamamlamayı hedefliyoruz

Gazze'de çadırlarını su basan Filistinliler, tehlikeli olsa da Sarı Hat yakınındaki binalara sığınıyor

Zonguldak'ta fırtına nedeniyle batan gemideki mürettebatın ismi anıtta yaşatılacak

Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında "koruyucu aile" işbirliği

Fatih'teki zehirlenme olaylarına ilişkin gözaltındaki 7 zanlı adliyede

Emekli pilot resim tutkusunu emekliliğinde de sürdürüyor

İkinci baharlarında belediyeden aldıkları destekle besici oldular

Tuval gibi kullandığı camı sabırla işleyip sanat eserine dönüştürüyor

"Eyes of Gaza" belgeseli, Filistinli gazetecilerin mücadelesini anlatıyor

İstanbul'un köy hayatı süren mahallelerinde stresten uzak organik yaşam

Tokat'ta doğal taşlar kadınların elinde hediyelik eşyaya dönüşüyor

İlklerin şehri Uşak tarihi ve kültürüyle ilgi odağı oluyor

Konya'da Selçuklu kalesinin topuzları gün yüzüne çıkarıldı

Göçerlerin yaylalardan kışlaklara yolculuğu sürüyor

Bilim dünyası, aşırı işlenmiş gıdaların tüm organlara zarar verdiğini ortaya koydu

Tren hattındaki transferle organ nakline yetiştirilen hastadan makinistlere "hayat" teşekkürü

Yükleniyor

YAZARLAR