İSTANBUL (AA) - İTÜ Öğretim Üyesi Prof Dr. Çoğulu, 2008'de Batı müziğinin temel enstrümanı gitarın klavyesi üzerinde, gitar yapımcıları Rene François Lacote ve Walter Vogt'tan ilham alarak Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği seslerini de veren bir model tasarladı.
İTÜ Dr. Erol Uçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi'nde bilimsel çalışma olarak kabul edilen projeyi, 2021'de arkadaşı Süleyman Hakan Görener ile İTÜ Arı Teknokent'te kurdukları şirkette geliştiren Çoğulu, "ayarlanabilir mikrotonal gitarı" müzik camiasının kullanımına sundu.
İTÜ Çalgı Yapımı Bölümü mezunu Barış Cem Arısoy'un dahil olduğu ekip, Üsküdar'daki bir atölyede klasik, akustik, elektro, bas gitar, ukulele, buzuki, bağlama ve çeşitli özel enstrümanlar için ayarlanabilir mikrotonal klavye ve saplar, talep üzerine de sıfırdan ayarlanabilir mikrotonal elektrogitar üretmeye başladı.
AA ekibi, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın birçok noktasındaki müzisyenin ellerinde hayat bulan mikrotonal gitarların üretildiği atölyeyi görüntüleyerek, Prof. Dr. Çoğulu'nun çaldığı mikrotonal gitardan çıkan melodileri kayda aldı.
Tolgahan Çoğulu, 2008 yılında gitarla Türk Müziği makamlarının seslerini çalma ihtiyacı hissettiğini, bu konunun tüm gitaristlerde tartışma konusu olduğunu söyledi.
Çaldıkları gitarların tınısını koruyarak üzerinde nasıl değişiklikler yapılacağına dair araştırmalar yaptığını dile getiren Çoğulu, üniversiteden araştırma desteği alarak hareketli perdeli gitar tasarlayıp adını "ayarlanabilir mikrotonal gitar" koyduğunu anlattı.
Çoğulu, gitarların parmakla basılan klavye adlı yerindeki her telin altında kanal olduğunu, tasarladığı gitardaki kanalın perdelerinin istenilen yere oynatabildiğini belirtti.
Bağlama ve tamburda Türk Halk Müziği ve makam müziğinin olmazsa olmaz mikrotonları olduğunu aktaran Çoğulu, "Klasik Batı müziği, tambur ve bağlamadaki mikrotonlara ihtiyaç duymuyor çünkü onların topraklarında türküler, uzun havalar, saz semaileri, Tanburi Cemil Beyler, Aşık Veyseller yok. Bizim topraklarımızdaki çalgılarımız bu sesler üzerine kuruldu. Gitar, dünyanın en popüler enstrümanı. Bu inovasyonu gitarda yaptığınızda insanlar Aşık Veysel'e Tanburi Cemil Bey'e, Neşet Ertaş'a ilgi duyuyor." diye konuştu.
Çoğulu, konser vermeye gittiği ülkelerde, Aşık Veysel ile mikrotonal gitarla öğrenmiş insanlarla karşılaştığını belirterek, mikrotonal gitarın müzik dünyasında köprü görevi gördüğünü ifade etti.
Dünyada gitar ile piyanonun kendi kendine yeten çok sesli çalgılar olduğunu anlatan Çoğulu, "Bizim mikrotonal gitarımız çok sesli bir enstrüman ama bir yandan da bizi limitlemiyor. Batı müziği sizi bir oktavda 12 sese limitliyor, 'sesler budur' diyor. Bizim müziğimizi düşündüğümüzde bağlama ile tamburda öyle bir limit yok, daha fazla ses var. Mikrotonal gitar ise sonsuz bir çokseslilik sunuyor, tüm perdeleri oynatılıyor, klasik Batı müziğini aşıyor. Bu yüzden de dünyada büyük bir ilgi görüyor çünkü klasik Batı müziği şu anda tıkandı, yeni şeyler aranıyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Prof. Dr. Çoğulu, klasik gitar çalan kişilerin mikrotonal gitarı rahatlıkla çalabildiğini dile getirerek, İTÜ'deki derslerinde ortaokul öğrencilerinin daha 3. aydan itibaren bağlama ve tamburdaki perdeleri basmayı öğrenerek, kendilerini sadece Batı dünyası müziğiyle kısıtlamadığını anlattı.
Mikrotonal gitarın, Türk müziğinde olmazsa olmaz denilen sesleri gitar sesiyle verebildiğini kaydeden Çoğulu, "Normal gitar bu sesleri veremiyor. Böylelikle dünyanın farklı ülkelerinde olduğu gibi kendi müziğinizi asimile etmemiş oluyorsunuz. Ya da bunun başka bir anlamı, batılılaştırmış oluyorsunuz." dedi.
"Hem orijinallik çıkıyor hem de özünüzü bozmamış oluyorsunuz"
Çoğulu, her ülkenin kendi kültürüne ait müziği olduğunu, gitarın da sadece Batı müziği tınıları taşıması nedeniyle girdiği ülkelerdeki kültürel tınılarını sildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu konu müzisyenlerin her zaman, 'Klasik Batı müziğinin bize verdiği sesler üzerinden mi gideceğiz, yoksa kendi değerlerimizi koruyup kendimize özgün çokseslilik peşinde miyiz?' diye tartıştığı bir konudur. Siz Aşık Veysel'in müziğini tamamıyla gitarda, Batı sesleriyle çalabilirsiniz ki çalınıyor. Ben bunu eleştirmiyorum, bazılarını zevkle dinliyorum ama Aşık Veysel'i, Aşık Veysel'in sesiyle çaldığınızda onun müziğini bozmamış oluyorsunuz. Mikrotonal gitarda, Batı müziğinde örneği olmayan bazı armoniler, akortlar çıkmaya başlıyor. Yani hem orijinallik çıkıyor hem de siz özünüzü bozmamış oluyorsunuz."
Atölyede, gitarlara mikrotonal perde takma işleminin birkaç hafta, sipariş üzerine sıfırdan mikrotonal elektrogitarın yapımının ise 2-3 aya kadar sürdüğünü bildiren Çoğulu, "ABD, Brezilya, Japonya, Avrupa'daki hemen hemen bütün ülkeler, Orta Doğu'daki ülkeler dahil 30'dan fazla ülkeye gitarımızı gönderdik. Bu gitarla 39 farklı ülke gezdim. İnsanlar bu gitarı çok farklı müzik türlerinde kullanıyor, Türk müziği, Arap, İran, Fars, Hint müziğine ilgi duyuyor, çalmaya çalışıyorlar." diye konuştu.
Prof. Dr. Çoğulu, Mor ve Ötesi grubundan Harun Tekin, Serhan Yasdıman, Salih Korkut Peker ve Mutlu Torun'a mikrotonal gitar ürettiklerini söyleyerek, "Avustralyalı Rock Grubu King Gizzard & The Lizard Wizard dünya turnesine bizim gitarımızla çıktı. Şu anda turnedeki bütün konserlerinde bizim gitarımızı çalıyor." dedi.
Muhabir: Başak Akbulut Yazar