Küllüoba'da bulunan tohum ve bitki kalıntıları, ölü gömme ritüelini ortaya koydu

Küllüoba'da bulunan tohum ve bitki kalıntıları, ölü gömme ritüelini ortaya koydu

KÜLTÜR-SANAT 22.10.2025 13:25:27 26 0
Küllüoba

ESKİŞEHİR (AA) - Milattan önce 3200-1950 yılları arasında kesintisiz yerleşik hayat sürülen bölgenin tarihinin gün ışığına çıkarılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinler doğrultusunda Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki başkanlığında çalışmalar sürüyor.

Kazı ekibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Eskişehir Ticaret Odası, Eskişehir Sanayi Odası ve sponsor firmanın destekleriyle Tunç Çağı'nın izlerini arıyor.

Bu yıl mezarlık alanında yapılan kazılarda bitki ve tohum kalıntıları bulundu. Böylece Küllüoba'da geçmişte buğday, karaburçak, mercimek ve bezelye tohumları ile yabani bitkilerin defin işleminde kullanıldığı belirlendi.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, AA muhabirine, "Geleceğe Miras" projesi kapsamında devam eden kazıları, hem mezarlıkta hem de yapıların bulunduğu alanda sürdürdüklerini söyledi.

Höyükteki mezarlık alanında ilginç veriler bulunduğunu kaydeden Türkteki, şöyle konuştu:

"Daha önceki senelerde benzer bulgular ele geçirilmişti hatta öncesinde Anadolu'da başka yerleşmelerden de biliyoruz. Küllüoba'da bu sene özellikle bazı çömlek mezarlar içerisinde çok net bir şekilde, bazen kerpiç sandukalar içerisinde çeşitli bitki ritüellerinin yapıldığına dair izler bulduk. Özellikle buğday ve arpa türleri bunlar içerisinde yer alıyor. Hem gernik buğdayını hem siyezi, hem ekmeklik, makarnalık 'durum' buğdayını sayabiliriz. Bunlar özellikle mezarlar üzerinde sanki serpiliyormuş gibi görünüyor. Mezarlar içerisinde zaman zaman ele geçti."

Türkteki, mezarların içinde mercimek, bezelye, karaburçak gibi baklagillerin kalıntılarını tespit ettiklerini belirterek, "Mezarların içinde baklagillerin bulunması bize bir ritüelin olduğunu gösteriyor. Önceki senelerdekinden farkı, bu seneki örneklerin çoğunda çok iri parçaları tespit ettik. Bu iri taneler aslında bunların tohumluk olarak saklanmış olduğunu ve ölü gömme ritüeli esnasında mezarlara bırakıldığını gösteriyor. Aslında her tohum bir yeni başlangıç. Bunun bir sembolik anlamı da olmalı. Ölüm bir son gibi değil, başka yeni bir başlangıç gibi algılanıyor." ifadelerini kullandı.

Anadolu'nun farklı yerlerinde aynı döneme ait örnekler olduğuna dikkati çeken Türkteki, bu tohum kalıntıları üzerinde arkeobotanik uzmanlarının çalıştığını kaydetti.

"Tarım toplumlarında bu tip ritüellerin olmasını çok doğal karşılamak gerekir"

Prof. Dr. Murat Türkteki, höyükteki mezarlık alanının 5 bin 200 yıl öncesine tarihlendiğini dile getirerek, bu mezarlık alanının 300 yıl kullanıldığını belirlediklerini söyledi.

Mezarlıkta 160'tan fazla bireye ait izler tespit ettiklerini anlatan Türkteki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tunç Çağı toplulukları tarım toplumuydu. Tarım ağırlıklı yaşamlarını sürdürüyorlardı. Tarım toplumlarında bu tip ritüellerin olmasını çok doğal karşılamak gerekir. Bununla bağlantılı bir süreç çünkü buğday her zaman buranın ana ürünü. Bütün ekonomik süreçte çok önemli bir rolü var. Mezarlarda olması bu anlamda da tabii ki devamlılığın göstergesi."

"Sembolik bir yas dili olarak değerlendirilebilir"

Küllüoba kazısının arkeobotanik uzmanı Abdurrahim Cavit Özcan ise tohumların mezarlara yakılarak serpilmesinin o dönem için inançsal bir anlam taşıdığını ifade etti.

Mezarlarda tahıl ve baklagillerin yanı sıra böğürtlen kalıntılarının dikkati çektiğini vurgulayan Özcan, "Böğürtlenin varlığı, çevredeki doğal bitki örtüsünün yalnızca çevresel bir unsur değil, aynı zamanda inanç, kimlik ve doğa bilinciyle iç içe geçmiş bir unsur olduğunu düşündürüyor. Bu durum, Küllüoba insanlarının ölüm ritüellerinde bile doğayla olan bağlarını sürdürdüklerine işaret etmektedir." ifadelerini kullandı.

Özcan, yabani bitkilerin de azımsanamayacak derecede görüldüğünü belirtti.

Küllüoba İlk Tunç Mezarlığı'nın yerleşim dışı bir mezarlık olduğuna değinen Özcan, şunları kaydetti:

"Doğayla iç içe bir vesika sergilediğinden gözle görülebilir oranda yabani bitki kalıntıları da elde edilmiştir. Bunlardan bazıları Arap baklası, kuduz otu, taşkesen, yoğurt otu ve ak sirkendir. Bu uygulama yalnızca bir ölü gömme geleneği değil, aynı zamanda ölüm karşısında doğa ve yaşamla kurulan sembolik bir yas dili olarak değerlendirilebilir. Bitkilerin bu şekilde ritüel bir anlamla mezarlara serpilmesi, insan ile doğa arasındaki kadim bağı ve ölümün bir son değil, dönüşüm olarak algılandığını düşündürtmektedir."


Muhabir: Yavuz Emrah Sever

Haber Kaynak : Anadolu Ajansı

Siber suçlarla mücadele kapsamında 189 şüpheli yakalandı

TCMB'den reeskont kredilerinde limit artışı

Futbolda haftanın programı

Sigara ve cep telefonunda ÖTV oranları yeniden belirlendi

Küresel piyasalar ABD'de açıklanacak enflasyon verilerine odaklandı

Fenerbahçe- Stuttgart maçında son düdük çaldı, ortalık karıştı

Keremcem Survivor Allstar kadrosuna katıldı

Pis Yedili'nin Prensesi Konuştu: Estetik Yok, Sadece Olgunluk Var

Gazze Mahkemesi Başkanı Falk: Batı'nın Gazze soykırımına verdiği tepki uluslararası hukuka ilişkin ahlaki ikiyüzlülüktür

Beyaz Saray: Trump'ın Putin ile görüşmesi "tamamen masadan kalkmadı"

Filistin direnişinin sembol ismi Mervan Bergusi, Trump'ın açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde Stuttgart'ı 1-0 yendi

Kahramanmaraş'ta 4 büyüklüğünde deprem

ABD Başkanı Trump, 30 Ekim'de Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşecek

İletişim Başkanı Duran'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turuna ilişkin açıklama

İstanbul'da yarın kuvvetli sağanak bekleniyor

İstanbul Orman İnovasyon Haftası'nda ormanların gıda açısından önemi ele alındı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye ekonomisinin dünya ekonomileri sıralamasında 16'ncı olması beklenmektedir

Erkeklere meme kanseri uyarısı

Yandex Search Türkiye, yapay zekalı aramayla kullanıcı kitlesini yüzde 75 artırdı

Borsa günü yükselişle tamamladı

Gökçeada'da kuvvetli sağanak nedeniyle denizin rengi değişti

İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 87'ye çıktı

İçişleri Bakanlığından 8 il için "sarı" kodlu sağanak uyarısı

13. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj yarışma filmleri açıklandı

Novartis Türkiye, TTOD ve Europa Donna'dan meme kanseri farkındalık etkinliği

Kayseri'de eski dış hatlar giden yolcu terminal binası AFAD'ın lojistik üssü olacak

Havacılık ve Bilim Merkezi'ne dönüştürülen uçak ziyaretçilerine kapılarını açtı

Sivas'taki "Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi"nden 400 hasta faydalandı

Merkez Bankası rezervleri 198,4 milyar dolara çıkarak rekor kırdı

Yükleniyor

YAZARLAR