PARIS (AA) - Tüzel kişi sıfatıyla Lafarge ve 8 kişinin, 2013-2014 döneminde Suriye'deki faaliyetleri kapsamında "terör örgütünü finanse etmekten" yargılandığı dava, Paris Ceza Mahkemesinde devam ediyor.
Bugünkü duruşmada, firmanın Suriye'deki yan kuruluşu Lafarge Çimento Suriyenin (LCS) eski çalışanları dinlendi.
Davanın sivil taraflarından olan firmanın eski çalışanı A, ailesinin yaşadığı Halep'in Münbiç ilçesi ve Lafarge'ın çimento fabrikasının bulunduğu yere kadar olan yol üzerinde, terör örgütü DEAŞ dahil, farklı örgütlerin kontrol noktaları olduğunu belirtti.
"Bu kontrol noktalarından geçmek bizim için tehlike arz ediyordu"A, DEAŞ'ın firmanın çalışanlarının bulunduğu otobüsü durdurup kendilerine sorular yönelttiğini aktararak "DEAŞ'ın her kontrol noktasında büyük patlayıcılar görüyorduk." dedi.
İşe giderken kullandıkları güzergah üzerinde yaşadıklarını Lafarge yönetimine ilettiklerini dile getiren A, "Bu kontrol noktalarından geçmek bizim için tehlike arz ediyordu." ifadesini kullandı.
A, Lafarge'ın çalışanlara ailelerinden uzakta fabrikanın bünyesinde kalmayı teklif ettiğini anlatarak işe giderken örgütler tarafından 2 kez alıkonulduğunu kaydetti.
"Çalışanlarının hayatını tehlikeye attılar"Maaşlarını aldıkları Halep ve ikamet ettikleri Münbiç arasında "Ölüm Geçidi" adı verilen noktadan bahseden A, buradaki keskin nişancıların ateş açmasından korktuklarını dile getirdi.
A, Lafarge yöneticileri hakkında "Çalışanlarının hayatını tehlikeye attılar." diyerek firmanın önceliğinin çalışanlar değil fabrika olduğunu vurguladı.
DEAŞ'ın fabrikayı ele geçirmesinden önce çalışanların iş yerinden çıkması hakkında A, "Bu, bir tahliye değildi, kaçıştı." dedi.
"Her an ölmeye hazırlanıyordum"Davanın sivil taraflarından firmanın eski çalışanı J, Suriye'de iç savaş başladıktan sonra çalışanların tek bir otobüsle fabrikaya getirildiğini anlattı.
J, yol boyunca bu otobüsün sürekli arızalandığını dile getirerek "Kontrol noktaları, fabrika ve Münbiç arasındaki yol üzerindeydi. (Terör örgütleri) bizi durdurup kimliklerimizi soruyordu." dedi.
Farklı örgütlerin bazen fabrikaya girmelerini veya çıkmalarını engellediğini, hakarete uğradıklarını anlatan J, "Arkadaşlarım, meslektaşlarım kaçırıldı." ifadesini kullandı.
J, işe gitmek için yola çıktıklarında ne hissettiği hakkında yöneltilen soruya, "Her an ölmeye hazırlanıyordum." yanıtını verdi.
"Çalışanlarının hayatını umursamıyordu"Halep ve Münbiç arasındaki "Ölüm Geçidi"nden geçerken keskin nişancıların mermilerinden korunmak için un çuvallarının arkasına saklandığını söyleyen J, Halep yolu üzerinden bir meslektaşı öldürülene kadar Lafarge'ın maaşları ödeme sisteminde değişikliğe gitmediğini dile getirdi.
J, Lafarge'ın fabrikada kalmaları için çalışanlara baskı uyguladığını savunarak "Lafarge, fabrikanın çalışması için elinden geleni yapıyordu, çalışanlarının hayatını umursamıyordu." açıklamasını yaptı.
AA, Lafarge'ın DEAŞ'ı finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamıştıAnadolu Ajansı (AA), 7 Eylül 2021'de Fransız şirketi Lafarge'ın, terör örgütü DEAŞ'ı Fransız istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamış, bu belgeler dünya genelinde geniş yankı bulmuştu.
Şirket hakkında Haziran 2017'de açılan soruşturma kapsamında Lafarge'ın Yönetim Kurulu Başkanı Bruno Lafont'un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler, "teröre finansman sağlamakla" suçlanmıştı.
Soruşturmadan sorumlu 3 sorgu hakimi, 16 Ekim 2024'te Lafarge Grubu ve şirketin 4 eski yöneticisinin, terör örgütünü finanse ettikleri ve DEAŞ dahil terör örgütleri ile her türlü finansal ve ticari ilişkiyi yasaklayan Avrupa Birliği'nin ambargosunu ihlal ettikleri suçlamalarıyla yargılanmalarına karar vermişti.
Muhabir: Esra Taşkın