BRÜKSEL (AA) - Aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen, 31 Mart'ta Fransız mahkemesi tarafından Avrupa Parlamentosunun (AP) milletvekilli olduğu 2004-2017 yılları içerisinde parlamentonun fonlarını kötüye kullandığı gerekçesiyle görülen davada suçlu bulundu.
Karara göre Le Pen, AP asistanlarına tahsis edilen fonları kullanarak aslında parlamento için değil, partisi Ulusal Cephe (şimdiki Ulusal Birlik) için çalışan personele ödeme yaptı.
Basın biriminden alınan bilgiye göre AP'nin avukatı, kararın akabinde Le Pen ve beraberinde suçlu bulunan kişilerden "haksız yere kullanılan tutarın iadesi"ni talep etti.
İlgili haberlerde bu miktarın 3,5 milyon avro olduğu ve Ulusal Birlik mensubu AP milletvekillerinin danışmanlarına bugüne kadar ödenen para miktarına eş değer olduğu belirtilmişti.
Olay, Le Pen'in son yıllarda yakaladığı çıkışla adından söz ettirmesi ve 2027 Fransa Cumhurbaşkanı seçimlerinin favori adaylarından olması nedeniyle epey yankı bulurken, AP'nin fonların kötüye kullanımına imkan veren sistemini tartışmaya açtı.
AP'de yolsuzluğa alan tanıyan asistanlık sistemiAP'deki her bir milletvekiline asistanlarına aylık ödeme yapmak için belli bir tutar ayrılıyor. Bu tutar, 2024-2029 yasama dönemi için 30 bin 769 avroya karşılık geliyor.
Bu ödeneğin en az yüzde 40'ı, AP'nin Brüksel, Lüksemburg veya Strazburg'daki binalarında çalışan ve doğrudan AP tarafından istihdam edilen akredite asistanlar, kalan yüzde 60'lık kısmı bir milletvekili tarafından doğrudan istihdam edilen ve milletvekilinin ülkesindeki seçim bölgesinde çalışan "yerel asistanlar" için kullanılabiliyor.
Hem akredite hem de yerel asistanların çalışmalarıyla ilgili masraflar yalnızca "bir milletvekilinin yasama yetkisinin kullanılmasıyla doğrudan bağlantılı ve gerekli yardım için" karşılanıyor.
Ancak son yıllarda ortaya çıkarılan yolsuzluk skandalları, bu kuralın ihlal edildiğini ve uygulanmasına yönelik de net bir sistemin olmadığını gösteriyor.
Bir milletvekilinin yasama yetkisiyle "gerekli ve doğrudan bağlantılı" olan iş ile olmayan iş arasındaki sınırların net olmaması, yerel asistanların genellikle milletvekillerinin AP'deki faaliyetleriyle net olarak ilgili olmayan görevleri de yerine getirmelerine imkan tanıyor.
AP'deki usulsüzlükleri araştırmak ve kovuşturmak, esas olarak Belçika'daki ulusal yargı organlarına bırakılıyor. AB'nin Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF) ise yalnızca soruşturma yapabiliyor ve eylem önerileri yayınlıyor.
AP'nin basın biriminden konuyla ilgili AA muhabirine yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"AP, diğer AB kurumları gibi yetkili makamları, yani OLAF'ı ve ulusal yargı makamlarını, herhangi bir şüpheli dolandırıcılık konusunda bilgilendirmekle yükümlüdür. Parlamentonun kendi soruşturma kapasitesi yoktur ve davaları yetkili AB makamlarına ve ulusal makamlara yönlendirir."
Yolsuzlukla mücadele etmek için kurulan ve merkezi Almanya'nın Berlin kentinde bulunan sivil toplum kuruluşu Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) Le Pen kararının ardından yayımladığı son bülteninde "AP'nin kendi duvarları içindeki yolsuzluğu ortadan kaldırmak için sistematik bir yaklaşım benimsemediğini" vurguladı.
Araştırmacı gazetecilik platformu Follow the Money'nin 2023'te yaptığı bir araştırmaya atıfta bulunan Örgüt, yaklaşık 140 milletvekilinin zimmetine para geçirdiğinin ve 108'inin 2019 ila 2022'de yardımcıların ödemeleriyle ilgili usulsüzlükler nedeniyle toplamda 2 milyon avrodan fazla parayı geri ödemek zorunda kaldığının ortaya çıkarıldığını hatırlattı.
Daha önce gün yüzüne çıkarılmış yolsuzluklarLe Pen davası uluslararası gündeme otursa da AP'nin tarihinde yankı uyandıran başka benzer olaylar da bulunuyor.
1999'dan ülkesinin AB'den çıktığı 2020'ye kadar AP milletvekilliği yapan İngiliz aşırı sağcı siyasetçi Nigel Farage'ın AP ile ilgili olmayan konularda çalıştırmak üzere asistan işe aldığı ortaya çıktı, AP 2016'da Farage'ın partisinden usulsüz kullanılan on binlerce avroyu iade etmesini istedi.
AP'nin ilk yasama döneminden 2019'a kadar milletvekilliği yapan Alman Hristiyan Demokrat siyasetçi Elmar Brok'un Brüksel'deki ofisine gelen ziyaretçi gruplarından ödemeler topladığı öğrenildi. Brok’un, Nisan 2019'da geçirdiği denetimde paranın geri ödendiği ortaya çıkmıştı.
Bu olayların en sarsıcısı ise AP Başkan Yardımcısı Yunan milletvekili Eva Kaili'nin karıştığı yolsuzluk skandalı oldu. Aralık 2022'de Belçikalı makamların yürüttüğü soruşturma kapsamında çok sayıda noktada yapılan aramalarda 1,5 milyon avro ele geçirildi. Başkan Yardımcılığı görevi sona erdirilen Kaili ve AP'de asistan olarak çalışan partneri Francesco Giorgi ile beraberindeki bazı isimler gözaltına alındı. Bu kişilerin, AP'nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere bir Körfez ülkesinden rüşvet aldığı öne sürüldü. Zaman içinde tüm tutuklular şartlı tahliye edildi.
Aşırı sağcı Alman AfD mensubu milletvekili Maximilian Krah'ın asistanı Jian G, geçen yıl Çin adına casusluk yaptığı suçlamasıyla gözaltına alındı, Almanya Başsavcılığının talebiyle 7 Mayıs'ta da Krah'ın Brüksel'de AP'de bulunan ofisinde arama yapıldı. Krah, eski çalışanına yönelik şüpheler hakkında hiçbir bilgisi olmadığını beyan etti.
Son olarak 13 Mart'ta Belçika Federal Polisi, AP'de Çinli teknoloji şirketi Huawei adına lobi faaliyeti yürütme kisvesi altında rüşvet, sahtecilik ve kara para aklama suçundan dört kişi hakkında tutuklama kararı verdi.
Reform çabalarıAP Başkan Yardımcısı Kaili'nin karıştığı yolsuzluk skandalı, AB içinde büyük yankı uyandırdı, AB kurumlarının güvenilirliği sorgulanmaya başlandı.
Bunun üzerine AB'nin gündemi yolsuzlukla mücadele ve reforma odaklandı.
AP, milletvekillerinin mali deklarasyonlarının incelenmesi, parlamentonun ifşacıları koruma sisteminin güçlendirilmesi, resmi olmayan tüm dostluk gruplarının yasaklanması, parlamentoya kimlerin girebileceğinin yeniden değerlendirilmesi gibi bir dizi önlemi 2023'te kabul etti.
AP basın biriminden bir sözcü, AA muhabirine yaptığı açıklamada "Gördüğünüz gibi, bu, geçmişte net davranış kuralları ve önlemlerin benimsenmesiyle dikkati çeken bir noktaydı ve 2023'te bütünlüğü güçlendirmek, Kurumu ve üyelerini AP'nin çalışmalarına müdahale etme girişimlerinden korumak için bir dizi yeni önlem kabul edildi." ifadelerini kullandı.
AP Başkanı Roberta Metsola'nın sözcüsü Jüri Laas, mevcut çabalara rağmen zimmete para geçirme vakalarının ortaya çıkarılmaya devam etmesiyle ilgili fikrinin sorulması üzerine, "bu vakaların söz konusu önlemler sayesinde gün ışığına kavuşturulduğunu" belirtti.
Laas, "Uygulanan kurallar, alarmları yüksek seviyeye çıkarmak, usulsüzlükleri ortaya çıkarmak ve kurallara uyulmamasının bedellerini yükseltmek içindir." değerlendirmesini yaptı.
Sözcü, Başkan Metsola'nın 20 Mart'taki son AB zirvesinde konuyla ilgili yaptığı açıklamaya atıfta bulundu.
Metsola ilgili açıklamasında, şunları kaydetmişti:
"AP üyeleri ve idare tarafından tutulması gereken hesap verebilirlik ve dürüstlük standartlarını tamamen değiştirmek için çoğunluğu sağlamak amacıyla benzeri görülmemiş bir dizi reforma giriştik. Bunları zorladık ve bu zorlama sayesinde artık alarm zillerimiz ve güvenlik duvarlarımızın olduğunu memnuniyetle söyleyebilirim."
Muhabir: Selen Valente Rasquinho