Milli İstihbarat Akademisinden (MİA) "Almanya'da Erken Genel Seçim Sonuçları ve Sonrası" raporu
ANKARA (AA) - Milli İstihbarat Akademisi (MİA) tarafından, "Almanya'da Erken Genel Seçim Sonuçları ve Sonrası" başlığıyla hazırlanan raporda, seçimlerin sadece Almanya'nın iç siyasetinde değil, Avrupa'nın siyasi dengeleri ve transatlantik ilişkiler bağlamında da kritik sonuçlar doğuracağı değerlendirildi.
MİA, "Almanya'da Erken Genel Seçim Sonuçları ve Sonrası" başlığıyla, Almanya'da 23 Şubat'ta yapılan genel seçimleri mercek altına alan bir rapor hazırladı.
Raporda, Almanya'nın, 84 milyonluk nüfusu ve dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri olması sebebiyle Avrupa siyasetinde belirleyici bir aktör olduğu, Almanya'da yaşanan siyasi gelişmelerin sadece ülke içinde değil, Avrupa ve dünya genelinde de yankı uyandırdığı anlatıldı.
Seçimlerin sadece Almanya'nın iç siyasetinde değil, Avrupa'nın siyasi dengeleri ve transatlantik ilişkiler bağlamında da kritik sonuçlar doğuracağı öngörüldü.
Almanya'daki gelişmelerin ve özellikle seçim sonuçlarının Türkiye açısından da büyük önem taşıdığı vurgulanarak, bunun 3 temel nedeni olarak, Almanya'nın, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinde en etkili ülkelerden biri olması, ülkede 3,5 milyonluk büyük bir Türk diasporasının yaşaması ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin 47 milyar doları aşarak Almanya'yı Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından biri haline getirmesi gösterildi.
Almanya'da sağ partilerin güçlenmesiSeçimlerin, Almanya açısından ciddi bir kırılma noktası oluşturduğu, bunun en dikkat çekici boyutunun ise aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin büyük bir sıçrama yaparak ikinci parti konumuna yükselmesi olduğu ifade edildi.
2021 seçimlerinde yüzde 10,4 oy oranına sahip olan AfD'nin, bu seçimde oylarını iki katına çıkararak yüzde 20,8'e ulaştığı ve Meclise 152 milletvekili gönderdiği hatırlatılarak, 2025 seçim sonuçlarının, Almanya'da sağ partilerin güçlendiğini, merkez solun zayıfladığını ve liberal siyasetin ağır bir darbe aldığını ortaya koyduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
AB'nin geleceğinde Almanya'nın rolüAlmanya'yı dış politika açısından bekleyen süreçlere ilişkin öngörülerde bulunulan raporda, ABD'de Donald Trump'ın yeniden seçilmesinin, Berlin-Washington hattında gerilimi artırma potansiyeli taşıdığı, NATO içindeki yük paylaşımı tartışmalarının da Almanya'nın stratejik kararlarını etkileyeceği görüşüne yer verildi.
Öte yandan, Almanya'nın AB içindeki yönlendirici rolünün, AB'nin genişleme ve derinleşme süreçleri açısından kritik bir unsur olmaya devam ettiği dile getirilen raporda, tüm bu gelişmelerin, Almanya'nın yeni siyasi tablosunun sadece ülke içinde değil, Avrupa'daki güç dengeleri üzerinde de belirleyici olacağının altı çizildi.
Almanya'daki Türk diasporasıAlmanya'daki seçimlerde 53 Türk kökenli adayın partilerin listelerinde yer aldığına ve 19'unun Federal Meclis'e girmeyi başardığına, bu sonucun, Türk toplumunun siyasi temsilinin az da olsa arttığını gösterdiğine işaret edilen raporda, ancak Türk kökenli siyasetçilerin sol partilerde daha fazla temsil imkanı bulmasının, sağ partilerin göçmen kökenlilere yönelik katılımı engellemeye devam ettiğini ortaya koyduğu aktarıldı.
Çifte vatandaşlık meselesinin seçimlerde önemli bir yer tuttuğu, Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) çifte vatandaşlık hakkının geri alınmayacağını vurguladığı, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin ise farklı tutumlar sergilemesinin özellikle Müslüman kökenli göçmenler arasında güven kaybına yol açtığı ve bu kitlenin sol partilere yönelmesine neden olduğuna dikkat çekildi.
Bu gelişmelerin, Türk diasporasının Almanya'daki siyasi arenada daha fazla görünür olacağını ve çifte vatandaşlık hakkının ilerleyen yıllarda daha fazla tartışılacağını gösterdiği kaydedildi.
Türkiye ile ilişkilerRaporda, Almanya'nın yeni dönemde işbirliğini artırabileceği ülkeler arasında Türkiye'nin geldiği vurgulandı.
Türkiye'nin, iç siyasette istikrarlı bir yönetime sahip olduğu gibi dünya siyasetinde yaşanan gelişmeleri de farklı boyutlardan okuyabildiği ve kendini uluslararası sistemin radikal dönüşümlerine hızla adapte edebildiği görüşünün paylaşıldığı raporda, Ankara'nın Berlin'le ilişkilerinde tehdit olarak algıladığı konularda yeni hükümetin yeni dönemde müspet bir adım atmasına pek ihtimal verilmediği kaydedildi.
Almanya'nın, AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin ve Türk vatandaşlarına vize serbestisi uygulanması konularında inisiyatif almasının, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacağı belirtildi.
Muhabir: Alper Şaşmaz