İSTANBUL (AA) - Uluslararası bir firmanın idari işlerinde 18 yıl uzman olarak çalışan Aksu, 2024 yılının temmuz ayında sırt ağrısı şikayetiyle fizik tedavi servisine gitti.
Çok ciddi sıvı kaybıyla da karşılaşan Aksu, hastanede serum tedavisi gördü. Taburcu edilmesinin ardından Aksu'nun enfeksiyon taramaları sırasında akciğerinde ve boynunda kitle tespit edildi.
Araştırmaların ardından 3. evre akciğer kanseri olduğu belirlenen Aksu, Memorial Bahçelievler Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr. Murat Akkuş ve Onkolog Prof. Dr. Hakan Harputluoğlu'nun robotik cerrahi yöntemiyle yaptığı ameliyatın ardından hastalığı yenmeyi başardı.
Bir yıllık tedavi sonrası sağlığına kavuşan Aksu, AA muhabirine, daha önce de dayısının ve amcasının kanserden vefat ettiğini söyledi.
İlk teşhis konulduğunda eşinin de yanında olduğunu, birlikte çok büyük yıkım yaşadıklarını anlatan Aksu, "Kanser, psikolojisi çok zor bir hastalık. İlk teşhis konulduğunda çok büyük olumsuzluk içerisine düşüyorsunuz. Aklınıza binbir türlü şey geliyor. Hepsi bunların tabii ki kötü şeyler. 'İyileşecek miyim, çocuklar ne olacak, aile ne olacak?' Bir sürü etkeni var. Rahatlama sonucunda da moral, motivasyonunuz yükseliyor. Buna bağlı olarak da hastalığınız iyi yöne doğru evriliyor." dedi.
Aksu, 9 yaşında erkek, 3 yaşında kız çocuğu olduğunu, bu süreçte onların sürekli gözlerinin önüne geldiğini dile getirerek, "Oğlum bana özellikle 'Geçecek baba, atlatacağız.' filan diye notlar iletiyordu. Tabii ki o ekstra bir motivasyon oluyor. 'Onlar için hayatta kalmam gerekiyor.' deyip daha fazla gayret gösteriyorsunuz." diye konuştu.
Kemoterapi sürecinin biraz zorlu olduğundan bahseden Aksu, şöyle devam etti:
"Önce kemoterapi ve akıllı ilaç dediğimiz tedaviyi aldık. Hem kemoterapi hem de immünoterapi aldım. 4 seans sonunda ameliyat için hazır hale geldim. Kemoterapi sürecinde saçlarım dökülmedi. Fiziki olarak herhangi bir şey yaşamadım. Tabii ki mide bulantısı, halsizlik gibi klasik kemoterapi yan etkileri oluyor ama o tedavi sürecimde çok rahat süreç geçirdim."
Ameliyatın ardından bir yıl geçtiğini, gayet iyi olduğunu anlatan Aksu, vücudunda kanser hücrelerinin sıfırlandığını bildirdi.
Vatandaşlara öncelikle sigarayı bırakmalarını tavsiye eden Aksu, "32 yıllık sigara geçmişimden sonra akciğer kanserine yakalandım. Herkese sigaradan uzak durmasını tavsiye ederim. Ayrıca, herkes düzenli olarak akciğer ve diğer organlarının da kontrollerini yaptırsın. Hastalığa erken evrede teşhisin konulmasını öneririm." ifadelerini kullandı.
Dünyada en sık görülen tür akciğer kanseri
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Akkuş ise kanseri erken safhada yakalamanın gerekli olduğunu ancak hastaların yüzde 75'inin Aksu gibi ameliyat aşamasını geçmiş safhada geldiklerini belirterek, kanser tedavisinde son yıllardaki en büyük gelişmelerden birisinin onkoloji tedavilerinde yaşandığını söyledi.
Akkuş, "Erkan Bey, 'Evre 3C2' dediğimiz ameliyat edemediğimiz ileri evrede bize geldi. Bu aşamada yakalanan hastalar hemen ameliyat edilmiyor. Hastamıza uyguladığımız onkoloji tedavisiyle öncelikle hem tümörde küçülme sağladık hem de etrafta olabilecek ufak tefek sıçramaları silmeyi başardık. Ondan sonra kapalı bir yöntem robotik cerrahi yaptık." dedi.
Robotik cerrahide daha az ağrılı, çok az iz bırakan, göğsü de açmadan operasyon yapıldığını anlatan Akkuş, eskiden ameliyat sırasında göğsün açıldığını kaydetti.
Doç. Dr. Akkuş, "Göğsün açılması, kaburgaların ayrılması ve bunların arasına girmek demek. Biz, bu yöntemde küçük deliklerden giriyoruz." bilgisini verdi.
Tedavinin 16'ncı ayında olduklarını bildiren Akkuş, şu an için vücutta herhangi bir tümörün bulunmadığını sözlerine ekledi.
Sebebi yüzde 95 sigaranın zararlı dumanıOnkolog Prof. Dr. Hakan Harputluoğlu da Aksu'ya uygulanan tedaviye ilişkin şunları paylaştı:
"Erkan Bey'in durumu immünoterapi ve kemoterapi tedavisiyle artık 3C'den evre ikiye doğru düşmüştü. Çıkarttığımız tüm dokularda tümör dokusunun tamamen yok olduğunu, geriye tümör dokusu kalmadığını gördük. İmmünoterapiyle beraber tedavisini bir yıla tamamlayıp kestik."
Akciğer kanserinden korunmak için sigaranın bırakılması gerektiğine dikkati çeken Harputluoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Akciğer kanserinin esas sebebi, organların içine zararlı dumanların girmiş olması. Biz buna en çok içildiği için sigara deyip duruyoruz ama sadece sigara değil, puro, pipo, özellikle son dönemde gençlerin tercih ettiği tatlandırılmış nargile veya elektronik sigaraların hepsi bundan sorumlu tutuluyor. Yüzde 95 sebebi odur. Yüzde 5-10 arasında da doğal olarak ailesel veya diğer genetik geçişlerden dolayı geçebilen akciğer kanseri var."
Muhabir: Lale Bildirici Büyükkarakaya