İZMIR (AA) - Kanuni Sultan Süleyman'ın 1522'de fethettiği ada, yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altında kaldı. Rodos Şövalyeleri'nin de uzun yıllar hüküm sürdüğü Rodos Kalesi ve içindeki eski Rodos kenti, UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Rodos Adası, 1912 yılına kadar Osmanlı idaresinde kaldı. Bu dönemde inşa edilen pek çok yapı, tüm olumsuzluklara rağmen bugün hala ayakta ve adanın tarihi dokusuna katkı sunuyor.
Rodos'un merkezinde yer alan Süleymaniye Camisi, Osmanlı'nın ada üzerindeki ilk büyük mimari eserlerinden biri olarak biliniyor. Kanuni Sultan Süleyman adına fethin simgesi olarak 1523'te yaptırılan Süleymaniye Camisi, adanın merkezinin hemen her yerinden görülebiliyor.
Ziyarete ve ibadete kapalı olması nedeniyle özellikle Türk ziyaretçileri hüzünlendiren cami, mimarisi ve avlusuyla dikkati çekiyor.
Osmanlı dönemine ait bir diğer önemli yapı ise Mustafa Paşa Hamamı. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu tarihi hamam, Osmanlı'nın kent yaşamına getirdiği sosyal yapının izlerini taşıyor.
Rodos Kalesi'nin hemen yakınında yer alan Recep Paşa Camisi, Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesi ve Murad Reis Türbesi, adadaki Osmanlı izlerinin başlıca örnekleri arasında gösteriliyor. Özellikle Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesi, Osmanlı dönemine ait el yazması eserleriyle araştırmacılar için büyük önem taşıyor.
Sadece Pargalı İbrahim Paşa Camisi açık
Rodos'taki Pargalı İbrahim Paşa Camisi, ibadete açık tek cami olarak ön plana çıkıyor. Namaz vakitlerinde içinde ezan okunan ve sesin dışarıya çıkmadığı caminin bu durumu ziyaretçileri hüzünlendiriyor.
Caminin bakımıyla ilgilenen ve kendisini "Osmanlı torunu" olarak tanımlayan İskender Pekmezci, AA muhabirine, ailesinin 1526'dan beri Rodos'ta olduğunu söyledi.
Adada yaklaşık 4000 Türk'ün bulunduğunu ve kültürlerini yaşatmaya çalıştıklarını anlatan Pekmezci, "Derneğimiz var, bazı adetlerimiz devam ediyor. Ramazan, bayram, mevlitler... Cuma günleri cami kalabalık oluyor, biz burada doğduk, çok şükür iyi diyelim iyi olalım." dedi.
İskender Pekmezci, İzmir ve İstanbul'da akrabalarının bulunduğunu ve Türkiye'den gelen ziyaretçilerle görüşüp hasret giderdiklerini sözlerine ekledi.
Osmanlı eserlerinden biri olan ve Sultan Abdülmecid döneminde 1852 yılında inşa edilen Fethi Paşa Saat Kulesi, adanın yüksek noktalarından birinde yer alıyor. Bugün kafe ve seyir terası olarak hizmet veren saat kulesi, ziyaretçilere hem Osmanlı taş işçiliğini hem de Rodos'un panoramik manzarasını sunuyor.
Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği kule, kültürel mirasın modern kullanımına örnek teşkil ediyor.
Rodos Adası, sadece Osmanlı dönemine değil, aynı zamanda Roma medeniyetlerine ait yapılarıyla da dikkati çekiyor.
Haçlı şövalyeleri döneminde önemli bir kale şehri olan adada, bugün hala dimdik ayakta duran Rodos Kalesi, Üstatlar Sarayı ve Şövalyeler Sokağı (Street of the Knights), bu dönemden kalma en görkemli yapılar arasında yer alıyor.
Bir zamanlar Hospitalier Şövalyeleri'nin merkezi olan Üstatlar Sarayı (Palace of the Grand Master), yüksek surları ve taş işçiliğiyle Orta Çağ mimarisinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Müze olarak hizmet veren yapı, Bizans ve şövalyelik dönemine ait eserlere ev sahipliği yapıyor.
Muhabir: Halil Fidan,Halil Şahin