İSTANBUL (AA) - Siber güvenlik ekonomisi her geçen gün büyümesini sürdürürken, siber güvenlik temelli tehditlerin oluşturduğu tehditlerin ekonomik zararı ise trilyon dolarlık kayıplara yol açıyor.
Dijitalleşmenin hız kazandığı son dönemde siber güvenlik, küresel ekonominin en hızlı büyüyen alanlarından biri haline geldi. Artan dijital tehditler, şirketleri ve devletleri daha fazla yatırım yapmaya iterek siber güvenlik pazarını milyarlarca dolarlık bir ekonomi haline dönüştürdü.
Uzmanlara göre, fidye yazılımları, veri sızıntıları ve kritik altyapılara yönelik saldırılar yalnızca finansal zararlarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kamu güvenliği, ulusal güvenlik ve toplumsal düzen üzerinde de ciddi riskler oluşturuyor.
Özellikle yapay zeka destekli siber savunma çözümlerine olan ilgi son yıllarda dikkati çekici biçimde artmış durumda. Ancak uzmanlar, teknolojik çözümlerin yanı sıra kullanıcı farkındalığının da en az yazılımlar kadar önemli olduğuna dikkati çekiyor.
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aruc, siber saldırıların küresel ekonomiye maliyetinin her geçen yıl arttığını söyledi.
Aruc, "Yapılan araştırmalara göre, 2025 yılı itibarıyla bu rakamın yıllık 10,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu devasa zararlar en çok üretim kesintisi, müşteri güveninin kaybı, fidye talepleri ve yasal sonuçlarda kendini gösteriyor. Örneğin, İngiltere'nin köklü markalarından Marks&Spencer, 2025 Nisan ayında yaşadığı siber saldırı nedeniyle sadece birkaç gün içinde 700 milyon sterlinlik piyasa değeri kaybı yaşadı. Bu olay, sadece doğrudan zararları değil, itibar kaybının ve müşteri güvenindeki sarsılmanın da nasıl ağır sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor." diye konuştu.
"Siber güvenlik yatırımları bir maliyet değil, zorunlu bir yatırım"Aruc, kritik altyapılara yapılan saldırıların ise çok daha geniş çaplı dolaylı zararlar doğurabildiğini kaydetti.
2017’de gerçekleşen NotPetya saldırısının global lojistik şirketi Maersk dahil birçok firmayı felç ederek toplamda 10 milyar dolardan fazla zarara yol açtığını anımsatan Aruc, şöyle devam etti:
"Bu gibi saldırılar tedarik zincirlerini sekteye uğratarak sadece saldırıya uğrayan firmayı değil, iş ortaklarını, müşterilerini ve hatta ülkeleri de etkileyebiliyor. Tüm bu tablo, siber güvenlik yatırımlarının bir maliyet değil, zorunlu bir yatırım olduğunu gösteriyor. IBM'in 2023 raporuna göre, bir veri ihlalinin ortalama maliyeti 4,45 milyon dolar. Bu da demek oluyor ki, güvenlik için ayrılan her bütçe, ileride oluşabilecek zararları önleyerek kısa sürede kendini amorti ediyor."
Aruc, şirketlerin siber güvenliğe stratejik bakması gerektiğini ve bu alandaki yatırımların sadece IT bütçesi olarak değil kurumsal risk yönetiminin temel parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Muhabir: Emirhan Yılmaz