İSTANBUL (AA) - Türkiye teknoloji perakendeciliği sektörü, genç nüfusun teknolojiye olan ilgisi ve e-ticaretin yaygınlaşmasıyla 2025'te küresel ortalamaların üzerinde performans sergiledi.
Küresel ölçekte tüketici elektroniği pazarı, makroekonomik dalgalanmalara rağmen büyüme ivmesini korurken, yılın 8 ayında 737 milyar liralık büyüklüğe ulaşan Türkiye pazarının, 2025 sonunda 1 trilyon lira bandını aşması öngörülüyor.
Sektörde fiziksel mağazacılıkla dijital kanalların entegre olduğu "bütünleşik kanal" (omnichannel) yapısı rekabetin belirleyici unsuru haline gelirken, tüketicilerin artık deneyim odaklı hizmetlere yöneldiği de önemli çıktılar arasında yer aldı.
Geçen yıl 803,8 milyar dolarlık hacme ulaşan küresel pazar, 2025'in ilk yarısında 403 milyar dolarlık ciroyla yıllık bazda yaklaşık yüzde 4,6 büyüme gösterdi.
Dijitalleşmenin hızlanması, yapay zeka entegrasyonlu ürünlerin artışı ve ev teknolojilerine olan ilginin sürmesi de pazarın dinamizmini canlı tutan ana etkenler arasında bulundu.
Türkiye, sektörün önemli pazarlarından birini oluştururken, MediaMarktSaturn Grubu'nun da büyüme tablosundaki kritik noktalardan biri olarak öne çıkıyor.
Şirket, "Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi" konumunda olan Türkiye'deki çalışmalarına yeni yılda da aralıksız devam ederek büyüme ivmesini sürdürecek.
"Online satışlarımız son bir yılda yüzde 83 büyüdü"MediaMarkt Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Hulusi Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin 2025 performansını, değişen tüketici alışkanlıklarını ve 2026'ya dair öngörülerini paylaştı.
MediaMarktSaturn Grubu'nun 2025 mali yılının 9 ayında, önceki yıla göre yüzde 5,5 artışla 17,6 milyar avro ciroya ulaştığını dile getiren Acar, Türkiye'nin bu tablodaki yerinin kritik olduğunu söyledi.
Acar, Türkiye'nin grup içerisinde stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye, Almanya'dan sonra grubun en büyük ikinci pazarı ve Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi konumunda. Türkiye özelinde bizi ayrıştıran nokta, 'Deneyim Şampiyonluğu' vizyonumuzla tüm kategorileri aynı çatı altında sunarken, aynı zamanda güçlü bir omnichannel yapı kurmuş olmamız. 32 ilde 102 mağazamız ve dijital kanallarımızla pazarın en geniş temas noktalarından birine sahibiz."
Tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında köklü değişiklikler yaşandığını, artık "online" veya "mağaza" ayrımının ortadan kalktığını ifade eden Acar, müşterilerin her iki kanalı tek bir deneyimin parçası olarak gördüğünü söyledi.
Acar, Türkiye'de toplam perakende alışverişinin yaklaşık yüzde 25'inin dijital kanallardan gerçekleştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bizim satışlarımızın yüzde 18'i online kanallardan geliyor. MediaMarkt'ta müşteri yolculuğu çoğu zaman dijitalde başlıyor, mağazada deneyimle sonuçlanıyor ya da tam tersi gerçekleşiyor. Dijital tarafta özellikle mobil uygulamamız son iki yıldır en çok yatırım yaptığımız alan. Online alışveriş sitemizi ve uygulamamızı yenileyerek çok daha kullanıcı dostu bir yapıya dönüştürdük. Bunun sonucunda 2025'te uygulama indirme oranımız yüzde 37 arttı. Uygulama üzerinden yapılan satışlar yüzde 143, toplam online satışlarımız ise son bir yılda yüzde 83 büyüdü."
Kategori bazında yaşanan değişimlere de değinen Acar, klasik dizüstü bilgisayar pazarında gerileme görülürken tabletlerin büyüdüğünü, elektrikli süpürgelerde ise dikey ve ıslak-kuru modellere doğru ciddi bir kayma olduğunu söyledi.
Acar, "Akıllı telefon, beyaz eşya ve küçük ev aletleri büyüklük anlamında ana sürükleyiciler olmaya devam ediyor. Tüketici artık fiyat ve özellik karşılaştırmasını daha detaylı yapıyor, yapay zeka entegre ürünlere yönelim özellikle genç kitlede artıyor." dedi.
- "200 bine yakın eski cihazı ekonomiye geri kazandırdık"
Rekabet stratejilerini sadece fiyat üzerinden değil, "ürün çeşitliliği", "uzmanlık", "kanal özgürlüğü", "teslimat esnekliği" ve "satış sonrası hizmetler" şeklindeki beş bileşen üzerine kurguladıklarını dile getiren Acar, şirketin, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi alanındaki çalışmalarını anlattı.
"Daha İyiye" vizyonu çerçevesinde hareket ettiklerini belirten Acar, "Yenileme hizmetimizle bugüne kadar 200 bine yakın eski cihazı ekonomiye geri kazandırdık. 35 binden fazla akıllı telefonu yenileyerek yeniden satışa sunduk." diye konuştu.
Acar, sürdürülebilir ve döngüsel iş modellerinin ekonomik ve çevresel açıdan tercih edilir hale geldiğine işaret ederek, "Ayrıca yapay zekayı hem müşteri deneyiminde hem de iç süreçlerde yoğun şekilde kullanıyoruz. İşe alım süreçlerimizde kullandığımız yapay zeka destekli sistemlerle operasyonel verimlilikte yüzde 34'e varan artış sağladık." ifadelerini kullandı.
- "2026'da kiralama ve yenileme hizmetlerini ölçeklendireceğiz"
Acar, 2026'da teknoloji perakendeciliğinde deneyim odaklılık, çok amaçlı cihaz kullanımı ve yapay zeka entegrasyonunun öne çıkacağını dile getirdi.
Yeni dönemde kiralama, yenileme ve bakım hizmetleri gibi modellerin daha fazla talep göreceğini öngördüklerini aktaran Acar, sözlerini şöyle tamamladı:
"2026'da da temel odağımız, müşterilerimize planlanabilir ve erişilebilir teknoloji sunmak olacak. Özellikle akıllı telefon kiralama modelimiz, sahip olmaktan çok deneyimlemeye önem veren genç kitlede ciddi ilgi görüyor. Müşteriler, belirli periyotlarla telefon kiralayıp dönem sonunda yeni modele geçebiliyor. Biz de bu doğrultuda kiralama, yenileme ve bakım hizmetlerini ölçeklendirerek döngüsel ekonomide daha büyük rol almayı, yeni mağaza açılışları ve mevcut mağazaların deneyim odaklı dönüşümüne yatırım yapmayı sürdüreceğiz."
Muhabir: Mehmet Selçuk Güçlü
