İSTANBUL (AA) - Yapılan yatırımın ardından, Sequoia Capital’in Gazze'deki askeri operasyonlarla doğrudan ilişkisi olduğu ve İsrail'in askeri teknolojisine destek verdiği ortaya çıktı.
Uluslararası tepkilerin ardından Türkiye'den de güçlü bir karşılık geldi. Önemli sinemacıların da aralarında bulunduğu birçok ünlü isim, yayımlanan ortak bildiriyle MUBI'nin bu yatırımı kabul etmesini kınadı.
Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği, Set Fotoğrafçıları Birliği (SFB), Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen), Sinema TV Sendikası gibi meslek kuruluşlarının da destek verdiği bildiride, Abdulhamit Güler, Abdullah Şahin, Alican Yücesoy, Aydın Orak, Bilal Arıoğlu, Burak Çevik, Çağrı Vila Lostuvalı, Deniz Madanoğlu, Elif Eda, Emin Alper, Erol Mintaş, İhsan Kabil, Mahmut Fazıl Coşkun, Onur Saylak, Osman Nail Doğan, Pelin Esmer, Tunç Davut, Uğur Uzunok ve Yamaç Okur'un da aralarında bulunduğu pek çok isim yer aldı.
Türk yapımcı ve yönetmenler, yaşanan gelişmelere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Film Yönetmenleri Derneği İkinci Başkanı, usta yönetmen Semih Kaplanoğlu, soykırım uygulayan İsrail ordusunun silahlarını tedarik etmesine sermaye veren ya da işbirliği yapan şirketle ortaklık kuran MUBI'nin soykırımda dolaylı da olsa katkısının olduğunu söyledi.
Kaplanoğlu, MUBI'de gösterilen filmi olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ben bugüne kadar MUBI'ye film vermedim. Yönetmenler ve MUBI'ye üye olan insanlar da bir şekilde o sistemi destekler pozisyona geliyor. Çok büyük çoğunluk bilmeden katkı sağlamış oluyor. Sinemacılar olarak bunun ortaya çıkmasıyla MUBI'nin bu ortaklıktan ve işbirliğinden vazgeçmesini istiyoruz. Sanatın bu şekilde sermaye tarafından kötü yolda kullanılması gibi bir sonuç doğuyor. Bütün dünyada ve Türkiye'de vicdanlı ve insanlık onurunu düşünen yönetmenler, sinemacılar, senaristler MUBI'nin bu işbirliğine son vermesini istiyor."
"Yüzümüzü yerden kaldıracak bir hareket beklemiştik"Uluslararası Sinema Derneği Başkanı, yapımcı ve yönetmen Nazif Tunç, en başından bu yana sanatçılardan, sinemacılardan Filistin ve Gazze davasına ilişkin insani, vicdani ve dürüst bir katılım beklediklerini aktardı.
Batılı birkaç yönetmenin duyarlılığı karşısında Türkiye'den de ses çıkarıldığını aktaran Tunç, şu bilgileri verdi:
"Sinemamızdan, Türk sinema sektöründen, Müslüman'a karşı girişilen soykırıma, insani olarak bile olsa duyarlılığı hissedip yüzümüzü yerden kaldıracak bir hareket beklemiştik. Geç de olsa bu gerçekleşti. Ben mutluyum. Bütün insanlık adına bu hareketin Türkiye'de gerçekleşmesinden, yüzümüzün en azından yerden kalkmasından sevinçliyim."
Gazze'de yaşanan soykırımın din, dil ve ırk ayırmadan tüm insanlığın ortak sorunu olduğunun altını çizen Tunç, "Hiç duyarsız gibi gördüğümüz çevreler de insani ve vicdani bir duruş ve fıtratla bu hareketin, zulmün önüne geçecek. Uluslararası Sinema Derneği olarak da bizim görüşümüz bu yöndedir." diye konuştu.
"Filistin'in sınırı, aslında insanlık vicdanının sınırıdır"Yönetmen Faysal Soysal, yapılan yatırımdan sonra sinemacılar arasında Sequoia Capital'in kimin olduğu ve neler yaptığına dair araştırma yapıldığını aktararak, "Bunların doğrudan soykırıma destek veren, özellikle yapay zeka ile hedef belirleme ve aynı zamanda dron sistemleri ile İsrail'in Orta Doğu'daki katliamlarına destek veren bir yatırım firması olduğu anlaşıldı. Bunun MUBI ile ortaklığı da tabii ki sinemacıların, özellikle de uluslararası anlamda bağımsız film yapan, politika karşıtı ve ahlaki kaygıları olan yönetmelerin dikkatini çekti. Onların protestolarıyla gündeme taşındı. Türkiye'de çok geç kalındı." ifadelerini kullandı.
Netflix, Amazon Prime ve Disney Plus'ın da özellikle Filistin içerikli filmleri göstermediğini belirten Soysal, İsrail ve Yahudi lobisine destek veren filmleri gösteren bu platformlar için de boykotun söz konusu olduğunu dile getirdi.
MUBI'nin soykırıma ve hatta katliamlara destek veren bir kuruluş tarafından finanse edilmesinin ayyuka çıktığına değinen Soysal, şöyle devam etti:
"Bu sebeple de sinemacılar daha önce diğer platformlara göstermedikleri tepkiyi MUBI'ye göstermek durumunda kaldı. Ekim ayında, ikinci yılı olacak bir katliam var. Türkiye'deki sinema sektörü ve endüstrisi maalesef Avrupa'daki ve dünyadaki diğer bağımsız sinemacılar kadar Gazze meselesine duyarlılık gösteremedi. Bunun farklı sebepleri olabilir. Bu konuda analiz ve sosyolojik çalışma yapılmalı. Gazze, bizim sınırlarımızın çok ötesinde bir sınıra sahip. Gazze'nin, Filistin'in sınırı, aslında insanlık vicdanının ve insanlığın sınırıdır."
"İnsanlığa büyük şeyler öğretiyor Gazze milleti"Yönetmen Soysal, Gazze'ye destek vermenin ya da soykırıma karşı olmanın insanlığı savunmak anlamına geldiğinin altını çizdi.
Yapılan baskılara da vurgu yapan Soysal, şunları söyledi:
"Biz sinemacılar, yazarlar ya da eğitimciler bir şeyler yaptığımız vakit, önümüze bazı tehditler ve baskılar geliyor. İlaç sektöründe bile farklı tepkiler ve baskılar oluyor. Geri adım atarak Gazze'ye tepkimizi koyamıyoruz ve sessizliği sineye çekiyoruz. Gazze'de böyle bir durum söz konusu değil. Siyonizme karşı açık açık savaş veren, asla boyun eğmeyen, elinde silah olmayan, aç ve susuz kalan, canını veren ama vatanını ve toprağını vermeyen, insanlık onurunu, şerefini ayaklar altına almayan ve buna sonuna kadar direnen yegane millet Gazze milleti. İnsanlığa büyük şeyler öğretiyor Gazze milleti, sadece Müslümanlara değil."
Faysal Soysal, sinemacıların MUBI'ye tepki göstermek konusunda bir araya geldiğine dikkati çekerek, "Umarım başka yollarla ve kuruluşlarla sinemacılar, sanatçılar, edebiyatçılar, şairler Gazze soykırımına ve insanlık vicdanının ayaklar altına alınışına tepkilerini ortaya koyar. 2024'ün ekim ayından itibaren 'Gazze Şiir Nöbeti' ile meydanlarda sanatçıların gözünden bir tepki ortaya koymaya çalıştık. Sinemacılarla bir bildiri yayınladık ama dünyadaki sinemacılar ve bu meseleye duyarlı insanlar kadar yüksek bir ses maalesef çıkaramadık." diye konuştu.
"Bütün dünya bu şeyin karşısında"Yapımcı ve yönetmen Biket İlhan da söyleyecek bir şey kalmadığını dile getirerek, "Bütün dünya bu şeyin karşısında. Masum insanların, çocukların öldürülmesine karşı durmamak mümkün değil. Zaten sektör olarak da biliyorsunuz herkes karşı çıktı. O dayanışma da güzel bir şey. Bu sadece bizim ülkemizde değil. Tüm dünyada böyle bir dayanışma var. Umuyorum kısa zamanda bu kabus biter. İnsan olmak başka bir şey. Elbette karşı duracağız haksızlıklara karşı." dedi.
Gazze'de yaşananlara bütün dünyanın karşı çıktığını vurgulayan İlhan, "Umarım bir yerde çözüme ulaşır bu durum. Bu açlık, bu ölümler dayanılır gibi bir şey değil. Biz uzaktayken bile dayanamıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
İlhan, masumlara bunu yaşatmaya kimsenin hakkı olmadığına dikkati çekerek, "Onun için hepimizin onların yanında olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Neler olmuştu?Variety'nin 30 Temmuz'daki haberine göre, aralarında yönetmenler Aki Kaurismaki, Joshua Oppenheimer, Nina Menkes ve Radu Jude'un da bulunduğu 38 sinemacı, MUBI'ye, yatırım aldığı Sequoia Capital ile bağını kesmesi çağrısında bulundu.
Daha sonra Ari Folman, Nadav Lapid, Amalia Ulman, Alex Russell ve Miguel Gomes gibi isimlerin de eklenmesiyle imzacı sayısı 63'e yükseldi.
Sinemacılar, "soykırımdan kar sağlamak" olarak nitelendirdikleri faaliyetleri nedeniyle MUBI’den, Sequoia Capital'i kamuoyu önünde kınamasını, şirket ortağı Andrew Reed'in yönetim kurulundan çıkarılmasını ve gelecekte etik yatırım politikaları uygulamasını talep etti.
Muhabir: Özlem Limon,Ahmet Esad Şani