VATIKAN (AA) - Vatikan'da 21 Nisan'da yaşamını yitiren, Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus'un Katolik Kilisesinin başına geldiği ilk yıllarda Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi olarak görev yapan Gürsoy ile Paçacı, Papa Franciscus'un Türkiye ile münasebetlerinden ilerleyen haftalarda gerçekleştirilecek papalık seçimlerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gürsoy, Franciscus'un papalık seçimi sırasında görevde olduğunu ve tüm süreci yerinde gözlemlediğini söyledi.
Papa Franciscus'a ilişkin görüşleri sorulan Gürsoy, "Herkesin aynı kanaatte olduğu bir husus var. O da tevazu. Tevazuyu kiliseye yaygınlaştırma isteği ve kilisede birleştirici olma talebi vardı. Global vahşi kapitalizmin sıkıntılarına düşmüş o fakir kitlelere destek olmak hatta manevi anlamda haysiyetsizleştirilmiş olabileceğini düşündüğümüz birtakım zümrelere de arka çıkmak." dedi.
Papa Franciscus'un Vatikan'ın hakim olduğu bir milyar küsur Katolik Hristiyan'ı birleştirmede, kiliseyle bütünleştirmede muvaffak olup olmadığına ilişkin Gürsoy, "Bunun devam ettiğini zannediyorum. Bunu nereden anlayacağız? 'Papalık seçiminde acaba nasıl reaksiyonlar olacak veya kim seçilecek?' diye bakmak gerekiyor. Vatikan açısından, papalık açısından da iyi bir görüntü verdi." diye konuştu.
Gürsoy, Papa Franciscus'un Türkiye ile ilişkilerine dair, "Türkiye'nin hassas olduğu noktalar vardır. O hassas olduğu noktalarda biraz hoyratça davrandı ilk zamanlarında. Türkiye ile alakalı kilisenin aslında politikasında olmayan, kendi görüşleri üzerinden bir değerlendirme yaptığını hatırlıyorum. Daha sonra bundan vazgeçildiğini, hoşnut olabilecek hareketler yaptığını da biliyorum." ifadelerini kullandı.
Papalık seçimine ilişkin görüşleri de sorulan Gürsoy, "Bunu bilemiyoruz, her zaman kim seçilecekle alakalı olarak düşünmek ve oradan Vatikan'ın izleyeceği politikanın ne olabileceğini anlamak çok mümkün olamıyor." dedi.
Büyükelçilik döneminin Papa 16. Benediktus'un papalık dönemine de denk geldiğina işaret eden Gürsoy, "16. Benediktus'tan çok farklı biriydi Papa Franciscus. Çok farklı bir insandı. Belki yine farklı bir insana doğru bir terazi, tartıdaki dengeyi kurmak bakımından birtakım işler olabilir. Yalnız, dünya çapında fakirlere, mazlumlara, itibarsızlaştırılanlara karşı uyguladığı politika, bana kalırsa Vatikan ortamı bunu sevdi ve benimsedi." yanıtını verdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Papa’nın cenazesine katılacak olması da sorulan Gürsoy, "Dünya siyasetine hakim olunmaya çalışıldığı, savaşların bunun için veya görünmeyen iktisadi savaşların olduğu bir dönemde görünen de var, görünmeyen de var. Belki Amerika'nın bu hürmeti bir şeylere yol açabilir fakat Amerika'nın bugünkü siyaseti bakımından eğer böyle bir hürmeti papalığa gösterecek olursa bana kalırsa bu, bizler için, bütün dünya için acaba farklı bir barış anlayışına doğru gidilebilir mi? Yani göçmenlerin, fakirlerin ve özellikle Filistin alanında cereyan etmekte olanlar için. 'Şimdi cereyan etmekte olduğu hat dışında yeni bir viraj alması, doğru yolda bir viraj alması mümkün müdür?' diye de gözlemlenebilir." şeklinde konuştu.
Vatikan'ın Filistin politikasının "yabana atılır olmadığına" dikkati çeken Gürsoy, "Filistin için çok farklı bir kanaati var. Batı'nın genelinde cereyan etmekte olan o dönemdeki hale göre daha farklı bir görüşü var ve bu, sadece Hristiyanlar için değil oradaki Müslümanlar ve ezilenler içindir. Dolayısıyla bunun hatırlanması ve buna hürmet göstermesi önemlidir." yorumunu yaptı.
Paçacı: "(Papalık seçimi) Bir öngörüde bulunmak çok zor diye düşünüyorum"Büyükelçi Paçacı, Ekim 2014 ile Şubat 2019 arasında Vatikan Büyükelçisi olarak görev yaptığını, bu süre zarfında Papa’nın 2015 yılında 1915 olaylarına ilişkin ifadeleri sebebiyle yaklaşık 10 aylık dönemi istişareler için Ankara geçirdiğini anlattı.
O dönemde de bu olayları "soykırım" olarak dünya kamuoyuna kabul ettirmek üzere büyük bir kampanyanın yürütüldüğünü ve Papa'nın da bu tanımlamayı kullandığını dile getiren Paçacı, "Tabii o günler bizim ilişkilerimiz açısından, Vatikan'la Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler açısından iyi olmadı. Neredeyse ilişkiler bir anlamda dondurulmuş gibi oldu." dedi.
Paçacı, ilişkilerin daha sonra toparlandığını, hem Vatikan hem de Türkiye'nin arzuladığı şekilde inişleri ve çıkışları olmayacak düzeye geldiğini kaydetti.
Ailesi İtalyan asıllı olmasına rağmen Papa Franciscus'un Güney Amerika'dan geldiğine işaret eden Paçacı, "Daha sempatik bir görüntü vermeye çalıştı. Bunda ne kadar başarılı oldu? Belli bir düzeyde de başarılı olduğunu söyleyebiliriz." diye konuştu.
Vatikan için öngörüleri sorulan Paçacı, "Bir öngörüde bulunmak çok zor diye düşünüyorum." yanıtını verdi.
Papa'nın ölümünden bir gün önce ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile görüştüğüne, yarınki cenaze törenine de ABD Başkanı Donald Trump'ın katılacağına dikkati çeken Paçacı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yani okyanus ötesinden Amerika, Vatikan'ın üzerinde etkili olmaya çalışıyor şeklinde bir görüntü alıyoruz. Dolayısıyla etkili olabilir ama tabii bunlar her zaman konuşulan bir şeydir Vatikan'da. İşte bundan sonraki papa belki Afrikalı olacak, siyahi bir papa olacak ya da işte Avrupa'da Katoliklik zayıflıyor. Katolikliği devam ettiren unsurlar Uzak Doğu'daki, mesela Filipinler'deki Katolikler. Belki oradan bir papa seçilebilir. Tabii bunlar zor görünüyor ama 'Bu dönemde Avrupa dışından bir papanın seçilmesi ihtimali, biraz daha artmış gibi görünüyor.' diyebilirim."
Muhabir: Barış Seçkin